Özlem Ulu’nun kaleme aldığı “Yazının İzinde, Gizemin Peşinde” kitabı Uçan At Yayınları etiketiyle okurlarıyla buluştu. Kitap gizli geçitler, esrarengiz labirentler, Sümerlerden kalan antik şifrelerle okurlarını macera dolu bir dünyaya davet ediyor. Ulu, “Sevginin bir ihtiyaç olduğunu ve bu ihtiyacın hep var olduğunu düşünürken yaptığım araştırmalarda Sümer tabletlerinin içeriği ilgimi çekti. Kitap, bizi biz yapan değerlerin geçmişteki izlerinden yola çıkarak doğdu” diyor.
Sorun Kadir, Profesör Can, Mekanik Meral ve Hayalci Nil. İşte bu dört kafadar, çok sıkı dostlar. Yaşadıkları mahallede ise aniden bir şeyler değişir. Sevgi, hoşgörü, arkadaşlık, iyilik, paylaşım yok olmuş gibidir. Sorun Kadir ve tayfası bu gizemi çözebilecek mi? Bir anda ortadan kaybolan Yadigâr teyzeyi bulabilecek mi? Sıkı durun! Büyük bir macera sizi bekliyor. Gizli geçitler, esrarengiz labirentler, Sümerlerden kalan antik şifreler… Sevgi, problem çözme, cesaret ve birlikte başarmanın gücüne odaklanan bu kitap; okurlarını macera dolu, sihirli bir dünyaya davet ediyor. Özlem Ulu’nun kaleme aldığı, İlke Albayrak’ın çizimleriyle “Yazının İzinde, Gizemin Peşinde” kitabı geçtiğimiz günlerde Uçan At Yayınları etiketiyle okurlarıyla buluştu. Ulu ile konuştuk.
Kitabı yazarken okuyucunun kalbinde yer edecek, kendini bulacağı bir hikâye hayal ettim. Sevginin baş tacı edileceği bir kurgu yaratmak istedim. Sevgi olmasaydı hayatımızın nasıl değişeceğini anlamak ve anlatmak istedim. Sevginin bir ihtiyaç olduğunu ve bu ihtiyacın hep var olduğunu düşünürken yaptığım araştırmalarda Sümer tabletlerinin içeriği ilgimi çekti. Eğitimden aileye, tarımdan adalete, edebiyattan politikaya kadar pek çok konuda yüzyıllar öncesinden gelen ortak insanlık mirası dikkatimi çekti. Bu bağlamda azalan sevgi, paylaşım, iyilik, arkadaşlık ve hoşgörü gibi değerlerin aslında hep içimizde olduğunu vurgulamak istedim. Kitap, bizi biz yapan değerlerin geçmişteki izlerinden yola çıkarak doğdu. Kitapta, birbirini tamamlayan ama farklı özelliklere sahip Profesör Can, Sorun Kadir, Hayalci Nil ve Mekanik Meral adlı karakterlerimle herkesin bir alanda başarılı olabileceğini, her alanda mükemmel olmak zorunda olmadığımızı göstermek istiyorum. Ayrıca birlik ve beraberliğin çoğu zaman başarı getireceğini anlatıyorum.
Birbirlerini tamamlayan bir ekip
Şifrelerin çözülme sürecinde kahramanlarımız, kendilerine özgü yetenekleriyle katkıda bulunuyor. Sorun Kadir matematik ve mantıkla, Profesör Can bilginin gücüyle, Hayalci Nil çizdikleri ve olaylara bakış açısıyla, Mekanik Meral ise pratik çözümleriyle sürece destek oluyor. Bu şekilde birbirlerini tamamlayarak ekip çalışmasının gücünü gösteriyorlar. Karar verme, iletişim, araştırma, yaratıcılık, soğukkanlılık ve eleştirel düşünme gibi problem çözme becerileri kullanıyorlar.
Esrarengiz labirentler ve gizli geçitler, macera unsuru olmalarının ötesinde derin anlamlar taşıyor. Ağaç evde, madeni paradan yansıyan ışıklar eşliğinde gelen dörtlük, aslında maceraya çağrı niteliğinde ve eski güzel günlere dönebilmek için çocukların korkularını aşmasını sağlıyor. Yadigâr Teyze’nin evinde bulunan kitap, bilginin gücünü simgeliyor. Limon ağacından açılan gizli geçit, doğanın aslımıza ulaşmamızdaki rolünü ifade ediyor. Labirent, insanın yaşam yolculuğundaki zorlukları, zıtlıkları, seçimleri, kararları ve bu kararların sonuçlarını temsil ediyor. Zigguratın tepesindeki oda ise gelecek kaygısının fazlasının zararlı olabileceğini vurguluyor. Ulu Çınar ise geçmiş ve geleceği birbirine bağlayan güçlü kökleri simgeliyor. Eserin derin anlamlarını düşündüğümde şu dilekler geçiyor gönlümden: Daha çok okuyacağımız, bilginin gücüne inanacağımız, sevgiyle yaşayıp yaşatacağımız nice zamanlarımız olsun. Okuyalım, sevelim ve bizi biz yapan değerleri yaşatalım.