15 Temmuz işgal girişiminden bir süre öncesine kadar masonik terör örgütü FETÖ’yü destekleyen, FETÖ elebaşı mason Fetullah Gülen gibi kendini mehdi ilan eden masonik suç örgütü elebaşısı Adnan Oktar, locaya girişini canlı yayınlayıp masonluk tarihinde bir ilke imza atmıştı. Yardımcısı Oktar Babuna mahkemeye verdiği ifadede “Adnan Oktar 33. derece mason ve loca kurma yetkisi var” dedi.
Varlıklı genç erkek ve kızları ağına düşüren, onlarla kendi televizyonunda yaptığı gayriahlâkî yayınları ile dikkat çeken mason Adnan Oktar hâlen tutuklu. Masonların toplumları dinsizleştirme ve toplum ahlakını bozucu neşriyatları ile örtüşen faaliyetler yürüten Oktar’ın masonluk belgesi, mason locası başkanınca canlı yayında verildiği hâlde, mason locaları Demirel için yaptıkları kurnazlığın bir benzerine imza attılar.
Masonların hizmetçilik ettiği Siyonizm’in istihbarat örgütü MOSSAD’a bilgi sızdırmakla da suçlanan Adnan Oktar’ın masonluğa kabulünde İtalya Dışişleri eski bakanı mason Franco Frattini aracılık etmiş. Gençleri yozlaştırıcı yayınlarından memnun olan İtalyan Büyük Locası Büyük Üstadı, Adnan Oktar’ın canlı yayınına katılıp “33. derece Mason Diplomasını takdim etmiş, Oktar da mason üstadına “Emrinizdeyim” demişti.
Mimar Sinan Üniversitesi’nde okurken örgütlenme faaliyetlerine başlayan ve gerçek adının Adnan Arslanoğulları olduğu yazılıp çizilen, babasının kim olduğuna dair pek çok iddia bulunan Adnan Oktar, 2018’de yapılan bir operasyonla kaçarken yakalanmıştı. Ağına düşürdüğü pek çok kişi ile birlikte tutuklu yargılaması süren Oktar, kamuoyunun yakından tanıdığı bir isim. Gerçek adı ve soyadı tam olarak bilinmeyen Oktar’ın babasının bir Yahudi olduğu bile iddia ediliyor.
Örgütünü kurmaya başladığı yıllarda -daha sonra çoğu ayrılan- ilk beş kişilik ekibe hazırlatıp Harun Yahya mahlası ile bastığı, “Yahudilik ve Masonluk” adlı kitapla dikkatleri üzerine çeken Oktar, daha sonra Mehdilik iddiasında bulundu. “Ben mehdiyim” demese de Mehdinin özelliklerinin tıpatıp kendisine benzediğini iddia eden Oktar’ın, yayınlarını yaparken pek çok kişiyi dolandırdığı da biliniyor.
Önce dindar bir kişilik profili çizen Oktar, ağına düşürdüğü bir kızla basılarak tutuklanmıştı. Masonların ve Kemalistlerin yaptığı gibi, kurduğu vakıf üzerinden Mustafa Kemal’in ardına sığınan ve Mustafa Kemal’in resminin altına ‘izindeyiz’ yazan gazete reklamı ve duvar ilanları ile bir kez daha dikkatleri üzerine çeken Oktar, ardından televizyon kanalı kurmuştu.
Ekrana yoğun makyajla yarıçıplak çıkardığı kızlara ‘kedicik’ diye hitap eden ve teşhircilik yapan, kendisi ve örgütün erkek elemanlarını kadın müritlerine tecavüz ettiren Adnan Oktar, ahlaksızlığı yaymak için vargücüyle çalışan dış örgütlerce destekleniyordu.
Kendilerini eleştiren ve isteklerini yerine getirmeyenlere karşı sahte delil üreten ve yargıyı silah gibi kullanan FETÖ’nün stratejisini izleyen Adnan Oktar çetesinin FETÖ’nün emrine girdiği de tespit edildi. FETÖ’nün kamudaki gücünden istifade eden Oktar çetesi, FETÖ gibi kendini eleştiren herkese dava açıp büyük tazminatlara mahkûm ettirdi. Âdeta eleştirilemez bir konuma yükselen Oktar’ın da Türkiye’nin düşmanı odakların emrinde olduğu biliniyordu.
Sık sık terör örgütü FETÖ’nün elebaşısı mason Gülen’e övgüler düzen Oktar’ın da, Milli İstihbarat Teşkilatı MAH’ın 1972 tarihli Gülen Örgütü Raporunda belirttiği hedeflerine erişmek için “her kesimi kullandığı, direkt emirleri CIA, MOSSAD’dan alarak stratejilerine uygun hareket ettiği tarafımızca tespit edilmiştir” ifadelerinde olduğu üzere, dış istihbarat örgütlerinden emir aldığı, bu kapsamda ABD ve İsrail’e sık sık giderek görüşmeler yaptığı, bizzat kendi kayıtlarında görüldü.
Daha önce Demirel için uygulanan kaide, Adnan Oktar için de işletilir. Oktar’a masonlar arasında “dul kadının çocuğuna yardım” olarak nitelendirilen “Locamıza kayıtlı değildir” yazılı bir mektup verilse de; Babuna mahkemede her şeyi çözülür.
Sadettin Bilgiç’i aldatarak Adalet Partisi Genel Başkanlığı’na aday olan Süleyman Demirel’i masonlar destekleyerek genel başkan olmasını sağlamışlardı. ‘Koca Reis’ lakaplı Bilgiç, mason olmadığı için masonik çevrelerce istenmez. Bunun üzerine Kadir Mısıroğlu merhum, Demirel’in masonluk belgesini, Bilgiç’in arkadaşı olan iki manifaturacı kardeşlere ulaştırır. Onlar da, Bilgiç’e haber göndererek Ankara Yükseliş Locası’na mensup Demirel’in masonluk belgesini ‘Koca Reis’e verirler. Böylece Demirel’in masonluğu ifşa olur. Yeni durum karşısında zor durumda kalan Demirel, locaya müracaat ederek mason olduğu halde mason olmadığına dair belge ister. Dönemin mason büyük üstadı Enver Necdet Egeran imzasıyla ‘masonlar arasında “Dul kadının çocuğuna yardım” olarak nitelendirilen “Locamıza kayıtlı değildir” yazılı bir mektup verirler.
Mason olduğunu kendisi deklare etmiş olmasına rağmen, “Dul kadının oğluna yardım” kaidesi bir kez de Adnan Oktar için işletilir ve Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Türkiye Büyük Locası Büyük Üstadı Bülent Akkan tarafından “Adnan Oktar isimli şahıs ne bugün, ne de geçmişte derneğimizin üyesi olmuştur” şeklinde bir açıklama yayınlar.
Türkiye’nin ünlü kan dolandırıcısı olarak da tanınan Adnan Oktar’ın yardımcısı Ahmet Oktar Babuna, çete lideri Adnan Oktar’ın 33. derece Mason, Loca kurma yetkisinin bile olduğunu anlattı. Liderin soyadı Oktar ve kendisinin ismi de ilginç bir şekilde Oktar olan Babuna, masonluk hikâyesini mahkemeye şöyle anlatıyor: “Adnan Oktar 2012’de yurtdışında daha büyük nüfuz elde etmek için mason olması gerektiğini söyledi ve benden araştırma yapmamı istedi. Ben de dünyadaki en güçlü mason localarının İskoç Rit ve P2 mason locaları olduğunu öğrenip bildirdim. Rit’e üye olmak için İngiltere’de yaşaması gerekiyordu. P2 mason locasıyla bağlantı kurmamı istedi. Her defasında 350 bin avro olmak üzere 3 defa para vererek 33. dereceden mason olmasını sağladık. Bu loca Washington mason locası ile de ortak hareket ettiği için Trump’ın başkanlığa kabul gününde davet alındı. Adnan Oktar 33. derece Mason ve Loca kurma yetkisi vardır.”
Geçtiğimiz günlerde İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi’nce, Silivri Ceza İnfaz Kurumu Yerleşkesi’nde örgüt davası ile ilgili duruşmada örgüt üyesi sanıklardan Yeliz Sucu savunmasını yaptı. Herkesle alay eden sanık Sucu şu komik ifadeleri kullandı: “Masonlarla görüştüğümüz doğrudur. Mason localarına Kur’an-ı Kerim koyulmasına vesile olan kişi Adnan Oktar’dır.