Medeniyetlerin kültürel karakterini sahnelere taşıyan Anadolu Ateşi Dans Topluluğu, 25 yıldır folklorü, bale, modern dans ve dansın diğer disiplinleriyle sentezleyerek dünyanın pek çok ülkesinde kültür şöleni sunuyor. Anadolu Ateşi’nin ritimleriyle ana yurdunda 3 bin yıl sonra sahnelerde hayat bulan Troya, 17 yıldır Türkiye’nin ve dünyanın birçok ülkesinde sanatseverlerle buluşuyor.
Troya eserimiz müzikal bir başkaldırıdır
Anadolu Ateşi Dans Topluluğu Genel Sanat Yönetmeni Mustafa Erdoğan, dünyanın pek çok yerinde bilinen Troya’nın Türkiye ve dünya için çok önemli bir medeniyet olduğunu vurguluyor. Erdoğan, Avrupa’da birçok kente ismini veren Troya destanında, karakterlerin her birinin ayrı ayrı etkileyici hikayeleri olduğunu dile getiriyor. Erdoğan, “Bizim açımızdan önemi, ilk defa ana yurdunda yapıyor olmamız. Biz Troyalıyız, Troya uygarlığıyız. Herkes, Troya uygarlığının Yunanistan’da yaşandığını sanıyor. Biz ise Çanakkale’de geçtiğini dünyaya duyuruyoruz. Bunu da kendi kültürümüzle, kendi danslarımızla anlatıyoruz. Troya eserimiz, bir müzikal başkaldırıdır, yerleşik Troya anlayışını değiştiren bir şey yapıyoruz” değerlendirmesinde bulunuyor.