Fatih Altaylı'nın Habertürk TV canlı yayınında mültecilere yönelik nefret söyleminde bulunmasının ardından Uluslararası Mülteci Hakları Derneği, Altaylı hakkında suç duyurusunda bulundu.
Uluslararası Mülteci Hakları Derneği, Habertürk televizyonunda Teke Tek programının moderatörlüğünü yapan Fatih Altaylı’nın Türkiye’deki Suriyeli mülteciler hakkında sarf ettiği ırkçı söylemler hakkında suç duyurusunda bulundu.
Altaylı, programında Suriyeli mültecilerle ilgili sarf ettiği sözlerinde, “Türkiye'yi Suriye'ye savaşsız kaybettik. 4 milyon askerle gelip Türkiye'yi esir almış gibi görünüyorlar.” dedi. Altaylı'nın bu sözleri büyük tepkiye neden olurken, Uluslararası Mülteci Hakları Derneği halkı kin ve düşmanlığa sevk ettiğini savunarak, Fatih Altaylı hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu.
Çelişki içerisinde
Dernek tarafından yapılan açıklamada, “Fatih Altaylı tarafından ortaya atılan iddiaların hiçbiri gerçeği yansıtmamaktadır. Sokağa çıkma kısıtlamalarının uygulama usulleri İçişleri Bakanlığı tarafından düzenlenmekte olup geçici koruma sahiplerine herhangi bir ayrıcalık öngörülmemiştir. Öte yandan Geçici Koruma Yönetmeliği uyarınca geçici koruma sahiplerinin yararlanacağı sağlık hizmetleri, acil ve zorunlu hizmetlere erişim hakları bağlamında ve kamu sağlığı gözetilerek Sağlık Bakanlığı tarafından belirlenen usullerde düzenlenmekte olup herhangi bir şekilde bu kişilere imtiyaz sağlanmamaktadır. Bununla birlikte toplu şekilde ülke sınırları içine giren yabancıların sağlık hizmetlerine erişimi hususunda gerekli kolaylık sağlamayan ülkelerde yaygın hastalıklarla kamu sağlığının ne denli bozulduğu tecrübe edilmişken özellikle içinde bulunduğumuz dönemde Suriyelilerin sağlık hizmetlerinden faydalandırılmasını “maske takarak” eleştirmenin büyük bir çelişki olduğu da ortadadır” denildi.
Ayrıcalık tanınması söz konusu değil
Suriyelilerin hesap verme yükümlülüklerinin bulunmadığını, ellerini kollarını sağlayarak gezdiklerini ifade etmek abesle iştigaldir ifadeleri kullanılan basın açıklamasında “Hayatın olağan akışında kim olduğuna bakılmaksızın kamu düzenine aykırılık teşkil eden eylemlerde bulunan her yabancıya emniyet güçlerince gerekli müdahaleler yapılmakta olup bu hususta da geçici koruma sahiplerine herhangi bir ayrıcalık tanınmamaktadır. Bilakis kamu düzeni, kamu güvenliği veya kamu sağlığı açısından tehdit oluşturma durumu diğer yabancılar gibi geçici koruma sahibi kişiler için de sınır dışı etme sebepleri arasında yer almaktadır” diye belirtildi.
Özre davet edildi
Fatih Altaylı’nın pandemi gibi zor bir süreçte televizyon ekranlarında kullandığı cümlelerin alenen provokasyon olduğu vurgulanan açıklamada, Altaylı Türkiye’de yaşayan tüm mültecilerden özür dilemeye davet edildi. Dernek ayrıca, insanlar arasında kin, düşmanlık ve nefret söylemlerinin arttırılması için çaba gösterenlerin her daim karşısında olacaklarını, hukuk yollarına başvuracaklarını ve sonuna kadar bu süreçlerin takipçisi olacaklarını bildirdi.
Mültecileri asker diye hedef gösterdi
Dernek Başkanı Abdullah Resul Demir de, Türkiye’de 4 milyon mültecinin bulunduğunu hatırlatarak “Bu durum ülkenin ekonomik ve maddi gücünü etkiliyor olabilir ama sonuç olarak kimse mülteci olmak istemez ve mültecilik bir tercih değildir" dedi. Demir, mültecilerin büyük çoğunluğunun asgari şartların altında yaşadığını hatırlatarak "Hayatlarını idame ettirmek istiyorlar. Bu da zaten hukukun vermiş olduğu bir yaşam hakkı. Yarın öbür gün Suriye’de savaş bittiğinde bir kısmı geri dönecek. Dolayısıyla da Altaylı'nın kullandığı ‘4 milyon asker göndermiş Suriye, biz vatanımızı verdik’ ifadeleri durumu terörize etmektir. Gelen mültecileri askerleştirmesi, Türkiye vatandaşlarına karşı ‘işgal ediyor’ diyip ‘hadi ortadan kaldırın’ der gibi hedef göstermektir. Halk bunu böyle algılayabilir. Altaylı’nın kullandığı ifadeler fecaattır” diye konuştu.
- Türkiye'yi savaşsız kaybettik demişti
- Fatih Altaylı, Teke Tek programında koronavirüs salgınındaki tedbirlerle ilgili yaptığı eleştiride, “Türkiye'nin sahibi onlar, biz misafir gibiyiz. Yakında bizi atacaklar buradan, öyle bir hal var. Son derece özgürler, hiçbir yükümlülükleri yok, hesap verme durumları yok, yasaklar onları bağlamıyor bizi bağlıyor. Açık söylemek gerekirse Türkiye'yi biz Suriye'ye savaşsız kaybettik. 4 milyon askerle gelip Türkiye'yi esir almış vaziyette görünüyorlar. Sokağa baktığımız zaman ortaya çıkan tablo bu. Ellerini kollarını sallayarak girip çıkabiliyorlar, kimse onlara bir şey sormuyor. Ne yazık ki durum bu. Sokaklar Türk vatandaşına yasak onlara değil. Meclis kürsülerinden bağırmakla olmuyor bu işler.” ifadelerini kullanmıştı.