3 Kasım 2020 tarihinde yapılacak seçim, ABD’de belki de son yıllarda yapılan en karmaşık en heyecansız en silik ve en yaşlı liderlerin yarıştığı bir seçim olacak. Sadece 20.yy’ın son başkanı olan Demokratların adayı Bill Clinton’dan sonra seçilen başkanlara bakacak olursak, Cumhuriyetçilerin adayı olan George W.Bush ve daha sonra seçilen belki de yüzyılın en ümit vadeden en karizmatik ve siyahi olması nedeniyle de seçilmesi bir devrim niteliğinde olan Barack Obama’dan sonra ABD, istediği bir adayı ne demokratlarda nede cumhuriyetçilerde bulamamıştır. 2016 yılındaki seçimlerde Trump Hillary Clinton’dan daha az oy almasına rağmen, Amerika’nın seçiciler heyeti metoduna göre ABD’nin en yaşlı başkanı olarak seçilmiştir. Bu seçimden sonra büyük hayal kırıklığı yaşayan ABD halkı ne yazık ki yeni dönemde istedikleri gibi adaylar bulamayınca, bu dönemde de Trump’a mecbur kalacak gibi görünüyor.
3 Kasım’daki seçimler, koronavirüs salgınının gölgesinde yapılıyor. Dünyada en fazla vaka ve ölümün görüldüğü ülke olan ABD’de 9 milyona yakın kişide Kovid-19 tespit edildi. Salgın nedeniyle de neredeyse 230 bin kişi hayatını kaybetti.
Pandemi sürecinde ABD’de 12 milyon kişinin işini kaybettiği ve 8 milyon kişinin ise yoksulluk sınırında yaşadığı belirtiliyor. Özellikle kadınlar ve beyaz olmayanların çoğunlukta olduğu milyonlarca kişi açlık çekiyor. Yine bu süreçte ABD’de altı işletmeden birinin kapandığı belirtiliyor.
ABD’de koronavirüs salgınının ekonomi üzerindeki etkilerini hafifletmek için yürürlüğe sokulması beklenen mali teşvik paketinin seçimden önce yürürlüğe girmesi de iyice zorlaştı. Artık her kesimin dikkatinin seçimlere odaklandığını söyleyebiliriz.
Türkiye ile ilişkilere gelince; en son Biden’in Cumhurbaşkanımız ile ilgili söylediklerinden hareketle sanki Trump’ın kazanmasının bizim için daha iyi olacağı düşünülüyor. Ancak Biden yaptığı açıklamalarda, Trump döneminde bozulan müttefik ve uluslararası örgütlerle ilişkileri yeniden düzeltmek istediğini belirtiyor. Dolayısıyla şu an bölgede önemli bir güç, aynı zamanda önemli bir NATO müttefiki olan Türkiye ile ilişkilerini de bu kapsamda düşünmeliyiz.
Ayrıca, iki ülkenin ticaret ve iş ilişkilerinin son yıllarda önemli oranda arttığını görüyoruz. 2002 yılında 6,4 milyar dolar olan ikili ticaret hacmi, 2019’da 21,1 milyar dolara yükseldi. Ayrıca, 2020’nin ilk 8 ayında ticaret hacmimiz pandemiye rağmen yıllık bazda yaklaşık %3,5 artarak 13,96 milyar dolara ulaştı. Bugün Türkiye’de, toplam 12,8 milyar dolarlık yatırımla 2 bine yakın Amerikan şirketi faaliyet gösteriyor. Türkiye’nin ABD’deki doğrudan yabancı yatırımı yaklaşık 6,8 milyar dolar seviyesinde bulunuyor ve bu her geçen gün artıyor.
Geçtiğimiz yıl Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve ABD Başkanı Donald Trump, ticaret başta olmak üzere her alanda daha güçlü iş birliğine ihtiyaç olduğu konusunda anlaştılar. Bu bağlamda da ikili ticari ilişkiler için 100 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefi belirlendi.
Siyasi olarak ise, sıkıntılar ticari ilişkilere göre daha fazla. Özellikle, Obama döneminde yaşanan 15 Temmuz hain kalkışmasının ABD kaynaklı olduğu çok net. Ve bu ayaklanmanın ele başı olan Fetö liderinin hala bu ülkede olması ve iade edilmemesi, yine Suriye’de YPG/PYD terör örgütüne verilen destek iki ülke arasındaki sorunların başında geliyor. Ayrıca, S-400’lerin alınması ve testlerinin yapılması meselesi ve Türkiye’nin Doğu Akdeniz ve Kafkasya’da ki tutumu ABD’yi rahatsız eden diğer önemli sorunlar olarak karşımıza çıkıyor.
Ancak, Türkiye’nin NATO’da güçlü ve etkin bir müttefik olması, Suriye ve Libya’da Rusya’ya karşı cepheleri desteklemesi, Amerika’nın bu bölgede Türkiye ile birlikte hareket etmesini mecbur kılacaktır.
Bu konuları toplu olarak değerlendirdiğimizde, ABD seçimlerini kim kazanırsa kazansın bu sorunlar masada ve her iki tarafta kendi ülke çıkarları için biraz da birbirine mecbur. Dolayısıyla, her iki taraf da kendi taleplerinde ısrarcı olmaya devam edecek. Ama bu durum hiçbir şekilde bir ABD yaptırımı ile sonuçlanmayacaktır.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.