Resulullah (sav) buyurdular ki: "Kim, kendisi ile bir başkası arasında (ortak) olan bir köle(deki kendine mahsus hisse)yi azad ederse, köleye onun malından adilane bir kıymet biçilir, ne eksik nede fazla. Sonra, eğer zenginse, onun malından [ortaklara hisseleri verilerek] köle azad edilir.
Değilse köleden azad ettiği kısım azad olmuştur."Bir adam, öleceği sıra, kendine ait altı köleyi azad etti. Onlardan başka malı da yoklu.
Resulullah (sav) onları çağırdı. Onları üç gruba ayırdı, sonra aralarında kur'a çekti, ikisini azad etti, dördünü köle olarak bıraktı. Adamı da şiddetle azarladı.Hangi cariye, efendisinden bir çocuk dünyaya getirirse, artık efendi bu cariyeyi satamaz, hibe edemez, miras da kılamaz. Hayatta oldukça ondan istifade eder, öldü mü artık cariye hür olur.
İmam Malik'e ulaştığına göre, İbnu Ömer (ra)'e azad etme şartıyla satın alınan rakabe-i vacibe'den sorulmuştu. "Hayır, olmaz" cevabını verdi.
Anlatıldığına göre Fudale'ye, "üzerinde bir köle azad etme borcu bulunan kimsenin veled-i zina'yı azad etmesi caiz olur mu?" diye sorulmuş, o da "Evet" demiştir.
Anlattığına göre, annesi, bir köle azad etmek istemiş ve bunu sabaha tehir etmiş, köle de bu sırada ölmüştür. Abdurrahman Kasım İbnu Muhammed'e: "Ben anneme bedel bir köle azad etsem, anneme faydası olur mu (sevabı ulaşır mı)?" diye sorar. Kasım: "Sa'd İbnu Ubade (ra) Resulullah (sav)'a gelip: "Annem vefat etti, ben onun adına bir köle azad etsem ona faydası olur mu?" diye sormuştu. "Evet" cevabını aldı" dedi.
Abdurrahman İbnu Ebi Bekr (ra), uyuduğu bir uykuda vefat etti. Kız kardeşi Hz. Aişe (ra) onun adına birçok köle azad etti.
Zübeyr İbnul Avvam (ra) bir köle satın aldı ve onu azad etti. Bu kölenin, hür bir kadından oğulları vardı. Hz. Zübeyr: "Oğulları benim mevalimdir" dedi. Annesinin efendileri: "Hayır, onlar bizim mevalimizdir" dediler. Bunun üzerine davaları Hz. Osman (ra)'a intikal etti. O, vela'nın Hz. Zübeyr'e ait olduğuna hükmetti.