Şiir bahane edilerek İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı elinden alınan ve 1999’da cezaevine konulan Recep Tayyip Erdoğan’ın 120 gün sonra tahliyesini Yeni Şafak, “Muhteşem dönüş” manşetiyle duyurdu. Manşette, “Yollara dökülen halk ‘Başkanını’ bağrına bastı” denildi. Tam 20 yıl sonra ise 2018’de uygulamaya geçen Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile Erdoğan, Türkiye’nin başkanı oldu. Yeni Şafak o tarihi günde de “Yeniden Yükseliş Dönemi” manşetiyle tarihe tanıklık etti.
Türkiye’nin son 30 yılına tanıklık eden Yeni Şafak, attığı manşetlerle geleceği de öngördü. Recep Tayyip Erdoğan’ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığından Cumhurbaşkanlığına uzanan mücadelesi de bunlardan biri. Şiir bahane edilerek İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı elinden alınan ve 1999’da cezaevine konulan Recep Tayyip Erdoğan’ın 120 gün sonra tahliyesini Yeni Şafak, “Muhteşem dönüş” manşetiyle duyurdu. Manşette, “Yollara dökülen halk ‘Başkanını’ bağrına bastı” denildi. Tam 20 yıl sonra ise 2018’de uygulamaya geçen Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile Erdoğan, Türkiye’nin başkanı oldu. Yeni Şafak o tarihi günde de “Yeniden Yükseliş Dönemi” manşetiyle tarihe tanıklık etti.
ASKER DUASINI OKUDU
Tayyip Erdoğan, 6 Aralık 1997’de Refah Partili milletvekilleri ve MÜSİAD’dan 20 kişilik bir iş adamı heyeti ile eşi Emine Erdoğan’ın memleketi Siirt’e giderek Cumhuriyet Meydanı’nda halka hitap etti. Konuşmasında “Minareler süngü, kubbeler miğfer, Camiler kışlamız, müminler asker” dizelerinin de yer aldığı Ziya Gökalp’in meşhur ‘Asker Duası’ isimli şiirini de okudu.
BİR BARDAK SUDA FIRTINA
Herkes tarafından okunan şiir, bu kez Erdoğan’ın siyasi tasfiyesine bir araç için kullanıldı. Dönemin güdümlü yargısı durumdan vazife çıkarmakta gecikmedi. Erdoğan, Diyarbakır Devlet Güvenlik Mahkemesi’nde yargılanmaya başlandı. Hukuk o kadar zorlanıyordu ki, Erdoğan, Millî Eğitim Bakanlığı tarafından öğretmenlere tavsiye edilen ve bir devlet kuruluşu tarafından yayınlanan bir kitaptaki yer alan şiiri okuduğu bahanesiyle yargılanıyordu.
SİYASİ YASAK
Davanın ilk duruşmasına Erdoğan katılmadı. Mahkemede Savcı Abdurrahim Yaman, Erdoğan için beraat kararı istemesine rağmen, yargıç Erdoğan için önce 1 yıl hapis cezası verdi, daha sonra cezayı 10 ay hapse çevirdi. İş sağlama alınarak cezanın ertelenmemesi de hükme bağlandı. Erdoğan, Diyarbakır DGM kararına temyiz başvurusu yaptı, ancak Yargıtay 8’inci Ceza Dairesi 23 Eylül 1998’de cezayı bire karşı dört oyla onayladı. Dönemin siyaset dizaynına uygun olarak siyasi yasak getirilen Erdoğan, herhangi bir partiyle birlikte veya bağımsız olarak herhangi bir seçime katılamayacaktı. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevini bırakan Erdoğan, 26 Mart 1999 günü Kırklareli Pınarhisar Cezaevi’ne girdi.
“BAŞIN ÖNE EĞİLMESİN”
Dava sürecinde olduğu gibi Yeni Şafak, hukuk dışı cezanın infazı ve tahliye sürecinin de şahitlerinden oldu. 28 Şubat zihniyetine karşı dik duruş sergileyen Yeni Şafak, Erdoğan’ın cezaevine girişinde de ilkeli duruşuna devam etti. Birçok kesimin sevinç nidaları attığı günlerde 26 Mart 1999 tarihli gazetede Erdoğan’ın cezaevine girmesine “Başın öne eğilmesin” manşetiyle tepki gösterildi. Erdoğan’ın cezaevine girmeden önce İstanbul’un 120 yıllık rüyası olarak adlandırılan Taksim 4’üncü Levent metro hattının test sürüşünü yaptığı anlatılan haberde, Erdoğan’ın İstanbullulardan helallik istediği belirtiliyordu.
HİZMET DURMADI
Erdoğan, hapis cezasının infazı için 26 Mart 1999 günü Pınarhisar Cezaevi’ne girmeden önce Üsküdar Emniyet Mahallesi’ndeki evinden sabah erken saatlerde çıkarak komşularıyla vedalaştı. Erdoğan, evinin önünde yaptığı konuşmada, veda etmediğini, bundan sonra da hizmetlerine devam edeceklerini belirtti. Erdoğan daha sonra alkışlar ve sloganlar arasında 5 yıl önce İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçildiği zaman gittiği Eyüp Sultan Camii’nde dua etti. Buradan da Fatih Camii’ne gitti. Namaz sonrası caminin avlusunu dolduranlar Erdoğan’ın posterleri ve bazı pankartlarla onun lehine sloganlar attı.
MISRALAR SLOGANLAŞTI
Erdoğan, namazdan sonra, kendisi için özel hazırlanan çift katlı otobüse eşi Emine Erdoğan ile birlikte bindi. Yerine seçilen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ali Müfit Gürtuna, eşi Reyhan Gürtuna ve bazı ilçe belediye başkanları da eşleriyle birlikte Pınarhisar’a yolculuğunda Erdoğan’ı yalnız bırakmadı. 28 Şubat mağduru Refahyol’un ortaklarından DYP’liler de bu yolculuğunda Erdoğan’ı yalnız bırakmadı. DYP Büyükşehir Belediye Başkan adayı Yalçın Özer ve DYP İstanbul Milletvekili adayı Celal Adan da Erdoğan’ı cezaevine uğurlayanlar arasındaydı. Binlerce araçlık konvoyla uğurlanan Erdoğan’ı çok sayıda seveni cezaevi önüne kadar yalnız bırakmadı. Erdoğan, Pınarhisar Cezaevi’ne hapse girmesine yol açan şiirdeki, ‘‘Camiler kışlamız, minareler süngümüz’’ mısralarını sloganlaştıran binlerce kişi tarafından uğurlandı.
BU AYIP SİZE YETER
27 Mart 1999’da da Yeni Şafak “4,5 yıllık hizmetin karşılığı zindan mı olmalıydı, Bu ayıp size yeter” başlığı ile çıktı. Türkiye’de o dönemde yürürlükte olan yargı sisteminin İstanbul Büyükşehir Belediyesi eski başkanı Recep Tayyip Erdoğan’a 4,5 yıllık hizmetinin karşılığını 10 aylık hapsi cezası ve siyaset yasağı ile verdiği belirtiliyor.
ARTIK BAŞKAN DEYİN
Hukuk dışı bir kararla 120 gün cezaevinde yatan Erdoğan’ın Pınarhisar’dan 24 Temmuz 1999’daki tahliyesi Yeni Şafak’ın 25 Temmuz 1999 tarihli nüshasına “Muhteşem dönüş” manşetiyle taşınıyordu. Manşette yer alan “Yollara dökülen halk ‘Başkan’ını bağrına bastı” spotu adeta Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 2014’te Cumhurbaşkanlığına seçilmesinin ardından 10 Temmuz 2018’de ise yeniden seçilerek Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin ilk başkanı olmasının işaret fişeğiydi.
'MUHTAR BİLE OLAMAZ' DEMİŞLERDİ
Yeni Şafak'ın o günden itibaren Erdoğan'ın yeniden yükselişe geçeceğine dair ön görüyle attığı manşetlerin yanı sıra diğer gazeteler İBB Başkanlığı düşürülen Erdoğan için “Muhtar bile olamaz” manşetleri atmışlardı.
'BAŞKAN' DEYIN
Nitekim 11 Temmuz 2018 tarihli birinci sayfasında Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığı için ikinci kez yeminini “Yeniden yükseliş dönemi” başlığıyla çalışan Yeni Şafak, gazetecilerin Erdoğan’a dönük “Size artık cumhurbaşkanı mı, başkan mı diyelim” sorusuna verdiği “Başkan” deyin” cevabını yazıyordu.
