Yeni Şafak

‘Mağaranın ağzındaki kaya’ hadisinden ilham aldım

Dilber Dural
Dilber Dural
01:0023/03/2025, Pazar
G: 22/03/2025, Cumartesi
Yeni Şafak
Yağmur Karacan
Yağmur Karacan

Yağmur Karacan’ın kaleme aldığı “Kapıyı Açan Kim?” çizgi romanı Gülce İlk Genç etiketiyle okurlarıyla buluştu. Efendimiz’in (sav) “Mağaranın Ağzındaki Kaya” hadisinden ilham aldığını söyleyen Karacan, “Bu hadis, Kütüb-i Sitte ve çeşitli hadis kaynaklarında geçen, üç adamın bir mağaraya sığındığında büyük bir kayanın mağaranın girişini kapatması ve her birinin yaptığı samimi bir iyiliği vesile kılarak Allah’a dua etmesi sonucunda kayanın açılmasıyla kurtulmalarını anlatan kıssadır” diyor.

Tüm bunlar alarmı kapatıp uyumaya devam ettiğim için başımıza geldi. İşte yaşananların özeti: Yaramaz bir kedi, tozlu bir depo, hurda bir araba, gizemli bir harita, asırları aşan bir hadis hikâyesi… Mahallenin tüylü, sevimli ve biraz da meraklı kedisi Papyon’la tanışacağınız bu dostluk hikâyesi, sizin de yüzünüzü güldürecek. Bu arada Papyon nerede? Bak yine ortadan kayboldu. Kim bilir nerelerdedir? İpek ve arkadaşları, heyecanla bekledikleri yazarın imza gününe gitmek için yola koyulurlar. Ancak hiç beklemedikleri bir olay sonucu kendilerini antikacının tozlu deposunda mahsur halde bulurlar. Oradan kurtulmaları, anlatılan hadisteki gençleri örnek almalarıyla mümkün olur. Ancak macera burada bitmez; gizemli bir harita onları hiç bilmedikleri bir yetimhaneye götürecektir. Tüm bu serüvenin baş kahramanlarından biri ise mahallenin meraklı kedisi Papyon’dur.

Yağmur Karacan’ın kaleme aldığı, çizer Süleyman Özkonuk’un görselleştirdiği “Kapıyı Açan Kim?” kitabı Gülce İlk Genç etiketiyle okurlarla buluştu. Çizgi roman formatındaki bu eser, okuma alışkanlığı kazandırmanın yanı sıra, sevgili Peygamberimiz’in (sav) anlattığı kıymetli bir hadis hikâyesini günümüze taşıyor. Çocuklara iyiliği özendiren ve bir hadis hikâyesini heyecan verici bir kurguyla sunan Kapıyı Açan Kim? çizgi roman formatıyla okuma güçlüğü çeken çocuklar için de teşvik edici bir alternatif sunuyor.

Duanın gücü önemli

Hz. Peygamber’in (sav) dilinden, Kütüb-i Sitte ve muhtelif hadis kaynaklarında yer alan hikâyeleri araştırdığını belirten Yağmur Karacan, “Araştırmalarımız sonucunda Dr. Osman Arpaçukuru’nun Peygamberimiz’in (sav) Anlattığı Hikâyeler kitabında “Mağaranın Ağzındaki Kaya” şeklinde isimlendirilen meşhur anlatıda karar kıldık ve kolları sıvadık. Üç adamın bir mağaraya sığındığında büyük bir kayanın mağaranın girişini kapatması ve her birinin yaptığı samimi bir iyiliği vesile kılarak Allah’a dua etmesi sonucunda kayanın açılmasıyla kurtulmalarını anlatan kıssadır. Hadis, duanın gücünü, samimi amellerin önemini ve Allah’a güvenmenin kurtuluş vesilesi olabileceğini vurguluyor” sözleriyle dile getiriyor. Karacan, kitapta verilmek istenen en önemli mesajın da duanın gücü olduğuna dikkat çekiyor. Karacan, “İpek, Canan, Nil ve tüylü dostları Papyon’un macerasındaki en nadide mesajın duanın gücü olduğu kanaatindeyim. Çoğu zaman modern dünyanın beraberinde getirdiği yeni kavramların etkisinde kalabiliyoruz. ‘Manifestlemek, evrenden istemek, 777 ve bu minvaldeki birtakım sayısal ifadeler’ her yaş grubunun diline pelesenk olmuş vaziyette. Esasında kadim geleneğimizin bize öğrettiği en temel kavram hüsnüzan idi. Allah’a karşı beslediğimiz en kıymetli kanaat de bu olmalı. Bir şeyi isterken vereceğinden hiç şüphe duymaksızın istemek. Veyahut da vermediği takdirde bizim hayal ettiğimizden daha güzel bir planı olduğundan şüphe duymamak” ifadelerini kullanıyor.

Karacan, kitapta yer verilen mağara hikâyesine de vurgu yaparak, “Karakterlerimiz tıpkı mağara hikâyesinde olduğu gibi müşkül bir durumla karşı karşıya kaldıklarında meşhur hadisteki yöntemi denemeye karar veriyorlar ve duanın gücüne bizzat şahitlik ediyorlar” diyor. Bu bağlamda Prof. Dr. Mahmud Esad Coşan’ın “Dua ile her şey olur. Kul dua etmesini bilirse, duasının tesirini mutlaka görür” sözünü hatırlatan Karacan, çizgi romanın okuyucularına küçük ama anlamlı iyilikler yapma ilhamı vermesini umut ettiğini belirtiyor. Karacan, “Ümidimiz odur ki çizgi romanımız ışığında okurlarımız dualarında anmak üzere minik iyilikler biriktirmeye başlayacak; belki fidan dikecek, huzurevi ziyareti yapacak, sokakta gördüğü bir kedinin başını okşayacak ya da bir tebessümün dahi sadaka hükmünde olduğunu öğrenecek” şeklinde konuşuyor.

Tüm hikâye Papyon’un etrafında dönüyor

Karacan’ın çizgi romanında önemli bir rol üstlenen Papyon, sadece bir sokak kedisi değil; aynı zamanda hikâyenin akışını belirleyen, karakterlerin hayatına dokunan özel bir figür. Papyon’un hikâyede kilit bir noktada durduğunu belirten Karacan, “Tüm hikâye bir bakıma onun etrafında dönüyor esasında. Kızlar onun peşinde koşarken epey bir maceranın üstesinden gelmeye çalışıyorlar” diyerek kedinin olay örgüsüne olan katkısını vurguluyor. Hayvanlarla insanlar arasındaki bağın merhamet duygusuyla özdeşleştiğini düşünen Karacan, bu durumu hikâyeye şöyle yansıtıyor: “Bir kedinin başını okşamadan geçmeyen, kıyıya köşeye onlar için mama, su bırakan birilerinin varlığı huzur verici. Kızların da Papyon’un bir sıkıntısı olduğunu fark etmesi ve bu uğurda bir şeyleri ikinci plana atabilmeleri, önemli mesajlar gizliyor.”



#Aktüel
#Edebiyat
#Hayat
Yorumlar

Merhaba, sitemizde paylaştığınız yorumlar, diğer kullanıcılar için değerli bir kaynak oluşturur. Lütfen diğer kullanıcılara ve farklı görüşlere saygı gösterin. Kaba, saldırgan, aşağılayıcı veya ayrımcı dil kullanmayın.

Henüz yorum bulunmuyor

İlk yorumu siz yapın.

Kapat

Günün en önemli haberlerini e-posta olarak almak için tıklayın. Buradan üye olun.

Üye olarak Albayrak Medya Grubu sitelerinden elektronik iletişime izin vermiş ve Kullanım Koşullarını ve Gizlilik Pollitikasını kabul etmiş olursunuz.