"Hocaların Hocası" ve "İktisadın duayeni" olarak anılan ve 81 yaşında tedavi gördüğü hastanede bugün hayatını kaybeden emekli Prof. Dr. Sabahattin Zaim, ilerleyen yaşına rağmen emekliliğini konferans vererek, öğrenci yetiştirerek, yurt içi ve yurt dışındaki sosyal ve kültürel etkinliklere katılarak değerlendiriyordu.
İstanbul'da tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitiren Prof. Dr. Zaim, vefatından bir süre önce AA muhabiriyle görüşmüş ve hayatıyla ilgili bazı kesitler hakkında bilgi vermişti. Bugüne kadar binlerce öğrenci yetiştiren ve yetiştirdiği öğrencilerin bir kısmı bugün devletin önemli kademelerinde olan Prof. Dr. Sabahattin Zaim, hep mütevazi yaşamıyla dikkat çekmişti. Prof. Dr. Zaim'in verdiği bilgiler doğrultusunda hayatının ilginç kesitleri şöyle...
Makedonya'nın İştip kasabasında 1926 yılında dünyaya gelen ve burada Türklere yönelik baskıların ardından ailesiyle birlikte 1934 yılında Türkiye'ye göç eden Prof. Dr. Sabahattin Zaim, yüksek öğrenimini Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde bitirdi. Okulun ardından 6 yıl kaymakamlık yapan Prof. Dr. Zaim, 1953 yılında asistan olarak girdiği İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi'nde 40 yıl boyunca görev yaptı. 5 çocuk babası, 10 torun sahibi olan Prof. Dr. Sabahttin Zaim, bugüne kadar yetiştirdiği öğrenciler ve iktisat alanındaki "duayenliği" nedeniyle hep saygı gören bir isimdi.
Özellikle "İslam Ekonomisi" üzerine yaptığı teorik çalışmaları sebebiyle pek çok ödül alan Prof. Dr. Zaim, İstanbul Üniversitesi (İÜ) İktisat Fakültesi'nde görev yaptığı sırada aynı zamanda Milli Türk Talebe Birliği'nde (MTTB) "Sosyal İşler Başkanlığı" görevini yürütüyordu. Üniversiteden öğrencileriyle MTTB'de görüştüğünü ve dernek çatısı altında iktisat konferansları verdiğini anlatan Prof. Dr. Zaim, "İnsanların en hayırlısı insanlara faydalı olanıdır" sözünü hayatına ilke edindiğini her gittiği yerde açıklıyordu. Üniversitelerin insan yetiştirme müesseseleri olduğuna inanan ve selektif eğitimin her zaman çok önemli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Zaim, her devletin 5-10 kişi tarafından yönetildiğini bu nedenle de "insan yetiştirmenin" herşeyden önemli olduğunu açıklıyordu.
Prof. Dr. Zaim, İstanbul Üniversitesi'nde öğretim üyeliği yaptığı sırada öğrenci yetiştirmeye verdiği önemi şu şekilde anlatmıştı: "1970'li yılların sonlarına doğru Sakarya Üniversitesinde İktisat Akademisi kurulmuştu. Fakültelere asistan almak çok zordu. Ancak akademilere ise asistan almak daha kolaydı, ben de kendi üniversitemin yanı sıra burada da ders veriyordum. Buraya 24 kişiyi asistan olarak aldım ve kendime göre bir fidanlık oluşturmuştum. Aldığım bu asistanlar arasında Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, AK Parti Konya Milletvekili Prof. Dr. Sami Güçlü gibi şu anda tanınmış birçok siyasetçi ve bilim adamı bulunuyordu. Sakarya Üniversitesi'ne aralarında sayın Gül'ün de bulunduğu 24 asistanı aldığım zaman 'Ne yaptın hocam bu kadar insan alınır mı?' diyenlere, 'ben bir fidanlık oluşturdum, bu fidanlar yarın büyüyüp meyve vermeye başlayacak' yanıtını vermiştim." Yetiştirdiği öğrenciler arasında Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren, İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan ile eski siyasetçilerden Ali Coşkun, Nevzat Yalçıntaş gibi çok sayıda isim bulunan Prof. Dr. Zaim, öğrencilerinin bugün ülkenin idarecileri olacağını hayal edemediğini, ancak onların ülkeye, millete güzel hizmetler edeceklerine inandığını dile getirmişti.
Prof. Dr. Zaim, bugün ülkeyi idare eden ve bir zamanlar öğrencileri olan yönetici ve siyasetçilere "ekiplerini" iyi kurmaları yönünde tavsiyelerde bulunuyordu, Büyük Selçuklu Devleti'nin önemli vezirlerinden Nizamül Mülk'ün "Siyasetname" adlı eserinden öğrencilerine tavsiyede bulunmuştu. "Lider, devleti idare edecek yakın çevresini çok iyi belirlemelidir. Onlar da kendi çalışacakları arkadaşlarını çok iyi seçmelidirler" şeklinde Nizamül Mülk'ün yöneticilere tavsiyelerine dikkati çeken Prof. Dr. Zaim, önemli başarıların ekip işi olduğunu vurguluyordu. Prof. Dr. Zaim, devleti idare edenlerin ekiplerini iyi kuramadıkları halde başarı sağlayamayacaklarını belirterek, demokrasiyi "kadrolar sistemi" olarak nitelendiriyor, halkın getirdiği iktidarların da kendi ekipleriyle gelip, kendi ekipleriyle gitmelerini istiyordu.
Hayatındaki önemli anılar Şair ve Yazar İsmet Özel tarafından kitaplaştırılması çalışmaları yürütülen Prof. Dr. Zaim, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ü "beyefendi, sakin, azimli ve vefalı" bir kişi olarak niteleyebileceğini, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın ise yaptığı "şakalarla" belleğinde önemli iz bıraktığını açıklamıştı. Öğrencilerinden Cumhurbaşkanı Gül'ün kendisi için ayrı bir yeri olduğunu ve hayatının hiçbir döneminde kendisiyle irtibatını koparmadığını belirten Prof. Dr. Zaim, "Başbakan olduğu zaman Ankara'ya geldiğim sırada Sayın Gül bana, 'Bir numara olmanın işi zor hocam' demişti. Şu anda işinin çok daha zor olduğunu tahmin edebiliyorum. Ama dualarımızla onun yanındayız" demişti.
Prof. Dr. Sabahattin Zaim, kurucu dekan olarak görev yaptığı Sakarya Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi'nden 1998 yılında emekli oldu, ancak ilimle uğraşmayı bırakmadı. Emeklilik yıllarını "okuyorum, yazıyorum ve konuşuyorum" şeklinde değerlendirdiğini anlatan Zaim, emekliliğini konferans vererek, öğrenci yetiştirerek, yurt içi ve yurt dışındaki sosyal ve kültürel etkinliklere katılarak değerlendirdiğini kaydetti. Evinde ağırladığı öğrencileriyle görüş alışverişinde bulunduğunu dile getiren Prof. Dr. Zaim, ayrıca Deniz Feneri Derneği'nin gönüllüsü olarak da özellikle Balkanlar'a yönelik yapılan çalışmaları bizzat yerinde gidip görüyordu. Doğduğu İştip'e 72 yıl aradan sonra ilk defa geçen yıl Deniz Feneri Derneği'nin yaptırdığı "Hamidiye Medresesi"nin açılışı için giden Prof. Dr. Zaim, son olarak 17 Eylülde Bosna-Hersek'te yaptırılan Cemil Biyedç Üniversitesi'nin açılışına katılmış ve burada gördüğü manzara karşısında duygulu anlar yaşamıştı. Prof. Dr. Zaim, aynı zamanda Uluslararası Sarayova Üniversitesi'nin kurucu rektörü olarak da 2003-2004 yıllarında görev yapmıştı.