Son yıllarda ülke ekonomilerinin bir çok alanda güvenlik problemi ile karşı karşıya kaldığını görüyoruz. Güvenlik denilince ekonomik, gıda, enerji ve lojistik gibi alanlar öne çıkmaktadır. Gıda ve enerji gibi alanlar ülke ekonomilerini tehdit etmesi nedeniyle bu alanlarda yeterlilik ya da dışa bağımlılığın düşük olması birçok açıdan değerlidir. EKONOMİK GÜVENLİK Ekonomik güvenlik kavramı son yıllarda öne çıkan önemli kavramlardan birisidir. Ekonomik güvenli denilince ekonomideki büyümenin, istihdamın,
Son yıllarda ülke ekonomilerinin bir
çok alanda
ile karşı karşıya kaldığını görüyoruz.
Güvenlik denilince ekonomik, gıda, enerji ve lojistik gibi alanlar öne çıkmaktadır. Gıda ve enerji gibi alanlar ülke ekonomilerini tehdit etmesi nedeniyle bu alanlarda yeterlilik ya da dışa bağımlılığın düşük olması birçok açıdan değerlidir.
Ekonomik güvenlik kavramı son yıllarda öne çıkan önemli kavramlardan birisidir.
Ekonomik güvenli denilince ekonomideki büyümenin, istihdamın,
ülkedeki sermeyenin, ülkeye giren uluslararası sermayenin
artması olarak değerlendirileceği
gibi bir ülkenin vatandaşları için adil, güvenli ve rekabetçi iş ortamının sağlanması da olabilir.
Bu şartların oluşması,
gelirde artış ve
dolayısıyla daha iyi yaşam şartları ve göreceli olarak yüksek refahın oluşması anlamına gelecektir.
Bu koşulların ortadan kalması ise, ekonomik güvenliğin tehdit altında olması yani vatandaşın ekonomik refah seviyesinden mahrum kalacağı anlamına gelmektedir.
Bu da yoksulluk, düşük büyüme, düşük istihdam ve düşük kişi başı gelir demektir.
Kriz döneminde mevcut gıda kaynakları, gıda güvenliği kapsamında değerlendirilmektedir.
Gıda güvenliğinin Kovid-19 ile dünya gündemine daha ciddi şekilde girmesi ile gıda arzında meydana gelen daralmalar ve dolayısıyla temel ihtiyaç maddelerinin karşılanmaması en önemli hayati mesele oldu.
Gıda ürünlerinin üretimi, depolanması ve dağıtımı en stratejik konuların başında gelmektedir. Gıda ürünlerinde dışa bağımlı olmayan ya da
kendi kendine yeter olan ülkelerin ekonomik ve siyasi olarak daha güvenli olacakları da açıktır.
Özellikle, Rusya-Ukrayna Savaşı ile birlikte enerji arz güvenliği meselesi başta
çok Avrupa ülkesinin temel meselesi oldu. Enerji güvenliği meselesi ekonomik büyümeyi, istihdamı, ihracatı, kişi başı geliri ve dolayısıyla refahı belirlediği için ekonomiyi tehdit eden en ciddi meseledir.
Enerji tüketimi ile ekonomik refahın birbiriyle çok sıkı bağı olması ve kullanılan enerji tüketimi ile ancak üretimin yapılacağını göz önünde bulundurduğumuzda üretim ve tüketim için yeterli enerji kaynağın zamanında ve sürekli bir şekilde sağlanması çok değerlidir.
Bu nedenle, enerji krizinin yaşandığı dönemlerde enerji kaynağını elinde tutan ülkelerin gücü arttığı gibi enerjide dışa bağımlı olan ülkeler açısından da ciddi bir yük ortaya çıkmaktadır.
için bir tehdit olma ihtimali yüksektir.
Son yıllarda ekonomide, gıdada, enerjide ve lojistik alanında yaşanan güvenlik meselesi nedeniyle birçok ülkenin önemli dersler çıkardığı düşünülmektedir. Söz konusu alanlarda güvenlik sorunu ile karşı karşıya kalmamak ve bu sorunların ülke ekonomileri tehdit etmemesi için ciddi adımların atılması zorunludur.
Ayrıca, ekonomileri tehdit eden yeni güvenlik konularına da hazırlıklı olmakta fayda var.
#Ekonomi
#Kriz
#İstihdam
#Rusya-Ukrayna
#Erdal Tanas Karagöl