Bilge Kağan romanı, konusu ve konuyu işleme tarzı itibariyle günümüz Türkiyesi'nin siyasi ve sosyal problemlerine ışık tutabilecek ve farklı bakış açıları sunabilecek bir yapıya sahip.
Orta Asya Bozkırlarında, yüzlerce farklı boy, kabile ve etnik unsurun tek bir devlet çatısı altında toplanması ve tek bir millet olarak anılmasının altında yatan inanç, kültür ve töre birliğinin hangi şartlar altında ve nasıl gerçekleştirildiğini anlamak bugüne dair bir çok sıkıntının da aşılmasında yardımcı olacaktır. Bu itibarla günümüzde hala tartışılan soy, millet ve Türk kavramlarının anlamlarını 1200 yıl önce ortaya koyan Göktürkleri bilmek gerekmektedir. Bir devlet çatısı içerisinde birleşen, aynı kültür ve inanç dairesinde bulunan herkesin adına Türk diyorlar. Millet kurulan birliğin genel adı. Devlet olmadığı zamanlarda soy ve kabile adlarıyla anılıyorlar.
Adı Kağanlık olsa da Kurultay esaslı ve günümüz demokrasisinden çok daha ileride bir eşitlikçi yönetim biçimi. Türk tipi başkanlık modeline örnek teşkil edecek niteliklere sahip. Başta bir kağan varken bile ileri derecede bir demokrasi ve adalet sistemi kurmayı başarmışlar. İmtiyazlı grupların bulunmadığı sınıfsız bir toplum modeli.
Ülkenin başına her türlü musibetin gelmesine sebep olan İhanetler ve bu ihanetlere karşı döne döne Bilge Kağan'ın yaptığı uyarılar. Göktürklerden bu yana değişen hiç bir şey yok. Bugünkü ihanet süreçlerinde hainlerin davranış biçimi ve karakter özellikleri hep aynı.
Her zaman dilimizden düşürmediğimiz Böl, Parçala, Yönet taktiğinin, (Çin Kaynaklarından Öğrendiğimize göre) Çinli Diplomat Çien Sun Şeng tarafından, Göktürkleri yıkmak için icad edilmesi ve başarıya ulaşması sonucunda tarih boyunca hem Çinliler hem de Çinlilerden öğrenmeleri itibariyle bütün emperyalist devletler tarafından uygulanıyor olmasını çok az insan bilmektedir. Günümüzde dahi ABD tarafından Çien Sun Şeng'in imparatoruna sunduğu (Böl, Parçala, Yönet) raporu hakkında geniş araştırmalar yapılmaktadır.
Bütün Orta Doğu ve ülkemizde yaşanan birçok olay, bin üç yüz yıl önce Orta Asya'da Göktürkler'e karşı uygulanan planların bire bir kopyası gibi.
Bilge Kağan'ın bu plana karşı bulduğu ve Orhun Abidelerinde defalarca ifade ettiği tek bir koruma kalkanı var. Halkın Kendi Coğrafyasında, sahip olduğu inanç, kültür ve törelere sımsıkı sarılarak bir ve beraber yaşamaları. “Çin'e yaklaşırsan, onlar gibi yaşamaya özenirsen, yumuşak ipeklisine, altınının parıltısına aldanırsan ölürsün” diyor Bilge Kağan. Atatürk'ün Nutuk'u yazarken Orhun abidelerini ve Bilge Kağanı örnek aldığı da çok açık.
• • •
Türk Bilge Kağan
Mustafa Çevik
Kapı Yayınları
2015
300 sayfa
