80 irili ufaklı adadan oluşan 314 bin nüfuslu Pasifik devleti Vanuatu, siber saldırı sonrasında tüm kamu iletişimin ve işleyişinin kesilmesi tehlikesiyle karşı karşıya kalmasının ardından çarpıcı bir karara imza atarak, kağıt-kalemle kayıt devrine ve daktiloya geri döndü.
İnternetin yükselişi ve dijital teknolojinin gelişimiyle, kağıt ve kalemle ilişkimiz her geçen gün biraz daha azalıyor. Sadece bireyler olarak değil devletler de çoğu bürokratik işlemi dijital sistemler üzerinden yürütüyor. Ancak bu oldukça kolaylaştırıcı ve hızlı teknolojik yeniliğin riskleri de yok değil. Guardian gazetesinin haberine göre geçen ay, siber saldırıya uğrayan Pasifik ada devleti Vanuatu, bu riski kötü bir tecrübeyle yaşamış oldu. 80 irili ufaklı adadan oluşan 314 bin nüfuslu Pasifik devleti, siber saldırı sonrasında tüm kamu iletişimin ve işleyişinin kesilmesi tehlikesiyle karşı karşıya kalmasının ardından çarpıcı bir karara imza atarak, kağıt-kalemle kayıt devrine ve daktiloya geri döndü.
Geçen ay, önce maliye bakanlığı tarafından farkedilen pishing saldırıları sonucu kamuya ait e-posta hesapları başta olmak üzere web sitesi arşivleri çöktü. Saldırıdan bir ay sonra, yetkililer çiçeği burnunda başbakan Ishmael Kalsakau'nun hükümetini yönetmek için hâlâ özel Gmail hesapları, kişisel dizüstü bilgisayarlar, kalem ve kağıt ve daktilolar kullanıyorlar. Vanuatu halkı da kamuya ait telefon numaralarını bulmak için ya internetteki Sarı Sayfalar'a veya matbu telefon rehberine başvurduğu belirtildi. Bazı kamu birimleri de Facebook sayfaları ve Twitter'dan hizmet vermeye devam ediyor. Dijitalleşen dünyamızda, siber güvenlik her geçen gün önem kazanıyor. Ama Vanuta’nın yaşadığı mikro ölçekli tecrübe, kağıt ve kaleme her zaman ihtiyacımız olduğunu gösteriyor.
