Sahne Demirel'in:
1965 genel seçimleri
27 Mayıs darbesinden sonra yapılan 1961 seçimlerinde DP'nin yokluğunda birinci parti olan CHP'nin kurduğu koalisyonlar birer birer dağılınca halk, 1965 seçimlerinde yeniden tek parti iktidarını seçmişti. Kısa süre önce AP'nin başına geçen Süleyman Demirel ülkenin yeni Başbakanı ve siyasi figürü olurken, 1969 seçimlerinde ise Türk siyaseti bağımsız milletvekili Erbakan ile tanışıyordu. Türkiye demokrasisinin ilk defa askeri darbeyle karşılaştığı 27 Mayıs'ın ardından yapılan Ekim 1961 seçim sonuçları herkes tarafından şaşkınlıkla karşılanmıştı. DP'nin mirasına sahip çıktığını söyleyen AP, CKMP, YTP ise oy ve milletvekili sayısı açısından çoğunluğa sahiptiler. Türkiye, 1961 seçimlerinin ardından ilk defa koalisyon ile tanışmış, CHP önce AP, sonra da YTP ve CKMP ile koalisyon yapmıştı. CHP son olarak bağımsızlarla hükümet kurmuştu.
Türkiye tarihinde bir ilk
Türkiye’de 1961’den bu yana –ulusal artık sistemine göre yapılan 1965 Millet Meclisi genel seçimi ile 1966 Millet Meclisi ara seçimi dışında– bütün milletvekili genel ve ara seçimlerinde d’Hondt sistemi uygulanmıştır; günümüzde de yürürlükte olan sistem budur. 1965 seçimlerine doğru Adalet Partisi’nin güçlenmekte olduğunu gören CHP, AP’nin önünü kesebilmek amacıyla, temsilde adaleti en çok sağlayan Millî Bakiye sistemini kabul ettirdi. CHP'nin isteği üzerine seçim yasasında yapılan değişiklikle 'milli bakiye' sisteminin uygulanması ile küçük partilerin parlamentoda temsilinin önü açıldı. Temsilde adalet unsurunu en çok öne çıkaran Millî Bakiye sistemi; partilerin, seçim çevrelerinde milletvekillerinin dağılımı sırasında hesaba katılamayan artık oylarının ulusal ölçekte değerlendirilmesini esas almaktadır. Küçük partileri en çok gözeten bu sistemle ilk kez bir sosyalist parti Meclis’e girdi.
'Ortanın solu' neresi?
1965 seçimlerine gidilirken CHP siyasal yelpazedeki yerini 'ortanın solu' ifadesi ile tanımlayarak soldaki partilere kayabilecek tabanını tutmanın derdine düşmüştü. CHP'nin bu yaklaşımı, “ortanın solu Moskova'nın yolu" şeklinde duvarlara yazılan slogan olmuştu. İnönü'nün, Türkiye'yi ziyarete gelen Sovyet Dışişleri Bakanı Gremiko'nun eşinin elini öperken çekilen fotoğrafın altına AP'nin hazırladığı broşürde “Komünistleri şımartan el öpüş" yazılmıştı.
1965 seçimlerinde Adalet Partisi, “heyecanlı anti-komünizm sloganlarına dayanan” bir seçim kampanyası yürüttü. Parti genel başkanı Süleyman Demirel’in 29 Haziran’da Samsun’da yaptığı konuşma, AP’nin seçim kampanyasının ana temasını oluşturacaktı: “Biz komünist düşmanıyız. Komünizmle yılmadan mücadeleye kararlıyız... Biz aşırı sol cereyanlarla mücadeleye kararlıyız.” CHP ise, 1961 seçimlerinde İşçi Partisi’ne yönelen sol oyları alabilmek ve ilerici yeni bir imaj yaratmak için “ortanın solu” sloganını kullandı. Fakat CHP’nin bu sloganı ters bir etki yaratarak AP’nin işini kolaylaştırdı.
Demirel'in adlığı belge masonların birbirlerine girmelerine neden oldu.
'Mason değilim' belgesi
1964’te Türk masonlarını ikiye bölen bir olay siyasetin gündemine geldi. AP'yi gericilikle ve dini siyasete alet etmekle suçlayan CHP'nin Süleyman Demirel'in mason olduğunu dillendirmesi nedeniyle AP Genel Başkanı, locadan mason olmadığını gösteren bir belge almak durumunda kalmıştı. Demirel'in mason locasından ‘mensubumuz değildir’ şeklinde aldığı belge yüksek derecedeki masonların birbirlerine girmelerine neden oldu. Yoğun tartışmalar, restleşmeler yaşanır. Sonunda Büyük Loca ikiye bölünür. Muhalifler ayrılıp, kendi localarını kurarlar. Demirel'e 'mason değildir' belgesini, dönemin büyük üstadı Enver Necdet Egeran vermiştir.
AP yeniden iktidar
Milli bakiye sistemi bir partinin çoğunluk elde etmesine çok az ihtimal vermesine karşın 10 Ekim 1965'de yapılan seçimlerde AP yüzde 53 oy ile 240 milletvekili, CHP yüzde 28,7 oy ile 134 milletvekili MP yüzde 6 oy ile 31 milletvekili YTP yüzde 3.7 oy ile 19 milletvekili TİP yüzde 2.9 oy ile 15 milletvekili CKMP yüzde 2.2 oy ile 11 milletvekili kazandı.
1965’te yapılan genel seçimlerde, Türkiye İşçi Partisi (TİP) Meclise 15 milletvekiliyle girmişti. Meclise girebilen ilk sosyalist parti olan TİP, 54 ilde, yüzde 3'le 15 milletvekili kazanarak Meclis'te grup kurdu.
Demirel 27 Ekim 1965'de hükümeti kurdu. Demirel, 27 Mayıs darbesinden sonraki ilk tek parti hükümetini kurarak Türkiye’nin 12. başbakanı oldu. Oy kaybeden CHP'de ise parti içi hesaplaşma başlaması ile ortanın solunu sahiplenen Bülent Ecevit 1966'daki 18. Kurultay'da genel sekreterliğe seçildi.