Türkiye’nin eğitimde vesayet sancısıyla geçirdiği yıllar ile demokratikleşme sonucu attığı adımlar Yeni Şafak’ın manşetlerinde kendine yer buldu. Başörtülü kadınların okullara alınmadığı, imam hatiplere katsayı engelinin konulduğu vesayet rüzgarının en sert estiği 28 Şubat sürecinde Yeni Şafak, din eğitimine karşı getirilen kısıtlamaları “İmam- Hatip’e infaz” başlığıyla haykırdı.
İnsanların ötekileştirilip adeta kamusal alandan silindiği, var olan toplumsal düzeni korku ve tehlike mantığına endeksleyen kararların kağıda döküldüğü 28 Şubat süreci, en büyük darbeyi imam hatip öğrencilerini ve başörtülüleri vurdu.
KATSAYI ENGELİ
Sonraki yıllarda tarih olan 18 maddelik 28 Şubat tarihli Milli Güvenlik Kurulu bildirisinin üçü, doğrudan doğruya eğitim ve Milli Eğitim Bakanlığını ilgilendiriyordu. Kadınlar ve kızlar, başörtülü olduğu için okullara sokulmazken imam hatiplilerin önüne üniversite yolunda aşılmaz katsayı engelleri kondu. Milli Güvenlik Kurulu’nda alınan kararlarla 8 yıllık kesintisiz eğitime geçildi. 8 yıllık kesintisiz eğitim kararıyla imam-hatiplerin ortaokul kısmı kapatıldı.
50 YILIN DARBESİ
8 yıl kesintisiz eğitim düzenlemesi dönemin MGK Genel Sekreteri Orgeneral İlhan Kılıç’ın Başbakanlığı ziyaret etmesi sonrası 24 Temmuz 1997 tarihinde Bakanlar Kurulu’nda geçti. Kararın geçmesi ANAP’ı karıştırdı. Çok sayıda ANAP’lı tasarıya ret oyu vereceğini açıkladı. Başbakan Yılmaz, “Hükümeti bozarsak daha ileri baskılar gelir. Kaldı ki, bu yasa Meclis’ten geçemeyebilir” diyerek topu Meclis’e attı. Yeni Şafak bunun din eğitimine son 50 yılda vurulan en büyük darbe olduğunu belirtti. Gazete, 19 Temmuz 1997’de “İmam- Hatip’e infaz” başlığıyla çıktı.
540 BİN ÖĞRENCİ MAĞDUR EDİLDİ
MGK’nın bu kararı kamuoyunda büyük bir tepki doğurdu. İmam hatip lisesi mezunlarını üniversiteye sokmama girişimine Yeni Şafak, “Bu kadarı da fazla” başlığıyla tepki gösterdi. MGK kararları doğrultusunda Milli Eğitim Bakanlığının başlattığı 8 yıllık zorunlu eğitim uygulaması için çalışmalar hızlandırıldı. Uygulamanın yürürlüğe girmesi ile imam hatip, Anadolu ve meslek liselerinde okuyan 540 bin öğrenci mağdur durumda kaldı. MGK’nın 8 yıl dayatmasına Yeni Şafak her seferinde manşetten tepki gösterdi. “8 yıl kamburu” ve “Ahlaksız tuzak” başlıkları ile mağdur olan yüz binlerce kişinin duygularına tercüman olundu. Yeni Şafak, MGK kararlarının ardından yeni eğitim öğretim yılının başlangıcı için kayıt yaptırmak isteyen öğrencilerden istenen başörtüsüz fotoğraf zorunluluğuna da “Bunun adı dikta” başlığı ile manşetine taşıdı.
SİVİL TOPLUMUN SESİ OLDU
1997 yılında çıkartılan ve imam hatiplerin önünü kesmeyi hedefleyen çabalar, sivil toplum örgütlerini harekete geçirdi. Yeni Şafak sivil toplum örgütlerinin sesini “Bu oyunu bozun” başlığıyla duyurdu.
HALK SİZİ AFFETMEZ
Meclis’te oylamadan önce toplum, milletvekillerine son çağrıda bulunmak için meydanlarda seslerini dile getirdi. Vatandaş, “İmam-hatip okullarının orta kısımlarını kapatmayı amaçlayan bu tasarıya oy vermeyin, yoksa halk sizi affetmez” mesajları verdi. Yeni Şafak, toplumun bu mesajına “İmam Hatip kampanyası büyüyor” başlığı ile gazetede yer verdi. Kesintisiz yasa tasarı 16 Ağustos 1997’de TBMM’de 242’ye karşı 277 oyla kabul edilerek tarihe kara leke olarak düştü. Yeni Şafak 17 Ağustos 1997’de “Rövanş sandıkta” manşeti attı.
OKULLARA ALINMADI
Üniversitede okuyan başörtülü ve sakallı öğrenciler okullara alınmadı. İkna odalarında, kadınlardan başörtülerini çıkarmaları istendi. Birçoğu okulunu bırakırken imkanı olan da Avrupa ülkelerinde okumaya gitti. Birçok memur, işçi, asker, polis eşleri kapalı olduğu için işten atıldı. Başörtülü olduğu için, resmi kurumlara alınmayanlar, oğlunun düğününe katılamayan, asker ve polis anaları, babaları, kapalı eşini, askeri lojmana, arabasının bagajında taşıyanlar, hastanelere alınmayan başörtülüler ve daha niceleri mağdur edildi. Yeni Şafak mağdurlerin sesini “Aynı acı, aynı ses” ile duyurdu.
'MESLEK'TE KIYIM
Kesintisiz 8 yıl eğitim kararı yalnız imam hatipleri değil tüm mesleki eğitim okullarına darbe vurdu. 1999 yılından itibaren uygulanmaya başlanan katsayı uygulaması ile birlikte milyonlarca meslek liseliye üniversite kapısı kapatıldı. Yeni Şafak, meslek liselerine vurulan bu darbeyi de “Meslek Liseleri de YÖK kurbanı” başlığı ile manşetine taşıdı.
REKTÖR KIYIMI
Sonraki süreçte meslek liselerinden kaçış devam etti. Öğrenci sayıları düştü, akademik başarıları azaldı. Yeni Şafak, “Meslek liselilerin önünü açın” haberi ile meslek lisesi öğrencilerinin eğitim öğretim hakkından eşit olarak yararlanması gerektiğini vurguladı. Okul birincilerine başları kapalı olduğu için diplomaları verilmedi, mezuniyet törenlerine alınmadı. YÖK'deki inançlı isimler de bu kıyıma maruz kaldı. Yeni Şafak bu kıyımı "Rektör kıyımı" başlığı ile manşetine taşıdı.
ÖNCE KATSAYI SONRA BAŞÖRTÜSÜ
Eğitim hakkı ellerinden alınan öğrenciler için AK Parti harekete geçti. Önce 2009'da katsayı engeli kaldırıldı. Ardından ise 2011'de eğitim hakkı ellerinden alınan öğrencilere üniversiteye geri dönme hakkı tanındı. Konuyu "Yasaksız üniversite" başlığı ile gazeteye taşıyan Yeni Şafak, "Torba yasadan faydalanan başörtüsü mağdurları, eğitimlerine kaldıkları yerden devam edecek" ifadelerine yer verdi.
4+4+4 GELDİ
2012 yılında 8 yıllık kesintisiz eğitim yerini 4+4+4’e bıraktı. Okula başlama yaşı 5’e çekildi. Yeni Şafak reform niteliğindeki bu değişikliği “Üniversiteye kadar sınav yok” başlığı ile duyurdu. Bir diğer reform niteliğindeki adım ise 2014 yılında kılık kıyafet düzenlemesi oldu. Düzenleme ile 5’inci sınıftan itibaren başörtüsü ile kamusal alanda var olma hakkı geri verildi. Bu düzenleme yalnız eğitim ile sınırlı kalmadı kamuda çalışan asker, polis, yargı, bütün çalışanlara başörtüsü takma hakkı verildi. AK Parti hükümetinin “Demokratikleşme paketi” içerisinde yer alan düzenlemeyi Yeni Şafak, “Demokrasiye yüksek standart” başlığı ile manşete taşıdı.
