Dünya Ruh Sağlığı Federasyonu tarafından 1992 yılında itibaren her yıl 10 Ekim'de gerçekleşen Dünya Ruh Sağlığı Günü'nün bu yılki teması 'intiharı önleme' olarak belirlendi. Dünya Sağlık Örgütü'ne göre, acilen hareket edilmezse 2030 yılına kadar depresyon küresel olarak önde gelen hastalık olacak. Ayrıca yılda 800 binden fazla insan intihar nedeniyle öldüğünü belirten Dünya Sağlık Örgütü 15 ila 29 yaş arasındaki insanların başlıca ölüm nedenini intihar olarak açıkladı.
Dünya Ruh Sağlığı Günü, her yıl 10 Ekim'de gerçekleşen etkinliklikler kapsamında zihinsel sağlık konularında bilinçlendirmeyi ve eğitmeyi amaçlayan bir gün.
Bugün, Dünya Ruh Sağlığı Federasyonu (World Federatıon For Mental Health- WFMH) tarafından kuruldu ve ilk 1992 yılında kutlandı. Her yıl etkinliğin farklı bir teması var.
Bu yıl psikolojik ilk yardım ve insanların sıkıntı içinde başkalarına destek verebilmesi için 2019 Dünya Ruh Sağlığı Günü’nün odak noktası intiharı önleme olarak belirlendi.
Hükümetlerin dikkatini çekmek amaçlanıyor
İntiharın önlenmesini 2019'da Dünya Ruh Sağlığı Günü teması haline getirmekteki hedef, tüm dünyadaki halk sağlığı gündemlerinde bu konuya öncelik verilebilmesi için hükümetlerin dikkatini çekmek.
Akıl sağlığı sorunları neden önemlidir?
Dünya Sağlık Örgütü tüm ülkelerin ulusal intihar önleme programları olmasının önemine vurgu yaparak intiharları önlemeye yönelik, intiharın psikolojik ve sosyal boyutlarını içine alan kapsamlı projelere ihtiyaç bulunduğunu ifade ediyor.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, 2015 yılında Türkiye’de 3 binden fazla kişi intihar ederek hayatını kaybetti. İntihar girişimlerinin ise bu sayının yaklaşık 20 katı olduğu tahmin edilmekte.
Halk sağlığı uygulamalarının bir parçası olmalı
10 Ekim Dünya Ruh Sağlığı Günü nedeniyle açıklama yapan Türkiye Psikiyatri Derneği, ruhsal hastalığa sahip olmanın intihar için önemli bir risk oluşturduğunu, ruhsal hastalıklar ve intihar ile ilgili ön yargıların ise uygun ve etkili tedaviye erişimi olumsuz etkilediğini vurguladı.
- İntihar sonucu yaşamını kaybedenlerin yakınlarının yaşadığı ruhsal acı da düşünüldüğünde intiharın toplumun önemli bir kısmını etkileyen ciddi bir halk sağlığı problemi olduğunun altı çizilen açıklamada; “Bu nedenle ülkemizin ölçülebilir hedefleri olan, etkinliğinin değerlendirilebildiği, tüm toplumu kapsayan ve süreklilik gösteren ulusal intihar önleme programlarına ihtiyacı bulunmaktadır. Bu programlar halk sağlığı uygulamalarının bir parçası olarak yürütülmelidir” denildi.
Pozitif psikoloji ile hayata bakış olumlu yönde değiştirilebilir
Ruh sağlığı için pozitif psikoloji ve iyi oluşun önemine işaret eden uzmanlar, pozitif psikolojinin hastalıktan değil, sağlıktan yola çıktığını söylüyor. Yaşanan sorunların büyüklüğünün değil, bireyin bu sorunlar karşısında ne kadar güçlü kalabildiğinin önemine dikkat çekiyor.
Nasıl tedavi edilir?
İntihar olgularının yaklaşık yüzde 90’ına bir ruhsal hastalık eşlik etmekte. Bu nedenle ruhsal hastalıkların erken dönemde saptanması ve intihar riski olan bireylerin uygun şekilde tedavi edilmesi ayrı bir önem kazanmakta. Ancak, intiharla ilişkili damgalanma, intiharların saklanması, riskli bireylerin uygun ruh sağlığı hizmetlerine ulaşmasını engellemekte. Toplumun ruhsal hastalıklar ve intihar konularında sağlıklı bilgilenmeleri bu damgalanmayı azaltacak.
- Büyük rol medyaya düşüyor
- Tüm kapsamlı intihar önleme projeleri içinde medyanın da önemli bir rolü bulunmakta. İntihar haberlerinin medyada ayrıntılı olarak yer alması, dramatize edilmesi, renkli görsel öğelerle sunulması, intiharın nedeni olarak herhangi bir sebep sunularak haberleştirilmesi, intihar riski olan bireyleri olumsuz etkilemekte. Bu nedenle, medyada intihar haberleri mümkün oldukça yer almamalı. Haber yapılacaksa Basın Kanunu'nun 20. maddesine uygun olarak özendirme etkisi oluşturmayacak, mümkün olan en yalın şekilde haber yapılmalı. İntihar düşünceleri olan kişilerin uygun sağlık hizmetine yönlendirilmesi hedeflenmeli.