Belçikalı ebru sanatçısı Jeroen Yasin Demoen İstanbul’daki ilk sergisini Fatih Belediyesi Kadırga Sanat Galerisinde açtı. Demoen, sergide Lösemili Çocuklar Haftası için özel olarak hazırladığı “Lösemili Hücreler Serisi”ni ilk kez sanatseverlerle buluşturuyor. Kaplan Gözü tekniğiyle hazırlanan ebru eserler hastalığın evrelerini gözler önüne seriyor.
Kendine özgü tarzıyla ebrular üreten Belçikalı sanatçısı Jeroen Yasin Demoen, ilk İstanbul sergisini Fatih Belediyesi Kadırga Sanat Galerisinde açtı. “Farklı Olsan Ne Olur” isimli sergide sanatçının 2020-2024 yılları arasında ürettiği ebru ve heykellerden seçilen 240 eser yer alıyor. Galerinin Hoca Ali Rıza Salonu’nda bulunan, Kaplan Gözü tekniğiyle yapılmış 98 eserlik “Lösemili Hücreler Serisi” ise 2-8 Kasım Lösemili Çocuklar Haftası için özel olarak hazırlandı. 2014'te gittiği kursla ebruya başladığını belirten Demoen, projenin ortaya çıkışını Yeni Şafak’a anlattı.
Renkler hastalığın evrelerine vurgu
Demoen, serinin Ghent Üniversitesi Kanser Araştırma Enstitüsü’nde (CRIG) profesör olan yeğeninin eserlerini hücrelere benzetmesiyle başladığını söyledi. Yeğeninin hazırladığı kitap için eserler çizmesini istemesi üzerine seriyi hazırlayan Yasin Demoen şunları dile getirdi: “Geçtiğimiz yıl ekim ayında yeğenim kitabında eserlerimi kullanmak istedi. Kitabını okudum ve geçtiğimiz mart ayında ilk çalışmalara başladım. Okuduklarımı zihnimde canlandırdım. Mavi yani suyun rengiyle başladım. Ebru da suyla bağlantılı. Sonra yeşil, kırmızı ve diğer renkleri kullandım. Bir süreci anlatıyorum. Lösemi ağırlaştıkça kanın rengi de koyulaşıyor. Erken tanı koyulmadıysa maalesef sonu pek iyi olmuyor. Hücreye benzeyen Kaplan Gözü tekniğini o zaman öğrendim. İlk zamanlar hücreler yapıyorum, güzel.... Fakat bir süre sonra o insanların yaşadıkları ruh haline yansıyor. Sonra renkler gidiyor. Sergide de göreceksiniz mavi ve yeşille başlayıp kırmızı, siyah gibi daha sert renklerle bitiriyorum.” Sanatçı, “Çağın hastalığı lösemiyi konuşmalıyız. Sadece Lösemi değil, diğer kanser türleri neredeyse her ailede var. Bu gerçeği görmemiz lazım” diyerek hastalığın önemine dikkat çekti.
OĞLUNA ANLATTIĞI MASALLAR EBRU OLDU
- Ebruyla hikâye anlatmanın pek yaygın olmadığını, bu yüzden farklı teknikler geliştirdiğini söyleyen Demoen, malzemelerinin tarak, saç kurutma makinesi, diş fırçası, ip hatta eli olduğunu ifade etti. “Ebruyla hikâye yazmak lazım yoksa yan yana bir şeyler çizmenin bir duygusu yok” yorumunu yapan sanatçı, ebruyla güncel meselelere ilişkin çizimler de yapıyor. Mesela “Tavuk Bey”in Türkçe öğrenme çabasının sonucu olarak ortaya çıktığını beliren Demoen, “Oğluma uyurken anlattığım hikâyeler, bir sonraki gün ebru olarak çıkıyor. Sergideki "Plastik Şişe" ve "Şişko Robot" eserleri böyle... Ebruda özgür çalışma unutuldu” diye konuştu. 12 Ocak’a kadar ziyaret edilebilecek serginin eserleri, satışa açık olacak. Satılamayan eserler daha sonra Belçika’da hizmet veren kanser tedavi hastanesinde sergilenecek.