Resulullah (sav): "Hangi kadın velisinin izni olmaksızın nikahlanırsa onun nikahı batıldır!" buyurdular ve bunu üç kere tekrar ettiler.
Devamla: "Eğer kocası zifaf yaptıysa, kadının fercinden helal addetmiş olması sebebiyle mehir kadınındır. Eğer (veliler) ihtilafa düşerlerse, sultan, velisi olmayanların velisidir."Resulullah (sav): "Velisiz nikah yoktur!" dedi.
Resulullah (sav) buyurdular ki: "Hangi kadını, (seviyesi eşit) iki veli (iki ayrı şahsa) nikahlamışsa, kadın o iki veliden önce davranana aittir. Kim iki kişiye bir şey satmışsa, o satılan şey birinci kimseye aittir.
"Resulullah (sav) buyurdular ki: "Hangi köle, efendilerinin izni olmadan evlenirse zanidir.
"Resulullah (sav) buyurdular ki: "Dul nefsine velisinden ehaktır. Bakireden nefsi hususunda izin alınır, onun izni sükutudur.
"Resulullah (sav): "Dul kadın kendisiyle istişare edilmeden nikahlanamaz, bakire de izni sorulmadan nikahlanamaz" buyurmuşlardı. Ashabı sordu: "Ey Allah'ın Resulü! Onun izni nasıl olur?" "Sükut etmesiyle!" buyurdular.
Bakire bir kız, Resulullah (sav)'a gelerek, kendisi istemediği halde, babasının evlendirdiğini söyledi. Resulullah (sav), (bu nikahı) kabul edip etmemede kızı muhayyer bıraktı.
Bir genç kız Resulullah (sav)'a gelerek: "Babam beni kendisinin oğluna nikahladı, ta ki benimle onun alçaklığını gidersin. Ama ben istemiyorum" dedi. Aleyhissalatu vesselam, babasına adam göndererek getirtti ve evlenme işini kıza bıraktı. Bunun üzerine kız: "Ey Allah'ın Resulü! Ben şimdi, babamın yaptığına izin verdim. Esasen ben kadınlara bu meselede babalara (icbar) yetkisi olmadığını göstermek istedim!" dedi.
Resulullah (sav) buyurdular ki: "Kızları hakkında kadınlarla istişare edin!"
Resulullah (sav) buyurdular ki: "Dini ve ahlakı sizi memnun eden birisi kız talep ederse onu evlendirin. Böyle yapmazsanız, yeryüzünde fitne ve geniş bir fesad çıkar."
Ebu Hind, Resulullah'ı bıngıldak kısmından hacamat etmişti. Aleyhissalatu vesselam: "Ey Beni Beyaza, Ebu Hind'i evlendirin, onunla evlenin!" buyurdu ve şunu ilave etti: "Eğer tedavi için başvurduğunuz şeylerin birinde hayır varsa bu hacamattır."
Resulullah (sav) buyurdular ki: "Dünya ehlinin değer verdiği, peşinden koştuğu şey maldır."
Ebu Huzeyfe İbnu Utbe İbni Rebia İbni Abdi Şems (ra) -ki bu zat Bedir Gazvesi'ne katılmıştı- Salim'i evlat edinmiş ve kardeşinin kızı Hind Bintu'l-Velid İbni Utbe İbni Rebia ile evlendirmişti. Salim ise, ensardan bir kadının azadlısı idi. Nitekim, Resulullah (sav) da Zeyd (ra)'i evlat edinmişti. Cahiliye devrinde kim bir adam evlat edinirse, halk bu adamı evlat edinen kimseye nisbet ederek çağırırdı. O, ayrıca yeni babasına varis de olurdu. Bu tatbikat Rab Teala'nın şu kavl-i şerifleri nazil oluncaya kadar devam etti. (Mealen); "Onları kendi babalarına nisbet edin. Allah katında doğru olan budur. Eğer babalarının kim oldugunu bilmiyorsanız, zaten onlar sizin din kardeşleriniz ve dostlarınızdır..." (Ahzab 5).
Resulullah (sav) buyurdular ki: "Celde ile cezalandırılmış zani kimse ancak kendisi gibi biriyle evlenebilir."