Senin değil milletin cumhurbaşkanıyım

Fazlı Şahan
04:0028/12/2018, Cuma
G: 28/12/2018, Cuma
Yeni Şafak
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yüzde 52,6’lık halk desteğini meşru görmeyerek, “Sen benim cumhurbaşkanım değilsin” diyen Kılıçdaroğlu’na sert tepki gösterdi: Yav Bay Kemal, ben, senin cumhurbaşkanın olmaya meraklı değilim. Ben milletimin cumhurbaşkanı olarak seçildim.

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Sergi Salonu’nda gerçekleştirilen 49. Muhtarlar Toplantısı’nda konuşan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun ‘meşruiyet’ ithamına sert çıktı. Erdoğan, özetle şunları söyledi:

Ana muhalefetin başındaki zat, önceki gün çıkmış şahsımı, ‘bu göreve meşru bir şekilde gelmemekle’ itham ediyor ve ‘Benim cumhurbaşkanım değilsin’ diyor. Bay Kemal, ben, senin cumhurbaşkanın olmaya meraklı değilim. Ben milletimin cumhurbaşkanı olarak seçildim. Yüzde 52,6 oy kim verdi? Benim milletim verdi. Sen, yüzde 52,6’nın içinde olmayabilirsin. O benim için önemli değil ama sen yüzde 52,6’ya ihanet edemezsin.

BİR YARAYA MERHEM OLAMADIN

Bugüne kadar ettiğin için de bir yere pabuç olmadın, bir yaraya merhem olmadın. 31 Mart’ta da olamayacaksın. Göreceğiz. Niye? Teröristlerle el ele, kol kola gezene benim milletim ‘yürü’ demez. Bize, milletimizin cumhurbaşkanı olmak, muhtarlarımızın cumhurbaşkanı olmak yakışır. Aslında bu zat, ağzından çıkan sözün ne anlama geldiğini bilse, bunu söylemek yerine kaldırır kendini o kürsüden aşağı atar ama ağız işte torba değil ki büzesin.

MEŞRUİYET TOPLUMDAN ALINAN DESTEKTİR

Siyasi iktidarın meşruiyeti yönettiği veya yönetmeye talip olduğu toplumdan aldığı desteği ifade eder. Demokrasilerde bu desteğin ölçüm ve uygulama yolu serbest seçimlerdir. Bir siyasi parti seçimlerde toplumun desteğini almışsa, meşru bir iktidar olarak anayasa ve yasalar çerçevesinde ülkeyi yönetme hakkına da sahiptir.

ÜLKEMİZİ ÜÇE DÖRDE KATLADIK

Geçmişte siyasi partiler, çok düşük oy oranlarıyla, yani çok düşük toplum desteğiyle ülkemizi yönetmeye kalktıkları için sürekli krizlere, kaoslara, istikrarsızlıklara maruz kalıyordu. Koalisyon hükümetleriyle bu ülke yönetilmeye çalışıldı. Başarılı oldu mu olmadı. Ama biz şu 16 yılda halkımızın büyük bir teveccühüyle iktidar olduk ve ülkemizi üçe dörde katladık.

HALKIN GÖNLÜNE GİRME MESELESİ

Bay Kemal, niye sen cumhurbaşkanı adayı olmadın? Parti genel başkanıydın, sen cumhurbaşkanı adayı olsaydın, bizim karşımıza çıksaydın. Ama sen genel başkan olduğun halde çıkmadın. Bu mesele siyaseti anlama meselesidir, halkıyla diyalog kurma meselesidir, halkının gönlüne girme meselesidir. Halkının gönlüne giremeyen, halkının huzuruna da çıkamaz.

DARBELERİ 16 SAATTE BİTİRİRİZ

Son seçimlerde 26 milyon 330 bin vatandaşımızın ortaya koyduğu iradeyi, yüzde 52,6’lık bir desteği meşru görmediğine göre demek ki bu zatın kafasında başka bir demokrasi tarifi bulunuyor. Onun için işte adamları ne yapıyor, ‘dökülün sokaklara’ diyor. Ama 15 Temmuz gecesinde de tankların arasından geçip Bakırköy Belediyesine sığınıyor. Biz darbelere karşı böyle durmayız, biz darbelere karşı milletimizle beraber tankların önünde dururuz, uçakların karşısında dururuz ve bu darbeleri de böylece 16 saatte bitiririz.

Demokrasi anlayışı sakat

Yakın tarihte, teröristlere “arkadaşlar” demenin, terör örgütüne destek vermenin, FETÖ gibi bir ihanet çetesinin taşeronluğuna soyunmanın CHP’nin demokrasi anlayışının işareti olduğunu vurgulayan Erdoğan, “Hepsine de hararetle destek verdikleri, 28 Şubat’tan 27 Nisan bildirisine kadar bunların demokrasi anlayışlarının daha pek çok örneğini görebiliriz. Bunlara göre CHP’ye hizmet eden demokrasi meşrudur, CHP’nin işine gelmeyen demokrasi ise behemehal def edilmesi gereken bir yüktür. Seçilmiş cumhurbaşkanını meşru görmeyen kafa, sanıyor musunuz ki siz muhtarları meşru sayar. Bunlar muhtarlarımıza da saldırdılar. Kılıçdaroğlu kafasına göre, hiçbiriniz meşru değilsiniz, hiçbiriniz muhtarlık koltuğunda oturmaya layık değilsiniz” dedi.



Belediye başkanları sizin emrinizdedir

Erdoğan, “Gücünü ve meşruiyetini sandıktan alan bir yönetim olarak kimin ne dediğine değil sadece sizlerin ne dediğine bakıyoruz. İşte bu anlayışla milletimize hizmet veriyoruz. Ben buradan bir şey açıklıyorum tüm muhtar kardeşlerime. Belediye başkanlarımız, özellikle AK Partili belediye başkanları sizin emrinizdedir. Eğer bunu yapmıyorlarsa, bu toplantıda buradaki bir defa şu sizlere dağıtılan formalara şikayetlerinizi yazmalısınız. Kaymakamlar sizin emrinizdedir. Ben bunu belediye başkanlarımıza onlara bu talimatı verdiğim gibi aynen kaymakamlarına da bu talimatı verdim ve valiler de buna dahil. Çünkü biz bu milletin efendisi değiliz biz bu milletin hizmetkarıyız bizim farkımız bu” dedi.

  • İstiklal Marşı’nı bile değiştirme yoluna gittiler
  • Ölümünün 82. yıl dönümü olan Mehmet Akif Ersoy’u rahmet ve şükranla anan Erdoğan, CHP zihniyetinin her iyi şeyde olduğu gibi Akif’in “İstiklal Marşı” konusunda da boş durmadığını ifade ederek, “En son 1937’de İstiklal Marşı’nın değiştirilmesi için Ulus gazetesi başyazarı Falih Rıfkı Atay’ın başını çektiği, İnönü’nün de desteklediği bir kampanya başlatılmıştır. Bunları bilmemiz lazım. Bunun için bir de yarışma açılmıştır. Yarışmaya katılan eserlerin hiçbirisi bu milletin istiklalini anlatacak değerde olmadığı için CHP’nin bu projesi de akim kalmıştır. Düşünebiliyor musunuz, şu andaki bu güzel İstiklal Marşımızı bile bu CHP değiştirme yoluna gitmiştir. Biz ise Akif merhum gibi ‘Allah, bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın.’ diyoruz” dedi.

#Recep Tayyip Erdoğan
#Muhtarlar Toplantısı
#Kemal Kılıçdaroğlu