İzmir'de Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında Petkim Petrokimya Holding AŞ'nin (PETKİM) Aliağa'daki yerleşkesinde bulunan bazı adreslere düzenlenen operasyonda 3'ü yabancı uyruklu 19 şüpheli gözaltına alındı. İzmir Cumhuriyet Başsavcısı Okan Bato tarafından yürütülen soruşturma çerçevesinde Terörle Mücadele ile Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, PETKİM'in yerleşkesine geldi. Ekipler, yerleşkedeki lojmanlarda arama başlattı.
Savcılıkça, aralarında şirketin üst düzey yöneticilerinin de bulunduğu 31 şüpheli hakkında gözaltı kararı verildiği, İzmir'in yanı sıra İstanbul ve Manisa'yı da kapsayan operasyonda 3'ü yabancı uyruklu 19 zanlının gözaltına alındığı öğrenildi. Şüphelilere ait adreslerde yapılan aramalarda bazı belge ve evraklara el konuldu.
FETÖ'nün darbe girişimi sonrası örgütle bağlantısı olduğu öne sürülen PETKİM Genel Müdürü Sadettin Korkut, istifa etmesinin ardından yurtdışına kaçma hazırlığı yaptığı sırada İzmir Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince gözaltına alınmıştı. Şirkette bazı üst düzey yöneticiler de istifa etmiş, 200'e yakın çalışan da FETÖ ile bağlantılı oldukları iddiasıyla görevlerinden uzaklaştırılmıştı.
2008 yılında özelleştirme kapsamında Azerbaycan devlet şirketi olan SOCAR tarafından satın alınan PETKİM, 2011 yılından itibaren FETÖ/PDY'nin kontrolüne girmeye başladığı, 2011 yılından itibaren gerek Türk, gerekse Azeri çalışanlarını özellikle FETÖ/PDY yapılanması içerisinde aktif rol oynayan kişilerden seçtiği iddia edildi. Örgüt tarafından kurdurulan şirketlerin PETKİM'e taşeron olarak alındığı, 17- 25 Aralık 2013 süreci sonrasında kurumdaki gelişmeleri dikkatle takip eden istihbarat birimlerinin, PETKİM'in ve Türkiye SOCAR Enerji AŞ'nin alt şirketi olan Star Rafinerisi'nde FETÖ/PDY'nin örgülendiği ve buradan önemli bir finans desteği sağladığını tespit ettiği ileri sürüldü. İzmir Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'nün paralel devlet yapılanmasına yönelik olarak yaptığı operasyonlarda gözaltına alınanların, 2011 yılından itibaren işçi veya mühendis olarak işe alınanların çoğunun örgüt tarafından verilen listeler üzerinden işe alındığı ve enerji sektörüne sızmaya çalıştıkları iddia edildi.