Kafka’dan ilham aldık

Seray Şahinler Demir
04:0027/09/2020, Pazar
G: 26/09/2020, Cumartesi
Yeni Şafak
Gedik Sanat’ın pandemi sürecinde hazırladığı yeni projesi “Dönüşüm” Kafka’nın başyapıtından ilham alıyor.
Gedik Sanat’ın pandemi sürecinde hazırladığı yeni projesi “Dönüşüm” Kafka’nın başyapıtından ilham alıyor.

Gedik Sanat tarafından hazırlanan “Dönüşüm “ The Metamorphosis” projesi iki Türk bestecisine verilen beşli ensemble siparişi ve bir metal heykel projesini içeriyor. Asaf Erdemli, Gregor Samsa’nın dönüşen halini bir heykel olarak gösterecek. Erdemli’ye projede besteciler Didem Coşkunseven ve Mehmet Ali Uzunselvi tarafından yine Kafka ve Dönüşüm’den esinle bestelenen müzik eşlik edecek.

Franz Kafka’nın başyapıtı Dönüşüm, şüphesiz edebiyat tarihinin en çok konuşulan, tartışılan ve okunan romanı… Kafka’nın ilmek ilmek ördüğü dünyadaki Gregor Samsa’nın dönüşüm öyküsü bugün edebiyat eleştirmenlerinin, akademisyenlerin, okurların hep kadrajında. “Gregor Samsa bir sabah bunaltıcı düşlerden uyandığında, kendini yatağında dev bir böceğe dönüşmüş olarak buldu” cümlesiyle edebiyat tarihinin en sarsıcı girizgahına sahip olan Dönüşüm, bugün sanatçılar için de ilham kaynağı. Daha önce tiyatro, resim başta olmak üzere pek çok sanat dalına ilham veren olan Dönüşüm, bu kez müzik ve heykel ile buluşmaya hazırlanıyor.


Gedik Sanat tarafından hazırlanan “Dönüşüm “ The Metamorphosis” projesi iki Türk bestecisine verilen beşli ensemble siparişi ve bir metal heykel projesini içeriyor. Hurda ve metal konusunda dönüşüm projeleri üzerine çalışan, Louvre Müzesi başta olmak üzere birçok uluslararası festival ve projede yer alan Asaf Erdemli Gregor Samsa’nın dönüşen halini bir heykel olarak gösterecek. Erdemli’ye projede besteciler Didem Coşkunseven ve Mehmet Ali Uzunselvi tarafından yine Kafka ve Dönüşüm’den esinle bestelenen müzik eşlik edecek.


Gregor Samsa’nın başkalaşım hikayesini anlatacak olan bu performans; müzik ile heykelin eş zamanlı sunumuna sahne olacak ve 30 Eylül akşamı saat 18.00’da Gedik Sanat İnstagram, Facebook ve Youtube hesaplarından yayınlanacak. Detayları Gedik Sanat Genel Sanat Yönetmeni Caner Akgün ve Asaf Erdemli ile konuştuk.

Dönüşüm projesi nasıl doğdu?
Caner Akgün:
Gedik Sanat; Türk sanatçıları desteklemeye pandemi sürecinde dijital projeleriyle devam ediyor. Gedik Filarmoni Orkestrası ve Oda Müziği Konserleriyle işitsel anlamda birleştiren projeler üreten kurumumuz, Dönüşüm projesiyle görsel sanatlar alanına da giriş yaptı. Asaf Erdemli’nin metal heykel konusundaki çalışmalarını Sanat Kurulumuz takip etmekteydi, kendisinin hurda ile yaptığı çalışmaları yaşadığımız dönemin dönüşümü ve değişimiyle bir arada düşündüğümüzde DÖNÜŞÜM adlı başlık aklımıza geldi. Sosyal bir dönüşümü de göz önüne aldığımızda Franz Kafka’nın yaklaşık 100 sene önce yazdığı eseri bize yol gösterir oldu.
Müzik, performans, heykel… Birçok sanat dalını barındıran bir şey var karşımızda. Projenin çerçevesini nasıl çizdiniz?
Caner Akgün:
Asaf Erdemli heykeltıraş kimliğinin yanında aynı zamanda bir performans sanatçısı. Türk bestecilerin yeni eserler üretmesi ilkemizle birlikte Asaf’ın performansını ve heykeli Samsa’nın başkalaşma hikayesiyle birleştirmek istedik. Gedik Sanat “Birleştirir. Sanat için “ mottosuyla disiplinlerin kaynaşmasına olanak sağlamaktadır. Başarılı ve bilinçli bir gelecek çok yönlü düşünen insanların eseri olacak.

KAFKA’NIN METAFORİK ÖRGÜSÜ HİKAYEMİZE YÖN VERDİ
Gregor Samsa’nın hikayesi, müzik, performans ve heykel ile nasıl anlatılacak?
Caner Akgün:
Gregor Samsa’nın hikayesinin günümüz şartlarıyla üst üste getirilmesine özen gösterildi. Aslında Kafka’nın metaforik bir örgüyle anlattığı ifadeler bizim hikayemize de yön verdi. Samsa’nın başkalaştığı hali, onu kavraması, ardından çevresinin analizini yapıp yok olmayı tercih etmesi, Mehmet Ali Uzunselvi ve Didem Coşkunseven’in müzikleriyle anlatılırken Asaf Erdemli dans performansı ve kendi başkalaşan halinin heykelini yapıp kendini yok etmesi oldukça ilginç bir hikaye olarak karşımıza çıktı. Gedik Sanat bu eserle sanayideki dönüşüme de bir vurgu yapmak istemiştir. Elle yapılan kaynak eyleminin robotik kaynak eylemine evrildiği günümüzde videodaki Ge Ka Robotları sistemin birey üzerindeki gücünü ifade etmektedir. Dönüşen dünyanın da simgesidir.
Siz hurda ve metal dönüşümleri üzerine çalışıyorsunuz. Bu projede de aslında çok bilinen bir dönüşüm serüvenini kendi sanatınızla anlatacaksınız. Neler planlıyorsunuz. Sizin işinizin sözü ne olacak?
Asaf Erdemli:
Ben hurda olmak kavramı üzerine çalışıyorum. Bunun için de genellikle hurda malzeme kullanıyorum. Kullanım ömrünü tamamlamış parçaları, farklı bir amaçla sanat eserine dönüştürüyorum. Konu olarak, bir duygu, bir kavram, bir kanun, bir insan nasıl olur gibi konuları ele alıyorum. Bu bağlamda, faydacılığa ve kapitalist sisteme olan eleştirisi, insanın nasıl hurda olabileceği sorusuna bir cevap. Benim eserlerim, hurdanın ömrünün tamamlamışlığı ile sanat eserinin ölümsüzlüğü arasındaki bir çizgide duruyor. Kafka’nın bu eserinin günümüzdeki değeri, sanat eserini ve Kafka’yı ölümsüz kılmıştır.

BEN OLSAM TESBİH BÖCEĞİNE DÖNÜŞÜRDÜM
Kafka’nın Dönüşümü o denli güçlü ki, aslında çok netken herkes kendisine göre yeniden yorumlayabiliyor. Sizin yorumunuzu nasıl olacak burada?
Asaf Erdemli:
Kafka’nın 100 yıl önce eleştirdiği bu sistem, hala geçerliliğini sürdürüyor. Bu eserde, aslında Kafka bize Samsa’nın böceğe dönüşmesi metaforu üzerinden sistemin, ailesinin ve çevresinin dönüşümünü anlattı. Bence; manipülasyon yoluyla özgürlüklerimizi kısıtlayan ve tüm dünyayı etkileyebilen kitlesel tehditlere karşı tıpkı Samsa gibi biz de tek başımızayız. Ben bu proje için düşünmeye başladığımda; Samsa gibi bir böceğe dönüşecek olsam, hangi böceğe dönüşürdüm diye sordum kendime. Kafka’nın eleştirisini de unutmadan günümüzde güvenlik hissinin artık kişi özeline indiğini düşünerek, en ufak tehlikede kendini boncuk gibi kapatabilen bir tesbih böceğine dönüşmeyi hayal ettim.
Anlatılan hikayenin herkesin zihninde oluşturduğu görüntü farklı ve çeşitlidir aslında. Siz burada Kafka’nın anlattığı Gregor Samsa’yı gözlü görülür elle tutulur somut bir nesneye dönüştüreceksiniz. Bu bir risk mi aynı zamanda? Yahut zorlayıcı tarafı oldu mu sizin için?
Asaf Erdemli:
Ben bunu hiçbir şekilde risk olarak değerlendirmem. Çünkü Kafka’nın eserini ölümsüz yapan dönüşüm, bugün etkisini artırarak bizi sömürmeye devam ediyor. Kafka bir sanatçı olarak, o günün insanını merkeze alarak bir dönüşümü anlattı. Ben de bugünün bir sanatçısı olarak, bu eserden hareketle güncel tespitlerimi de ekleyerek başka bir eser yarattım. Kafka karakterini bir böceğe dönüştürmüştü, ben de aklımdaki böceği soyutlayarak bir heykele dönüştürdüm.

Kafka’nın dönüşümü takip edilmeli

Edebiyat, müzik veya plastik sanatlar için nasıl bir ilham kaynağı?
Asaf Erdemli:
Dönüşüm eseri, güncel kalmayı temsil ediyor. Sanatın her alanı güncel olaylardan etkilenerek dönüşüyor. Kafka, bir insan üzerinden sistem eleştirisi yapan bir hikaye yazdı. O dönemin güncel tespitleri buna sebep oldu. Bugün, edebiyat, müzik, plastik sanatlar ve görsel sanatlar bir dönüşümü güncel olarak takip etmeli.

Sanatla ilişki sevgiyi dönüştürür
Dönüşüm’ün seyirciye sözü ne olacak?
Caner Akgün:
Dönüşüm hayatın her anında doğan ve gelişen bir kavram. Yaşadığımız süreçte ise dönüşümü kabullenebilen, geleceğe yatırım yapan toplumlar daha sağlam bir şekilde ayakta kalacaklar. Klişelerden ve mevcut düşünce formlarından kurtulan bilinçler eskiyen bir nesneyi yeni bir üretime döndürerek kazanacaklar. Teknolojiyi takip eden bilinçler ise insan gücünü daha verimli kullanıp yeni buluşlara açık olacaklar. Sanat ile ilişki kuran bilinçler ise mutlaka içlerindeki sevginin dönüşümünü hissedeceklerdir. Gedik Sanat’ı ve dönüşüme verdiği önemi takip edenler kendilerinden bir parça bulacaklar.
#Franz Kafka
#Dönüşüm
#Gregor Samsa
#Gedik Sanat