Ankara'da Mikrobiyoloji Uzmanı Dr.Taşkınoğlu, yapılan bir çalışmaya dikkat çekerek, "Koronavirüs enfeksiyonu geçirmiş hastaların yüzde 60'ında 6 ay boyunca yorgunluk ve nefes darlığı gibi semptomların devam ettiğini fark etmişler. Bu da hastanın hala tam olarak iyileşmediği anlamına gelebilir" dedi. Taşkınoğlu, virüsün tam olarak tanınmadığını hatırlatarak, "Covid-19 enfeksiyonu geçirmiş; ama daha önce hiç diyabet tanısı konulmamış hastalarda insülün direnci gelişmesi ya da diyabet oluşması gibi bir risk olduğu ve mutlaka takip etmeleri gerektiği söyleniyor. Kişi bu yönde de takiplerini yapmalıdır'' açıklamasında bulundu.
Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Tutku Taşkınoğlu, kişilerin normalde solunumu etkileyen virüsler ile karşılaştıkları zaman hastalığı geçirip, bir süre sonra iyileştiklerini belirtti. Taşkınoğlu, bu durumda çoğunlukta herhangi bir komplikasyonun kalmadığını söyledi.
- Koronavirüsten sonra yapılan bir çalışmadan bahseden Dr. Taşkınoğlu, "Koronavirüs enfeksiyonu ciddi ya da ortalama düzeyde geçirmiş hastaların yüzde 60'ında 6 ay boyunca yorgunluk ve nefes darlığı gibi semptomların devam ettiğini fark etmişler. Bu da hastanın hala tam olarak iyileşmediği anlamına gelebilir. 'Hastalığı geçirdi, virüsten kurtuldu; ama virüsün bıraktığı etkilerden kurtulması biraz uzun sürebilir' anlamına geliyor. Nefes darlığı, solunum sıkıntısı, yorgunluğu devam edebilir; hastanın bu bilgi ile hareket etmesi gerekiyor. Kişi bir süre daha bu etkilerle yaşayabileceğinin bilgisi ile hareket etmelidir. Yoğun bakımda yatan hastalarda bunu zaten biliyoruz; ama normal serviste yatırılan hastalarda da bunun devam edebileceği yönünde bilgiler var" diye konuştu.
'DİYABET OLUŞMASI GİBİ BİR RİSK VAR'
Dr. Taşkınoğlu, virüsün tam olarak tanınmadığını hatırlatarak, "Covid-19 enfeksiyonu geçirmiş; ama daha önce hiç diyabet tanısı konulmamış hastalarda insülün direnci gelişmesi ya da diyabet oluşması gibi bir risk olduğu ve mutlaka takip etmeleri gerektiği söyleniyor. Kişi bu yönde de takiplerini yapmalıdır. 6 aydır tanıdığımız bir enfeksiyonun yıllar içerisinde nasıl etkiler ortaya koyacağını ne yazık ki bilmiyoruz. Bunu biz yıllar içerisinde öğreneceğiz. Enfeksiyonun bize getireceklerini daha önceki enfeksiyonlardan dolayı henüz sadece tahmin ediyoruz" ifadelerini kullandı.
'OBEZİTE RİSK FAKTÖRLERİNİN BAŞINDA'
Dr. Taşkınoğlu, obez bireylerin akciğer kapasitelerinin obez olmayan bireylere göre daha dar ve zor nefes aldıklarına dikkat çekerek, "Bu yüzden akciğeri etkileyen bir virüsten daha çok etkilenmeleri beklenen bir durumdur. Yapılan bir çalışmada obez bireylerde virüse yakalanırlarsa yüzde 85 oranında yoğun bakıma yatma ihtiyacının ortaya çıktığı belirtildi. Yoğun bakıma yatan kişilerin de birçoğunda entübasyona ihtiyaç duyulmuş. Diğer yandan sağlıklı bireylere bakıldığında yüzde 40 oranında olduğu görülmüş. Türkiye'de ise obez bireylerde yüzde 4 civarında yoğun bakıma ve entübasyona ihtiyaç duyuluyor. Ancak Amerika’da yüzde 85 oranında obez bireylerde yoğun bakım ve entübasyon ihtiyacı olduğu fark edilmiş. Bunun büyük çoğunluğu da çok hasta olmayacaklarını ve asemptomatik (belirtisiz) geçireceklerini düşündüğümüz genç bireylerdir. Obez bireyleri daha çok korumamız gerekiyor. Obeziteyi risk faktörlerinin başına koymamız gerekiyor. Obez insanların kendilerini virüsten daha çok korumaları gerekiyor" değerlendirmesinde bulundu.