"Bizim Amerikalılar"ın savaş çığlıkları

00:0022/09/2001, Cumartesi
G: 16/09/2019, Pazartesi
Ahmet Taşgetiren

Edward Said, "siyasal mesajdan yoksun terör" diye tanımlıyor 11 Eylül eylemini... Oysa, bir siyasal anlam yüklendi bu eyleme; İslâm'la bağlantılandı. Nitekim gene Edward Said, sürecin o istikamette gelişmesinin altını kaygıyla çiziyor. 16 eylül 2001 tarihli The Observer'daki yazısında diyor ki:"Herkes bunun terörizmle savaş olduğu görüşünde. Ama nerede, hangi cephelerde ve hangi somut sonuçlar için? Bunlara cevap verilmiyor, karşımızda Ortadoğu ve İslam'ın bulunduğu ve terörizmin yok edilmesi gerektiği

Edward Said, "siyasal mesajdan yoksun terör" diye tanımlıyor 11 Eylül eylemini... Oysa, bir siyasal anlam yüklendi bu eyleme; İslâm'la bağlantılandı. Nitekim gene Edward Said, sürecin o istikamette gelişmesinin altını kaygıyla çiziyor. 16 eylül 2001 tarihli The Observer'daki yazısında diyor ki:

"Herkes bunun terörizmle savaş olduğu görüşünde. Ama nerede, hangi cephelerde ve hangi somut sonuçlar için? Bunlara cevap verilmiyor, karşımızda Ortadoğu ve İslam'ın bulunduğu ve terörizmin yok edilmesi gerektiği ima ediliyor, o kadar."

Evet karşımızda "Ortadoğu ve İslâm" var ve "terörizm yok edilmeli" deniyor.

Devam ediyor Edward Said:

"Bush ve ekibi net olarak savaş tamtamlarından yana. Fakat İslam ve Arap dünyasındaki birçok insan için resmi Amerika, İsrail'e ve birçok baskıcı Arap rejimine bol keseden destek veren, ama acı çeken insanlarla ya da laik hareketlerle diyalog ihtimaline bile önem vermeyen arsız bir güç demek."

Bu anlamda Amerikan karşıtlığı bir modern toplum nefreti ya da teknoloji kıskançlığı değil: Bu Amerikan karşıtlığı, ABD'nin dayattığı yaptırımlar altında ezilen Iraklıların ve topraklarının İsrail tarafından 34 yıllık işgaline izin verilen Filistinlilerin dile getirdiği, somut müdahaleleri, açık gaspları kapsayan bir olaylar örgüsünü temel alıyor. İsrail ise, fırsattan istifade Filistinlilere baskısını artırarak ABD'nin trajedisini istismar ediyor. Amerika'daki siyasal söylem ise önümüze 'terörizm' ve 'özgürlük' gibi sözcükler fırlatarak bunları örtmeye ve petrolün etkisi gibi kirli maddi çıkarları saklamaya çalışmakta. Ortadoğu'daki egemenliğini ve denetimini sağlamlaştıran Siyonist lobilerin İslam'a karşı kökü çağlarca gerilerde bir dini nefreti (ve cehaleti) kullandığını da...

Bu krizde, Amerika kendisini oralarda bir yerde yürütülecek uzun bir savaşa hazırlar ve müttefiklerini sonuçları belirsiz, kaygan zeminde bir maceraya zorlarken, kuşkulu, sorgulayan ve insani sesleri duymuyor.

'Öteki'nin şeytanlaştırılması dürüst hiçbir politika için yeterli neden olamaz."

"Bizdeki Amerikalılar"ın "terörizmle savaş" söylemi arkasında beslenen niyetleri sorgulayan böyle değerlendirmeleri anlamaları zor. Onlar neredeyse bir "askerlik şubesi" açacaklar Washington adına gönüllüler toplamak için...

Evet, Ankara ağır aksak işliyor ama, gene de olaya, "Bizim Amarikalılar"dan farklı olarak savaş coşkusu içinde değil, "nokta hedef" seçilmesi, "savaşın uzun sürmemesi" gibi uyarılarla yaklaşması olumlu. Çünkü İslâm ülkelerini kapsayacak uzun ve yaygın bir savaş, tüm İslâm ülkelerini olduğu gibi Türkiye'yi de -en azından ekonomik yönden- vuracak.

Amerika, yürüteceği savaşın boyutlarını belirlemeye çalışıyor ve bazı koordinatlar ortaya çıktıkça, İslâm dünyası için sürekli bir gözaltı ve daha dar bir alanın öngörüldüğü ihtimali pekişiyor.

Amerika, Afganistan'daki savaş için Özbekistan ve Tacikistan yönetimi ile işbirliği yapacak. Neden? Çünkü bu iki ülkede "köktendinciliğe karşı mücadele" adı altında en kesif özgürlük budamaları uygulanıyor. Orta Asya'nın demokrasiye en uzak ülkesi Özbekistan. Amerika, İslâm Kerimov'un, sade insanları canından bezdiren, binlerce insanı siyasî sebeplerle cezaevlerinde çürüten uygulamalarını meşrulaştırmış olacak. Tacikistan'daki Rus varlığını meşrulaştırmış olacak. Rusya'nın Asya'daki yeni ataklarını meşrulaştırmış olacak. Tüm bunları, "terör bahanesi" ile İslâm'ı kuşatma adına yapacak. Biz "Andıçlama"nın ne olduğunu biliriz. Küresel çapta "andıçlama"ya hedef olacak insanlar, terörle bir biçimde bağlantılanarak... "Demokrat Amerika", anti demokratik yönetimlerle geçici olarak gerdeğe girecek...

Çin'e, Doğu Türkistan'ı daha kolay yoketme imkânı tanınacak. Çin, Doğu Türkistan'ı biçerken "terörizm"i biçmiş olacak!!! Rusya Çeçenistan'ı daha kolay "ham edecek." aynı gerekçeyle. İsrail Filistin'i... Ermenistan Karabağ'ı... Belki Hindistan Keşmir'i...

Amerika'ya "Arkadaş 11 Eylül eylemini yapanların siyasal kimliğini tesbit edecek hangi delillere ulaştın?" diye sorulabiliyor mu? Ondan önce "Bizim Amerikalılar" ayaklanıyor bunu nasıl sorarsın diye. Ardından Bush!

Geçen gün çocuklarım, tv'de Afgan çocuklarını görünce "Galiba gene 'Afgan Dağlarında kar kucak kucak..." şarkılarını dinleyeceğiz" dediler. İslâm ülkelerinde insanlar, nerdeyse 1. Cihan Savaşından bu yana böyle acılı şarkılar dinliyor, söylüyorlar... Bosna için, Kosova için, Çeçenistan için, Filistin için, Kıbrıs için, Iraklı çocuklar için, daha önce Bulgaristan'daki Türkler için, Karabağ için...... Bosna'nın kan gölü haline geldiği ve Batı'nın kılının kıpırdamadığı zamanlarda Bosnalıların yanında çarpışan başka ülkelerden gelmiş Müslümanlar vardı, şimdi onlar terörist oldu. Sovyetler'e karşı çarpışanlar da, Amerikan politikasına uyumlu iken "mücahid" idi, şimdi "terörist" oldu.

Bu iki yüzlülüğü okuyor dünya...

"Bizim Amerikalılar" "Haydi savaşa" çığlıkları ile ortalığı velveleye verebilir, ama biz bir yandan, hiçbir suçluluk duygusu içine girmeksizin, sadece insan olarak Amerika'da can veren masum insanların acısını paylaşırken, diğer yandan da Amerikan tavrının ahlâkiliğini sorgulamaya devam edeceğiz. Şunu söylemeliyiz ki Amerika şimdi, baskıcı rejimleri Müslümanların üzerine salarak yeni Frankeştaynlar üretme sürecine girmektedir. Eminim bir süre sonra Rusya ile, Çin ile, şu sıralar ittifaka yöneldiği küçük diktatörlerle mücadele etmek zorunda kalacak.
#Edward Said
#Ortadoğu
#İslam
#"Bizim Amerikalılar"
#"Haydi savaşa"