Nihayet dergi ekim sayısında can sıkıntısını düşündürüyor

09:225/10/2020, Pazartesi
G: 5/10/2020, Pazartesi
Yeni Şafak
Nihayet derginin ekim sayısında kapağını zenginleştiren ve can sıkıntısını tasvir eden görsel.
Nihayet derginin ekim sayısında kapağını zenginleştiren ve can sıkıntısını tasvir eden görsel.

Nihayet dergi ekim sayısı çıktı. Her ay çok iyi bilip yaşadığımız ama görmezden gelinen konuları işleyen dergi, yeni sayısında pandemi günlerinde sıklıkla gündemimizde olan ve giderek daha da sorunsallaşmaya başlayan can sıkıntısını ele aldı. Nihayet derginin bu dosyası Beyza Karakaya’nın “Can Sıkıntısının Tarihi ve Tarifi” başlıklı yazısıyla başlıyor. Karakaya, bu kavramın icadına ve tarihsel sürecine mercek tutarken derginin diğer sayfalarında “Hayat Can Sıkıntısıyla Geçer mi Hiç?” gibi başlıklı pek çok yazı var.

Can sıkıntısı gerçekte var olan bir şey midir? Tarih, psikoloji, sosyoloji, felsefe onu nasıl tanımlar; edebiyat nasıl yorumlarla karşımıza çıkarır? Biz modern insanların canı neden sıkılıyor? Peki, bizden öncekilerin, mesela en yakın tarihte dedelerimizin ve ninelerimizin de canı sıkılır mıydı? Bu ay tüm bu sorulara farklı disiplinler ve başlıklarda cevaplar aradık. Ve ortaya pandemi günlerinde sıklıkla gündemimiz olan ve giderek daha da sorunsallaşmaya başlayan bir “can sıkıntısı” dosyası çıktı.

Hayat Can Sıkıntısıyla Geçer mi Hiç?

Nihayet derginin bu dosyası
Beyza Karakaya
’nın “Can Sıkıntısının Tarihi ve Tarifi” başlıklı yazısıyla başlıyor. Karakaya, bu kavramın icadına ve tarihsel sürecine mercek tutarken, Nihayet ekibinin yaptığı söyleşide Kemal Sayar, can sıkıntısının modern dünyadan bitap düşmüş ruhun imdat çığlığı olduğunu söylüyor.
Klinik Psikolog Mehmet Dinç
ise konuya farklı bir boyutla yaklaşarak, şu soruyu soruyor: “Hayat Can Sıkıntısıyla Geçer mi Hiç?” Konuya sosyolojik bir bakış açısı getiren
Mehmet Ali Akyurt
, can sıkıntısının altında para ekonomisi, büyük şehir hayatı, televizyon ve internetin yaygınlaşması gibi tarihsel akışlar yattığını “Anne Ruhum Sıkılıyor!” başlıklı yazısında anlatıyor. Ümit Aksoy da Heidegger ve İbn Arabi üzerinden can sıkıntısını masaya yatırıyor.
Konuyu detaylandırmak isteyen okuyucularımız için Nihayet editörleri olarak can sıkıntısı ile ilgili dosya kitap ve film önerileri de hazır.


Nihayet’in Kayıtlar, Hayat Memat ve Kültür Atlası sayfalarında da okuru birbirinden önemli yazılar bekliyor.

Mustafa Özel
, geçtiğimiz ay başladığı “Çocuk Roman Kahramanları” konusunda yine dikkat çekici bir yazı kaleme aldı. Okura “Kalbin Olsun, Çocuklaş” başlığıyla sesleniyor.
Cihan Aktaş
“İçini Sıcak Tutacak Bir Şeyler” yazısıyla okurla buluşuyor.
Kübra Kuruali Yaşar
, kısa süre önce doğal tarım yapmaya başlayan dizi sayfamızın yazarı Sadık Şanlı ile “Çeyiz Sandığından Çıkan Atalık Tohumlar”’ın hikâyesi hakkında söyleşiyor.
Mehmet Kökrek
ise Osmanlı döneminin önemli müzik insanlarından birini, “Klasik Türk Musikisinin Hanımefendisi Leyla Saz”ı anlatıyor.
Hümeyra Büşra Nural
Tokyo ve Bali örnekleri üzerinden “Mimari ve Doğa, Eğitimi Dönüştürebilir mi?” diye soruyor.
Ömer Yalçınova
, Hasan Ali Toptaş’ın Kuşlar Yasına Gider’deki Aziz karakterini anlatırken,
Aybala Hilâl Yüksel
son günlerin dikkat çeken yapımlarımdan olan Sosyal İkilem belgeseline ışık tutuyor.
  • Ayrıca,
  • Kelimat Sanat Evi’nde sergisi devam eden İpek Mursaloğlu sanat yolculuğunu
    Merve Akbaş
    ’a anlatırken,
  • Ömer Torlak
    “Görünür Olma Telaşındaki İnsanın Unuttuğu”
  • İbrahim Baran
    , Afrika seyahatlerinden sonra değişen Afrika algısı,
  • Mustafa Uçurum
    , “Sürgün’den Beyrut Manzaraları” yazılarıyla Ekim sayısına katkı sağlıyor.
Nihayet’i Türkiye’nin her yerinde gazete bayileri, seçkin kitabevleri ve zincir mağaza marketlerde bulabilir,
sitesinden kolayca abone olabilirsiniz. Ayrıca Google Play ve App Store uygulamaları üzerinden e-dergi formatıyla ulaşabilir, Türk Telekom Dergilik’ten okuyabilirsiniz.
#Nihayet
#Nihayet Dergi
#Ekim sayısı
#Nihayet Dergi 2020 Ekim sayısı