Geçen perşembe günü Türkiye Katılım Bankaları Birliği Genel Kuruluna katılma imkanım oldu. Hazine ve Maliye Bakanı Sn. Mehmet Şimşek’in katılımı ile gerçekleşen toplantıya Bakan beyin yaptığı konuşma ve sunumu damga vurdu dersek yanılmış olmayız. Zira toplantı sonrası yapılan kulis görüşmelerinde ekseriyetle sunumun konu başlıkları gündemdeydi. Sizler için kısaca özetleyecek olursak; Fiyat istikrarının en öncelik verdikleri konu olduğunu, bunun sebebi olarak ise; Makrofinansal istikrar ve öngörülebilirlik
Geçen perşembe günü Türkiye Katılım Bankaları Birliği Genel Kuruluna katılma imkanım oldu. Hazine ve Maliye Bakanı Sn. Mehmet Şimşek’in katılımı ile gerçekleşen toplantıya Bakan beyin yaptığı konuşma ve sunumu damga vurdu dersek yanılmış olmayız. Zira toplantı sonrası yapılan kulis görüşmelerinde ekseriyetle sunumun konu başlıkları gündemdeydi.
Sizler için kısaca özetleyecek olursak; Fiyat istikrarının en öncelik verdikleri konu olduğunu, bunun sebebi olarak ise;
Makrofinansal istikrar ve öngörülebilirlik
Kaynakların etkin tahsisi
Uzun vadeli finansmana erişim
Sürdürülebilir yüksek büyüme
Daha adil kaynak dağılımı
konularını ifade etti.
Bu başlıkların her biri sürdürülebilir düşük enflasyon ile gerçekleşebilir; bunda mutabığız.
Bizler de defalarca geçen yıl ve bu yılın bütçelerini yorumlarken depremin etkisini göz ardı eden bakış açısının fazlasıyla yanlış olduğunu ifade ettik.
Buna ek olarak depremin bütçe yükünün önümüzdeki iki yıl daha devam etmesini ben şahsen öngörüyorum. Buna mecburuz. Devasa büyüklükteki bu depremin faturasını ödemek kolay değil. Bu faturaya rağmen enflasyonu yüzde 20’nin altında her hangi bir rakamda tutmak kolay bir iş değildir. Bence tek haneli enflasyon bir hedef ancak iki haneli yüzde 15 civarında senelik enflasyon ile bu memleket yaşayabilir. Önemli olan bu düzeyde bir enflasyonun bile sürdürülebilir olması ve buna toplumun inanması ki başladığımız yere dönmeyip dolarizasyon belasına yine tutulmayalım.
Konu başlıklarından bir diğeri ise dış finansmana erişimdi. TCMB swap hariç net rezervlerinin -60 milyar dolardan 17 Mayıs itibariyle -14,4 milyara gerilediğini birkaç haftayı geçmeyen bir süre dilimi içerisinde pozitif rezerve varılacağını ifade etti.
İki hafta evvel gelen verilere bakılırsa tahminimce Temmuz ayı başında pozitif rezerve varacağımızı tahminlerken bunun haziran ortasından bile evvel gerçekleşme durumuna evrildiğini memnuniyetle görüyoruz.
Buna ek olarak önümüzdeki üç yıl içinde Dünya Bankası, EBRD gibi kurumlardan 60 milyar dolarlık bir kaynağın hali hazırda belirlenmiş projeler yoluyla ülkeye geleceğine vurgu yaptı.