Hrant Dink''in cenazesinde taşınan “Hepimiz Ermeni''yiz” sloganının töreni gölgelediğini ve yok yere Türkiye''yi gerdiğini yazmıştım geçen hafta. Öyle ya, sebep veya vesile ne olursa olsun, bu topraklarda birilerine “Hepimiz Ermeni''yiz” pankartı taşıtarak ''sessiz nümayiş'' yapmanın, kahir ekseriyetin canı sıkacağını bilmemek için Fransız olmak gerekiyordu. Her şeyin bir adâbı, usul ve erkânı, oluru, yakışanı var(dı)..
Nitekim, sırf bu slogan ve milliyetçi duyguların kaşınması yüzünden vatandaşların diş gıcırdatmalarına sahne oldu/oluyor ülkemiz. Bu nahoş ve irrasyonel tavır dolayısıyla gerilen sinirler, taa arabalı vapurlara, tribünlere kadar uzadı. Olacağı buydu! Tam bir provokasyon ortamı..Yazıktır, günahtır..
Cenaze tertip komitesi, “Hepimiz Ermeniyiz” sloganının “Hepimiz Iraklıyız”, “Hepimiz Lübnanlıyız”, “Hepimiz Filistinliyiz” vs. demekten hiçbir farkının olmadığını iddia ederken, hâlâ, bu topraklarda atılabilecek bu tür ''tehlikeli'' bir sloganın neleri körükleyeceğinin bilincinde olmadığını da göstermiş oldu. Bravo doğrusu!
El-insaf! Böyle ''ajitasyon'' olur mu? Bu milletin hassasiyet noktalarını bilmiyor musunuz? İnsanların acılı duygularını en olmayacak bir sloganla sömürerek, durduk yerde hır çıkarmaya, bu milletin psikolojisiyle, millî/manevî değer ve hassasiyetiyle alay eder gibi oynamaya ne hakkınız var?
Şimdi kalkmış birileri, bu topraklarda taşınabilecek/haykırılabilecek belki de en son slogan olan “Hepimiz Ermeniyiz”in açık-seçik anlamını ve çağrıştırdıklarını bir kenara koyarak, sloganın kaynağını, başka ülkelerdeki serencamını ve dahası -en komik olan da bu zaten- bu sloganın ''edebî sanatlar''la bağını, bağlantısını anlatan yazılar döktürmeye çalışıyor.
Milleti aydınlatacaklar zahir!
“Yok efendim, biz şu şu sebeplerden dolayı bu slogana sahip çıkıyoruz; öyle demek istemedik de, aslında şunu demek istedik” veya “Efendim, o sloganda istiare var, teşbih var, eğretileme var, metafordur bu” şeklinde, bir taraftan savunma mekanizmalarını harekete geçiriyor, öbür taraftan herkesi ''cahil'' addederek ''söz sanatları'' dersi veriyorlar millete!
Hani utanmasalar, “Bu şiirdir!” diyecek ve tıpkı 70''li yıllarda olduğu gibi, insanların gözünün içine baka baka, bu sloganı da ''şiir'' diye kakalamaya çalışacaklar.. “Bu slogan masumdur; varsa eğer, bütün suç istiarededir, teşbihte, eğretilemede, metafordadır” diyecekler neredeyse.. E pes yani!.. Nasrettin Hoca gibi sorarlar adama: “Kuzum, hırsızın hiç mi suçu yok?”
Bu ''çokbilmiş''lere önce şunu hatırlatalım: Siz dünyanın falanca yerinde de sahnelenmişti, bilmem nerde de benzeri bir sahiplenme söz konusu olmuştu diyerek, Türkiye''nin toplumsal/etnik karakteriyle hassasiyet alanlarını ve zaten diken üstünde duran politik/ideolojik dengelerini gözden uzak tutmak sûretiyle her olguyu, her yapılanmayı aynen Türkiye''ye yansıtabilir, taşıyabilir misiniz? Örneğin, bir Kuzey Avrupa ülkesinde eşcinsel birliktelikler yasayla güvence altına alındığına ve eşcinsel evlilikler serbest olduğuna göre, bizde de, Türkiye''de de eşcinsel evliliklere yasal zemin oluşturulsun, şeklinde bir öneri ortaya atabilir misiniz? Atmasına atarsınız da, başınız belâya girer! Neden atmak istemezsiniz? Çünkü, burası örneğin Danimarka değil; Türkiye''dir! Bilirsiniz ki; toplumsal doku, yaşama biçimleri, hayat algısı ve dînî anlayış buna izin vermez! Az-biraz ferâset sahibi olsaydınız, cenazedeki o insanlara o sloganın yer aldığı pankartlar taşıtmazdınız! Bunun doğuracağı itiş-kakışı hisseder; yeni gerilim alanlarına ve provokatif eylemlere zemin hazırlamazdınız!
“Bu slogan bir metafordur” diyerek işin içinden sıyrılmak ve yüklenilen vebâlden kurtulmak mümkün değildir. Bu tavır, ülkede yükseleceği hissedilen tansiyonu hafife almakla eşdeğerdir. En azından ciddiyetsizliktir, aymazlıktır, ''adam sende''ciliktir! ''Metafor'', ''teşbih'' olduğu -veya olmadığı- zaman, o sloganın içeriği, anlamı, yan anlam(lar)ı, çağrıştırdıkları değişiyor mu? Yani cenazede yürüyen binlerce insan, pankartlardaki o sloganı ''metafor'' olduğu için mi taşımıştır başının üstünde? Ya, sloganı hazmedemeyen milyonlar? ''Metafor'' olduğunu bilmedikleri için mi karşı çıkmışlardır? Bakın, bunlar sıradan, basit göz boyama numaralarıdır! Anlaşılan, kafa karışıklığı ''karmakarışık'' bir hâl almıştır!
Gayet açık ki; mızrak çuvala sığmamaktadır! Minareyi çalan kılıfını uyduramamıştır!..
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.