Gelişen ve iyileşen yaşam koşulları, ömrümüzü de uzatıyor. Bir zamanlar 40’lı rakamlarda olan ortalama yaşam süresi 80’e ulaşıyor. Dolayısıyla yaşlıların toplam nüfus içindeki oranı da giderek artıyor. Öyle ki 2050 yılında her beş kişiden birinin 60 yaşın üzerinde olması bekleniyor. Bu da yaşlılığa bağlı bazı hastalıkların toplumun çok büyük bir kısmını yakından ilgilendirdiğini gösteriyor. Zira yaşlandıkça hastalık görülme oranı da artıyor. Son aylarda yaşlılık hastalıklarına bir de tüm dünyayı etkileyen yeni koronavirüs pandemisi eklenince risk grubuna girmeleri nedeniyle yaşlılar sosyal ortamlardan iyice uzaklaştılar. Yaşlıları tehdit eden üç hastalık hakkında konuşan İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Berrin Karadağ, önemli önerilerde bulundu. Yaşlıkta en sık görülen hastalıkların neler olduğunu söyleyip yaşlıkta en sık görülen 3 hastalığın belirtileri ve tedavilerini anlattı.
Koronavirüse karşı sosyal mesafe kritik önem taşırken, sosyal hayattan tümden uzaklık bu kez de yaşlılar için farklı sorunlara yol açtığını söyleyen İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Berrin Karadağ, “Zamanlarının büyük bir kısmını evde geçiren yaşlılarda ruhsal bazı sorunların görüldüğünü ayrıca var olan bazı hastalıklarının daha ağır seyrettiğini gözlemliyoruz” dedi.
“Hayata küsüp tüm sosyal ilişkilerden ve sağlık kontrollerinden uzak durmak doğru değil. Sosyal mesafe ve hijyene dikkat ederek ve özellikle de iyi havalanan yerlerde maske eşliğinde yakınlarınız ve dostlarınızla sohbet edin, rutin sağlık kontrollerinizi yaptırın" şeklinde konuşan Karadağ, yaşlılar için şu önerilerde bulundu:
"Uluslararası Geriyatri ve Gerontoloji Birliği (IAGG) tarafından hazırlanan Kovid-19 rehberinde uyku düzeni, iyimser bakış, ev içi spor aktiviteleri, yeterli ve uygun beslenme düzeni, korunmuş sosyal mesafe, aile ve arkadaşlarla iletişim teknolojisi aracılığı ile temas, ilaçların aksatılmaması, hijyen önerileri ile bu kriz döneminin idaresi yönüne gidilmesi ile en az zararla sağlıklı günlere ulaşılması hedefleniyor.”
Karadağ, yaşlıkta en sık görülen hastalıkların neler olduğunu söyleyip yaşlıkta en sık görülen 3 hastalığın belirtileri ve tedavilerini anlattı.
Yaşlanmak hastalık değil
Yaşlıkta en sık görülen hastalıklar
Yüksek tansiyon
Belirtisi: Baş ağrısı ve burnun kanaması
Özellikle başın arka kısmında oluşan ağrı, burun kanaması, yorgunluk ve “Başım kazan gibi dolu ve taşıyamıyorum” hissi gibi belirtiler verse de yüksek tansiyon bazen yavaş yavaş gelişiyor ve hiçbir yakınmaya yol açmayabiliyor. Bu nedenle kimi zaman yüksek tansiyon tanısı tesadüfen konuyor. Tanı alan kişilerin öncelikle yaşam tarzı değişikliğine gitmesi gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Berrin Karadağ, şöyle konuştu:
- “Öncelikle yemeklerdeki tuzu azaltmakla işe başlayabiliriz. Sigara ve alkol bırakılmalı, yağlı yiyeceklerden kaçınılmalı ve varsa fazla kilolar verilmelidir. Bedenimizin elverdiği ölçüde düzenli spor yapılmalıdır. Tüm bunlar ‘yaşam tarzı değişiklikleri’ başlığı altında toplanırlar ve sadece yüksek tansiyonu değil, yılların ortaya çıkarabileceği pek çok hastalığı önlemede baş rolde yer alırlar.”
Diyabet
Birçok organda hasar, kalp krizi, böbrek yetersizliğine neden oluyor
Karadağ, her yıl en az bir kez açlık kan şekeri taraması yaptırılmasını önererek diyabetin görünmeyen riskleri de beraberinde getirdiğini kaydediyor. Diyabetin tedavi edilmemesi halinde yüksek kan şekeri düzeyine bağlı olarak birçok organda hasar, kalp krizi, böbrek yetersizliği ve buna bağlı olarak diyaliz ihtiyacı, görme kaybı, ayak yaraları gibi birçok soruna kapı araladığını anlatan Prof. Dr. Karadağ, şöyle devam etti:
- “Tıpkı yüksek tansiyondan korunmada olduğu gibi uygun beslenme, diyet, şekerli gıdaların azaltılması, kilo verme, spor yapma, sigara ve alkolün bırakılması ve doktorun önerdiği tedaviye uyum ile diyabet ile de başa çıkmak mümkün. Diyabet hastaları en az 6 ayda bir doktor kontrolüne gitmelidir. Ek olarak göz, böbrek ve kalp kontrollerini de herhangi bir şikayetleri olmasa bile yılda bir kez ihmal etmeden kontrol ettirmeli.”
Kalp ve damar hastalıkları
- Yaşlılara genç kalma tüyoları
- Yaşlanmak hastalık anlamına gelmiyorsa sağlıklı yaş almak için ne yapmak gerekiyor? İşte Prof. Dr. Berrin Karadağ’ın önerileri:
- 30’lu yaşlardan itibaren hiçbir şikayetiniz yokken bile sağlık kontrollerinizi düzenli şekilde yaptırın.
- Kilo almayın, ideal kilonuzu koruyun ve düzenli beslenin. Yemek için yaşamayın, yaşamak için yiyin! Pek çok hastamız, “Yemek de yemezsek neden keyif alalım?” diye soruyor. Cevap çok basit, düzenli nefes alarak ve sağlıklı yaşayarak hayatın keyfi çok daha iyi ortaya çıkar.
- Tekdüze yaşama renk katarak, yürüyüşler ve dengeli egzersizleri hayatınıza ekleyin. Böylece denge kabiliyetini koruyarak düşmeleri ve buna bağlı gelişebilecek olan ve hayatı kısıtlayıcı kemik kırılmalarını engellemiş olursunuz.
- Sigara ve alkolden uzak durun.
- Zihninizi aktif tutun. Yeni şeyler öğrenmek beynimizin yeni alanlarını işler hale getirir. Hobiler edinmek ve özellikle de yabancı dil, teknolojinin yeni gelişimlerine ayak uydurmakla zihnimizi pırıl pırıl aydınlık tutabiliriz.
- Gençlerle iletişim halinde olun. Böylece onlardan enerji alırken, yılların tecrübesini de onlara aktarabiliriz. Bir şekilde bu karşılıklı alışveriş, beraberinde yalnız kalmamayı ve hatta eğlenceli bir yaş almayı da sunar.