Türkiye’nin, Ege Denizi’nin iki yakasında Atatürk ile Venizelos’un 1930’lu yıllarda kurduğuna benzer bir atmosferin oluşması için son yıllarda attığı adımlar, Yunanistan’ın tutumu nedeniyle yeni bir dostluk ilişkisinin kurulmasını gölgeledi. Yunanistan’ın Ege ve Doğu Akdeniz’de Pirpolitis (Kundakçı) tatbikatı ile simgelenen kışkırtıcı adımları ve 15 Temmuz darbe girişimine katılan terör örgütü FETÖ üyesi sekiz kaçağa sağladığı koruma; Türkiye’nin yaptırım politikasına yönelmesine neden oldu. Yunan adalarına kaçak yollarla geçen düzensiz göçmenlerle ilgili geri kabul anlaşmasının durdurulması ve Ege’deki SAT komandolarının teyakkuz durumuna geçirilmesiyle ilk adım atıldı.
İkili ilişkilerde 1999’dan itibaren işbirliği ve diyaloğun öne çıktığı yeni bir döneme girildi. Milliyet'te yer alan habere göre; Türkiye, Yunanistan’a “dostluk eli” ile “zeytin dalını”, 2017’deki üst düzey ziyaretlerle uzattı. Haziran 2017’de Başbakan Binali Yıldırım, kasımda Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu Yunanistan’a ziyarette bulundu. Türkiye’nin tutumunu sembolize eden asıl ziyaret 2017 yılı 7-8 Aralık tarihlerinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından yapıldı.
Erdoğan, 3. Cumhurbaşkanı Celal Bayar’ın 1952’deki Yunanistan ziyaretinden 65 yıl sonra Cumhurbaşkanı düzeyinde Yunanistan’a ilk resmi ziyarette bulundu. Bu ziyaretin gündem maddeleri arasında; ticaret hacminin 10 milyar dolara çıkarılması, İstanbul-Selanik hızlı treni ile İzmir-Selanik gemi seferleri projeleri yer aldı. İki ülke arasında Ege ile Doğu Akdeniz’deki ihtilaflar ile azınlıklarla ilgili sorunların geliştirilen ilişkilerin yaratacağı olumlu atmosfer içinde düşük gerilimde tutulmasına yönelik bir anlayış öne çıktı.
Ancak Erdoğan’ın gezisinden sonra 2018 bahar aylarında Yunanistan’dan dostluk oluşturmaya yönelik atmosferle uyumlu olmayan adımlar geldi. Türkiye, 20 Ocak 2018’te ABD ile Almanya gibi bazı ülkelerin karşı çıkmasına rağmen Zeytin Dalı Harekâtı’nı başlattı. Ancak Türkiye’nin Suriye sınırında hem arazide hem de diplomatik alanda çetin bir mücadeleye girdiği dönemde, Yunanistan’ın Ege ve Doğu Akdeniz’de “kışkırtma” olarak algılanan girişimleri dikkati çekti.
Yunanistan; 6 Mart ile 30 Nisan arasında Ege’de Çanakkale Boğazı, Çeşme, Kuşadası, Fethiye ve Kaş’ın hemen karşısındaki bölgelerde tatbikat başlattı. Kıbrıs çevresindeki münhasır ekonomik bölgelerle ilgili olarak da, KKTC’nin menfaatleri aleyhine adım atmaya yöneldi. 28 Mart’ta Yunan donanmasının Ege’ye açılarak yaptığı tatbikata, 1821’de Osmanlı Donanması’nı yakan Yunan korsanlarının kullandığı ve “Kundakçı” anlamına gelen “Pirpolidis” adının verilmesi dikkat çekiciydi. Bu süreçte Yunanistan Savunma Bakanı Panos Kammenos’un kışkırtıcı açıklamaları ise ilişkilerin psikolojisini daha da bozdu.
Türkiye; bu yıl uluslararası nitelikte icra edilen Efes 2018 tatbikatıyla dolaylı olarak; 14-25 Mayıs’ta icra edilen Beyaz Fırtına 2018 Tatbikatı ile de daha doğrudan bir biçimde batı sınırı ile Ege ve Doğu Akdeniz’de güç gösterisinde bulunarak Yunanistan’ın tutumuna karşı örtülü olarak yanıt verdi. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, tatbikatların teftişi sırasında “Akdeniz’de, Ege’de bize düşecek bir görev olursa onu da vatanımız, milletimiz için gözümüzü kırpmadan yerine getiririz. Dolayısıyla bu konuda hiç kimsenin yanlış hesap yapmaması lazım” vurgusunda bulundu.
Milli Güvenlik Kurulu’nun 30 Mayıs’ta yapılan toplantısının ardından yayımlanan bildiride, şöyle denildi:
“Türkiye’nin daima barış ve istikrardan yana olduğuna işaret edilerek, Birleşmiş Milletler kararları ile uluslararası hukuk normları başta olmak üzere, ikili antlaşmalara bağlı olduğu, bütün ülkelerin hak ve menfaatlerine saygı duyduğu hassaten vurgulanmış; ülkemizin karada, denizde ve havada kendi hak ve menfaatlerini korumadaki kararlılığı bir kez daha güçlü şekilde beyan edilmiştir. Bu bağlamda; Ege ve Doğu Akdeniz’deki kışkırtmalar karşısında; Türkiye’nin uluslararası antlaşmalardan kaynaklanan haklarını sonuna kadar kullanmakta tereddüt etmeyeceği vurgulanmıştır.”
Türk Silahlı Kuvvetleri; MGK’da yapılan değerlendirmelerin ardından fırkateyn ve hücumbotlardan oluşan savaş gemilerinin görev yaptığı Ege ve Doğu Akdeniz’de, Su Altı Taarruz (SAT) timlerine çıkabilecek yeni görevler için “hazır ol!” emri verdi.
Hükümet; Yunanistan’da yargının 15 Temmuz darbe girişiminin ardından kaçan FETÖ üyesi askerleri serbest bırakmasını, iadelerinin sürekli reddedilmesini ve iltica hakkı tanınmasını, darbecilere güvenli bir ortam sağlama olarak değerlendirdi. Türkiye, Dışişleri ve Adalet bakanlıkları kanalıyla darbecilerin iadesi ve Türkiye’de yargılanmaları gerektiği yönündeki tavrını sürdürecek.
Ancak darbecilerin Yunanistan’da askeri kışlada ve 80 kişilik bir polis gücüyle korunduğuna ilişkin Yunan basınına yansıyan bilgiler de, Ankara’da değerlendirmeye alındı. Türkiye, Yunanistan’a karşı ilk diplomatik yaptırımı, Yunan adalarına geçen düzensiz göçmenlerle ilgili ikili geri kabul anlaşmasını durdurarak aldı. Yunanistan’a karşı bu aşamadan sonra hangi adımların atılacağı konusu da Dışişleri Bakanlığı’nda değerlendirilmeye başlandı.