Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, "Türkmen, Kürt ve Arap kardeşlerimizi terör örgütlerinin zulmünden kurtarmak için Zeytin Dalı Harekatı’nı başlatmıştır. Zeytin Dalı Harekatı, meşru müdafaa hakkı çerçevesinde başlatılmış, meşru ve uluslararası hukuka uygun bir harekattır" dedi.
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, "Zeytin Dalı Harekatı, uluslararası hukuk, BMGK terörle mücadeleye yönelik 1624 (2005), 2170 (2014) ve 2178 (2014) kararları ile BM Sözleşmesi’nin 51’inci maddesinde yer alan meşru müdafaa hakkı çerçevesinde başlatılmış, meşru ve uluslararası hukuka uygun bir harekattır" dedi.
"Türkmen, Arap ve Kürt kardeşlerimizi kurtaracağız"
Hükümet Sözcüsü Bozdağ, yaptığı açıklamada, "Türk Silahlı Kuvvetleri, sınır güvenliğini sağlamak, teröristlerin sınırdan sızmasını önlemek; bölgede terör koridoru oluşturulmasını engellemek, bölgeyi DEAŞ,PKK,PYD ve YPG terör örgütleri ve teröristlerinden temizleyerek bölgeyi terörden arındırmak, bölgede huzur, barış, güven ve barış ortamını yeniden tesis etmek, bölge halkının can/mal emniyetini sağlamak, bölge halkı üzerindeki baskı, tehdit ve korkuyu kaldırmak, bölgedeki mazlum/mağdur Türkmen, Kürt ve Arap kardeşlerimizi terör örgütlerinin zulmünden kurtarmak için Zeytin Dalı Harekatı’nı başlatmıştır" ifadesini kullandı.
"Meşru müdafaa hakkımızı kullanıyoruz"
"Zeytin Dalı Harekatı, uluslararası hukuk, BMGK terörle mücadeleye yönelik 1624 (2005), 2170 (2014) ve 2178 (2014) kararları ile Birleşmiş Milletler Sözleşmesi’nin 51’inci maddesinde yer alan meşru müdafaa hakkı çerçevesinde başlatılmış, meşru ve uluslararası hukuka uygun bir harekattır" diyen Bozdağ şöyle devam etti:
"Türkiye, Suriye’nin toprak bütünlüğüne, egemenliğine ve siyasi birliğine saygı ile bu harekatı başlatmış; harekat süresince de bu temel ilkelere riayet edecek ve harekatın hedeflerine başarıyla ulaşmasını müteakip bölgeden ayrılacaktır. Türkiye’nin başlattığı bu harekat Suriye Devletine, Suriye halkına, Suriye’nin toprak bütünlüğüne, egemenliğine ve siyasi birliğine, bölgede yaşayan Türkmen, Kürt ve Arap kardeşlerimize karşı bir harekat değil DEAŞ, PKK, PYD ve YPG terör örgütlerine karışı başlatılmış bir harekattır."
"Bölgede yaşayan Türkmenler, Kürtler ve Araplar bizim kardeşimizdir, komşumuzdur" diyen Bozdağ, şunları kaydetti:
“Suriye halkı, bölgede yaşayan Türkmen, Kürt ve Araplar ile Türk halkı, aynı dinin mensubudur; aynı Peygamberin ümmetidir; aynı tarihin/kültürün mirasçısıdır ve aynı medeniyetin evlatlarıdır. Kimse Türk halkı ve Türkiye ile bölgede yaşayan Türkmen, Kürt ve Araplar arasındaki kardeşlik ve komşuluk hukukunu yok edemeyecektir; aramıza fitne/fesat sokamayacaktır; bizi birbirimize düşman edemeyecektir; tarih, kültür, medeniyet, din ve ümmet birliğimizi bozamayacaktır. Harekatın planlanmasında ve icrasındaki tek hedef, terör örgütleri ve teröristler ile bunlara ait sığınak, barınak, mevzii, silah, araç ve gereçlerdir. Siviller asla hedef değildir. Siviller zarar görmesin diye her tür planlama yapılmış ve gerekli her tedbir alınmıştır.
Yüce Rabbim, milletimizin, ordumuzun ve yurdumuzun muhafızı, yar/yardımcısı olsun. Yüce Rabbim, ordumuzu muzaffer kılsın. Yüce Rabbim, kararlarımızı, adımlarımızı ve uygulamalarımızı doğru/isabetli kılsın. Yüce Rabbim, düşmanın hile ve tuzaklarından askerimizi/Mehmetçiğimizi korusun."