Kovid-19’un akciğerdeki hasarı tedavi sonrası da sürüyor. Virüs ile ilgili son çalışmalara dikkat çeken Prof. Dr. Mustafa Çetiner şu bilgileri verdi: 57 koronavirüs hastası taburcu edildikten 30 gün sonra incelendi. Yarısından fazlasında solunum kaslarında zayıflama, solunum fonksiyon testlerinde anormallik ve tomografide akciğer bulguları gözlemlendi.
30 GÜN BOYUNCA SÜRÜYOR
Kovid-19 geçirmiş hastalarda erken dönemde akciğer hasarının devam edebileceğini gösteren en son makalenin detaylarını Yeni Şafak’a anlatan Acıbadem Maslak Hastanesi İç Hastalıkları ve Hematoloji Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Çetiner, 57 koronavirüs hastasının taburcu edildikten 30 gün sonra yeniden incelendiğine dikkat çekti. Çalışma sonuçlarına göre hastaların yarısından fazlasında solunum kaslarında zayıflama, solunum fonksiyon testlerinde anormallik ve tomografide akciğer bulguları gözlemlendiğini belirten Çetiner, iyileşmiş kabul edilen hastalarda 30 güne kadar akciğer hasarının devam ettiğinin bu çalışmayla ortaya konduğunu söyledi.
HAFİF SEYİRLİLER DE RİSK GRUBUNDA
İncelenen 57 hastanın 17’sinin ciddi oranda oksijen düşüklüğü, solunum cihazı desteği ve yoğun bakımda tedavi gibi kriterlere sahip olduğunu aktaran Çetiner, hastaların 40’ının ise hafif seyirli koronavirüs hastaları olduğunu aktardı. Çetiner, “Bu hastalar dikkate alındığında akciğer hasarının sadece ciddi vakalarda olmadığı gözlemlenmiş oldu. Hafif seyirli hastalarda bile akciğer hasarı gözlemlenmesi mümkün olabiliyor” dedi.
RUH SAĞLIĞIMIZI DA BOZUYOR
Koronavirüs salgınının uzun dönem etkileri yalnızca akciğere verdiği hasarla sınırlı değil. Yapılan araştırmalar özellikle nörolojik olarak iyileşen hastalarda baş ağrısı, bilişsel aktivitelerde yavaşlama, hafıza problemi ve konsantrasyon problemi gibi durumların yaşandığına dikkat çekiyor. Ayrıca hastalık sonrası anksiyete ve depresyon gibi sorunların oluştuğu da belirtiliyor.
TÜM VÜCUDU ETKİLİYOR
Hastalığın bu etkilerini de anlatan Prof. Çetiner, “Kovid-19’da kalp ve böbrek başta olmak üzere diğer organ tutulumları da gözlemlenebiliyor. Kovid-19 sonrası kalpte ritim bozuklukları, kalp yetmezliği ve böbrek fonksiyon bozuklukları, diyaliz ihtiyacı gibi vakalar duyuyoruz. Her geçen gün, Kovid-19 sadece bir solunum yolu hastalığı değil, sistemik tüm vücudu etkileyebilen bir hastalık olduğunu anlıyoruz. Fakat elimizdeki verilerle hala yüzde 100 olarak bu böyledir dememiz mümkün değil. Tablo korkutucu olsa da maske, sosyal mesafe ve temizlik gibi önlemlere yüzde 100 uyum sağlarsak, virüsten korunmak mümkün” ifadelerini kullandı.
Belirti yok zarar var
- Prof. Mustafa Çetiner şunları anlattı: “Çin’de yapılan bir başka çalışmada Kovid-19 hastalarının yaklaşık yüzde 50’sinde akciğer BT’de bulguların devam ettiği rapor edilmişti. Hong Kong’daki bir başka çalışmada ise iyileşen hastaların bazılarında akciğer fonksiyonlarında yüzde 20-30 azalma gözlemlendi. Ayrıca geçen hafta Nature Dergisi’nde yayımlanan bir başka makalede hastalığı sessiz geçiren yani asemptomatik hastaların yüzde 56,7’sinde akciğer BT görüntülerinde bulgular olduğu gösterilmişti. Yani virüsün belirti vermiyor olması, vücuda hiçbir zararının olmadığı anlamına gelmiyor. Asemptomatik hastalarda bile bu akciğer bulguları ileri dönemde fibrozis olarak adlandırdığımız doku hasarına yol açabilir.”