1974’ten beri kapalı olan Maraş’ı yeniden yerleşime açmak için çalışma yürüten KKTC ve Türkiye, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ndeki vakıf mallarının da peşine düşecek. Prof. Dr. Ata Atun, İngilizlerin Dikelya’daki askeri üssünün bile vakıf malları üzerinde bulunduğunu söyledi. Özellikle Limasol, Baf ve Larnaka’da çoğu İngiliz ve Rumlar tarafından yerle bir edilen vakıf malları bulunuyor. Adadaki Osmanlı eserleri, Türkler mülkiyet talebinde bulunmasın diye özellikle 1963-1974 yılları arasında bir bir yıkıldı. Ancak kayıtların tamamı Türkiye’nin elinde bulunuyor.
1974 yılından beri kapalı durumda olan Maraş’ı yeniden yerleşime açmak için çalışmalar yürüten Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) ve Türkiye, ardından Güney Kıbrıs Rum Yönetimi bölgesindeki vakıf mallarının peşine düşecek. Son 10 yılda 1571’den 1974’e kadar milyonlarca arşiv belgesini inceleyerek Maraş topraklarının Türk vakıflarına ait olduğunu tescilleyen Türkiye ve KKTC, Ada’nın güneyine yönelik de kapsamlı bir çalışma başlatacak. Özellikle Limasol, Baf ve Larnaka’da İngiliz ve Rumlar tarafından çoğu yerle bir edilen vakıf mallarının peşine düşülecek.
BELGELER HAZIRLANIYOR
Çalışmaları yakıdan takip eden KKTC Kurucu Cumhurbaşkanı merhum Rauf Denktaş’ın danışmanlığını yapan Prof. Dr. Ata Atun, adanın her tarafının vakıf malı olduğunu ifade etti. Atun, şunları kaydetti: “Adadaki Osmanlı eserlerinin bir çoğu Türkler mülkiyet talebinde bulunmasın diye zaman içerisinde özellikle de 1963-1974 yılları arasında bir bir yıktılar. Ama Türkiye, adanın tamamındaki haklarının bütün kayıtlarını hazırladı. Resmi evrak şekline soktular önümüzdeki süreçte bütün bulgular masaya konulacak. Sessizce bekliyoruz. Bu belgelerin tamamı ortaya çıktığında ve bizim taraftakileri yasal olarak vakıf kütüğüne geçirdikten sonra elbette ki Güney’dekiler de talep edilecek. Karşı çıkacaklardır, çıksınlar da bir şey olmaz. Birçok iç dava var. Larnaka’da Türkler AHİM’e gitmesin diye bitirmiyorlar.”
- Adadaki Osmanlı eserleri Türkler mülkiyet talebinde bulunmasın diye zaman içerisinde Rumlar tarafından yıkıldı. Ayakta kalan eserler ise tahribat altında. Bunlardan bir tanesi de Bilal Ağa Mescidi.
MEZARLARI BİLE YIKTILAR
“Rum yönetimi Güney’deki Baf şehrinde 1825 yılında Köprülü İbrahim Ağa tarafından yaptırılan Cami-i Cedit’i yıktı. Ardından 1963 saldırılarından sonra da meydan yaparak adını 25 Mart koydular. 25 Mart Yunan veya Rum isyanı olarak bilinir. 25 Mart 1821’de Osmanlı’ya karşı başlattıkları isyandır. Bütün mezarlıklarımız tahrip edildi. Bugün Girne’de Baldöken Mezarlığı var. Türk yönetimi adı altında ama 4-5 mezar görürsünüz. Halbuki koskoca Girne kentinin Osmanlı mezarlığıdır. Eserlerimizi yıkarak varlığımızı yok eden Rumlar, ölülerimize bile saygı göstermediler ve mezarlıklarımızı yok ettiler.”
LARNAKA DA BİZİM
“Maraş’ın yüzde 96’sı Abdullah Paşa ve Lala Mustafa Paşa vakıflarına ait, ama mülkler Maraş’la sınırlı değil. Güneye doğru Larnaka’ya kadar gidiyor. İngilizlerin Dikelya’daki askeri üssü de vakıf malları üzerinde bulunuyor. Maraş’ın kapatılmasının ardından bölgede bulunan içi değerli eşya ve para dolu kasaların tümü alındı. Devletin ilgilileri huzurunda açıldı ve hazineye yatırıldı. Boş kasalar da hurda olarak devlet malzeme ofisi tarafından satıldı. Bölgede içerisinde para olan kasa sayısı çok az 2 veya 3 kasa kaldı.”
- Osmanlı eserleri bir bir yıkıldı
- Osmanlı Devleti'nin 1878 yılında adanın yönetimini fiilen İngilizlere bırakmasıyla Ada’da adeta kültürel soykırım yaşandı. Türkler adada mülkiyet hakkı iddia edemesin diye Osmanlı eserleri bir bir yok edildi. İngilizler 1960'lı yıllara kadar devlet idarelerine yerleştirdikleri Rumlara Osmanlı vakıf mallarını peşkeş çekti. KKTC'nin kurulmasının ardından da ikiye bölünen Ada’nın güneyinde kalan vakıf malları Rumlar tarafından yıkılarak ve bakımsız bırakılarak yok edildi. Adada İngilizlerin hüküm sürmeye başladığı 1878 yılında Kıbrıs'ta 596 Türk mezarlığı, 400 cami ve 109 evkaf çiftliği bulunuyordu. Şimdi ise bu sayı iki elin parmaklarını geçmeyecek kadar azaldı.