Yayıncılık dünyasında 2024’te gençlik ve çocuk kitapları ilgi çekti. Yetişkin edebiyatında öykü ve roman öne çıkarken, daha çok Türk yazarlar tercih edildi. 70 yılını doldurmuş eserler piyasada ağır bir hâkimiyet kurdu.
Yayıncılık dünyasında 2024 oldukça verimli geçti. Satılan telif eserlerin yanı sıra tercüme kitapların sayısındaki artış, dünyaya açılmamızda büyük rol oynadı. Tabii bunda kaliteli içerik üretiminin önemi yadsınamaz. Özellikle çocuk ve gençlik kitaplarına olan ilgi, neredeyse 2024’ün ana temasını oluşturdu.
Yazar ve yayıncılar gazetemize yılın değerlendirmesini yaptı. 2024’te yetişkin edebiyatında öykü ve roman öne çıkarken, gelecek yıl için umutlar ise yakalanan bu ivmenin sürdürülmesi.
DAHA AZ AMA GÜÇLÜ KİTAPLAR BASTIK
2024’te en belirgin gözlemim, yayınevlerinin mutad yayın politikalarını “daha az kitap basmak” şeklinde değiştirmeleri oldu. Ama bunun sonucu olarak ticari gücü yüksek kitaplar basıldı ve kitap çeşitliliğinden ziyade “lansman”a ağırlık verildi. İkinci gözlemim ise artık Türkiye’de matbaa, “kitap çoğaltma yöntemlerinden biri” konumuna geriledi. “Matbaa” gibi konvansiyonel çoğaltma yöntemleri değil de daha külfetsiz ve basit çoğaltma yöntemleri revaçta. Aslında “Her evde bir yazar var ve her kitapçı bir yayınevi oldu.” dememize artık birkaç sene kaldı. Bu sene üç önemli yayıncılık olayı gerçekleşti: 1. Ketebe Yayınları’nın Nuri Pakdil külliyatını basması… 2. Loras Kitap’ın Filistinli şehit öykücü Gassan Kenefani’nin külliyatını basması… 3. Bir çocuk edebiyatı yayınevi olarak Tulu Kitap’ın kurulması ve bu yayınevinin çıkarttığı Kuşluk dergisi…
TÜRK YAZARLAR İLGİ GÖRDÜ
2024 yılında çocuk edebiyatında dünyada öne çıkan konular; çevre, sürdürülebilirlik ve özellikle resimli kitaplarda duygu aktarımıydı. Erdem Yayınları olarak bizler de bu başlıklarda yeni kitaplar yayınladık. Türk yazarların kitaplarının günden güne daha fazla ilgi gördüğü kanaatindeyim. Okullarda kitaplara yönelik etkinlikler, ülke genelinde yaygınlaşmaya başladığı için Türk yazarlar tercih ediliyor diye düşünüyorum. Yayınevimizin bu yıl favori iki yeni serisi oldu. Figen Yaman Coşar’ın “Şehreküstü Apartmanı” serisiyle Esra Bahadır Coşar’ın “Kutalmış” serisi. Almancadan çevrilen Katrih Rohmann’ın “Ses Bakkalı” ile Macarcadan çevrilen Kertesz Erzsi’nin “Orman Kahvesi” kitaplarını anmadan geçemeyeceğim.
ÜRETTİĞİMİZ KİTABI DÜNYAYA OKUTTUK
Her yıl gelişen ve genişleyen bir yayın dünyamız var. 2024’te bir önceki yıla göre hem yeni yayın alanları hem de yeni yayıncılarla zenginleşti. Ne kadar zorlukları olsa da bu alandaki genişleme açıkçası sevindirici. Özellikle bu sene yayınlanan gençlik kitapları ve gösterilen ilgi dikkat çekiciydi. Yayılan Uzak Doğu etkisiyle Türkiye’deki yayıncılar; Malezya, Endonezya gibi Müslüman ülkelerdeki popüler yayınları ülkemize uyarladı. Özellikle Türkiye’deki yayıncıların yurtdışına telif satışları da oldukça arttı. Türk Yayıncılığı üreten ve ürettiğini dünyaya okutan bir misyon yüklendi. Özellikle kurgu metinlerin her alanda etkili ve ilgi gören bir alan olduğunu bir kez daha gördük.
TERCÜME VE TELİF ESERLER YÜKSELİŞTE
2024’te yayıncılık dünyasında ders kitaplarının ve yardımcı kaynakların ağırlığı yüzde 50’nin üzerinde.
Bu yıl çok fazla yeni kitap projesi olmadı. 70 yılını doldurmuş eserler piyasada ağır bir hâkimiyet kurdu. Daha çok basıldıkça daha çok okunuyor. Daha çok okununca tekrar basılıyor. Böyle bir kısır döngüye döndü. 2025’te yeni eser yayınını önceleyecek, teşvik edecek mekanizmayı kurmamız gerekiyor. Çocuk kitaplarının olumlu bir trendi var. Canlılığını koruyor. Hem daha okunan satılan kitaplar içerisinde. Türkçeden başka dillere telif hakkı satışlarımız da gayet iyi. Telif hakkı satışı yapabilen yazar sayısı bir elin parmaklarını geçmiyordu. Tercüme kitaplarımızın sayısının artması da güzel bir gelişmeydi.
ARTIK HİKÂYE OKUNUYOR
Bu sene hatıratlar, şehir kitapları, felsefe kitapları ilgimi çekti. Hikâye kitapları da artık daha çok okunuyor ve denemelerin kıymeti her zamankinden fazla teslim ediliyor sanki. Sevdiklerimden bazıları: Abdullah Harmancı “Yaşadım Diyorsanız Ben Size Rastlamadım”, Ali Necip Erdoğan “Öykünün Ontolojisi”, Ömer Erdem “Günler Çözüldükçe”, Clare Carlisle “Spinoza’nın Dini”, Merve Uygun “Taşıyacak Bizi Rüzgar”, Emin Gürdamur “Önce Biraz Ağladılar” ve Filistinli şair Mosab Abu Toha “Things You May Find Hidden In My Ear”.
2024 ROMAN VE ÖYKÜ YILIYDI
2024’ün geçtiğimiz birkaç yıla nazaran daha verimli geçtiğini düşünüyorum. En azından ülke için daha stabil bir yıldı. Roman ve öykü anlamında verimli bir yıl olduğu kanısındayım. Hikmet Hükümenoğlu, Yekta Kopan, Serkan Türk, Ayfer Tunç, Ahmet Ümit, Murat Gülsoy, Fatma Nur Kaptanoğlu, Mahir Ünsal Eriş, Cem Akaş, Şebnem İşigüzel, Murat Yalçın gibi birçok yazarın yeni kitapları yıl içerisinde yayımlandı. “Belki Yaz Erken Gelir”, “Sonra Gözler Görür”, “Ofelya”, “Memoria”, “Trak”, “Kıyamet Sonrası Olağan Bir Gün”, “Babam”, “Ev ve Yumurta Kabukları”, “Intermezzo”, “Dalga Boyu” ve Selçuk Baran’ın “Günlükler”i bu dönem okuduğum ve üzerine çalıştığım güzel işlerden bazıları oldu.