Herkes kendini habere dönüştürdü

04:0010/10/2024, Perşembe
G: 10/10/2024, Perşembe
Yeni Şafak
Hüseyin Besli
Hüseyin Besli

Yeni Şafak’ın 30. Yıl Konuşmaları’nın konuklarından biri de gazetenin eski genel yayın yönetmenlerinden Hüseyin Besli’ydi. Eski medyadan yana olduğunu ifade eden Besli, sosyal medyanın olumsuz tarafları için de şu yorumu yaptı: "İnsanlar kendilerini haber haline dönüştürüyor. Geleneksel yapımızda sokakların bile mahremiyeti vardı. Dijital medya sayesinde mahrem kalmadı."

Yeni Şafak’ın eski genel yayın yönetmen-lerinden Hüseyin Besli, uzun yıllar Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın basın danışmanlığını ve AK Parti’de iki dönem milletvekilliği yaptı. Yeni Şafak ekibiyle bir araya gelen Besli, aklımızdaki soruları cevapladı.


NEHRİN KENARINDA OTURMAYA DEVAM EDECEĞİM

Yeni Şafak’ın hâlâ en fazla takip ettiği gazetelerden biri olduğunu söyleyen Besli, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde Basın Danışmanlığı yaptığı dönemde de Yeni Şafak’ta yazdığını belirtti. O yazılarını “Hayata Derkenar” isimli kitapta toplayan Besli, medyayla ilgili görüşlerini şöyle özetledi: “Tayyip Bey’in mahkumiyeti kesinleştiği zaman istifa etmek istediğimi söyledim. Başka biriyle çalışmak istemiyordum. İzin vermediği için biraz daha kaldım. Daha sonra Yeni Şafak’ta bir yıl kadar genel yayın yönetmenliği yaptım. Eğer eski ve yeni medya diye bir ayrım yapacaksanız ben eski medyadan, basılı gazeteden yanayım. Dijital medyayı şöyle değerlendiriyorum; insanlık azgın bir nehre düşmüş, gidiyor. Kurtulma umudu da yok. Buna rağmen ben o nehrin kenarında oturmaya devam edeceğim. Olur ya, nehre düşmüş birisi yardım istemek için elini uzatırsa, o eli tutup çekeyim diye.”


SUÇLULARIN PROFİLİ OLUŞTURULUR

Eline akıllı telefon alan herkesin haber ürettiğini vurgulayan Besli, sosyal medyanın handikaplarından bahsederek şunları dile getirdi: “Bu haber üretmeyi siyasi haberler, konular falan gibi algılamayın. İnsanlar kendisini haber haline dönüştürüyor. Fotoğraflarını çekip yayınlıyor. Veya yediğini içtiğini, gezip gördüğünü yayınlıyor. Bizim geleneksel yapımızda sokakların bile mahremiyeti vardı. Dijital medya sayesinde mahrem bir şey kalmadı. Profil oluşturmak esasında kriminal bir şey, çünkü suçluların profili oluşturulur. Şimdi herkesin profili var ve kendi kendimizi kriminalize ediyoruz, farkında değiliz.”


HİÇBİR YAYIN ORGANI TARAFSIZ DEĞİLDİR

İyi bir entelektüel olan Hüseyin Besli, hiçbir yayın organının tarafsız olamayacağını okuma biçimleriyle anlattı. Üç tür okuma biçimi olduğunu ifade eden Besli, “Birinci okuma biçimi metinci, ikincisi yorumcu okuma biçimidir. Bir de katmanlı okuma biçimi var. Sizler gazete yapıcısı insanlar olarak, eminim ki gazete yaparken kurduğunuz her cümlede, editöryal olarak bu amaçların her birisini gözetiyorsunuz. Çünkü hiçbir yayın organı tarafsız değildir. Tarafsız da olmaması gerekir. İstese de olamaz zaten. İnsanların dünya görüşleri, cinsiyeti, yaşadığı bölge ve hobileri vardır. Editöryal dediğimiz şey haberi seçip, belli bir şekilde işleyip sunmaktır. Baştan sona taraftır ve taraf olmaktan da hiç yüksünmemek gerekir” cümlesini kurdu.


Tayyip Bey İyi bir gazete okuyucusuydu

Erdoğan’ın gazete okuma ritüelini sorduğumuzda, Besli, “Tayyip Bey iyi bir gazete okuyucusuydu. Fırsatı olduğunda gazeteyi alır, manşete neyi çıkarmışlar önemserdi. Köşe yazarları, vazgeçemeyeceği bir şeydi. Daha sonra güvendiği birine gazete kupürlerinden seçme yapmasını istedi. Yoğunluğu arttıkça bir arkadaş, günlük gazeteleri kendisine arabada özetlemeye başladı. Ama sakin ve koşuşturması yoksa mutlaka gazetelere baktığını biliyorum. Pandemide sokağa çıkma yasağının çok yoğun uygulandığı günlerden birinde telefonum çaldı. Bilinmeyen numara yazıyordu, Tayyip Bey’in aradığını anladım. ‘Kim bu Selahattin’ dedi bana. ‘Selahattin Ayaz kimdir’ başlıklı yazımı okumuş, onu soruyordu. Demek ki pandemide evde otururken gazeteleri okuyordu” şeklinde konuştu.


İlk 'yerli' devlet adamı

Tayyip Erdoğan’ı tanımlarken “İlk yerli devlet adamı” tabirini kullandığını dile getiren Besli, “Özal veya Demirel de yerli diyeceksiniz ama öyle değil. Onlar hayatlarının bir evresinde bir şekilde devletin 'terbiye'sinden geçmiş adamlar. Ama Tayyip Erdoğan hiçbir devletin 'terbiye'sinden geçmeden büyükşehir belediye başkanı ve başbakan oldu. Bu önemli bir şey” ifadelerini kullandı. Erdoğan’ın hâlâ insanları çok dinlediğini ve MYK toplantılarında her konuşulanı not ettiğini belirten Besli, “O defterleri bence çok kıymetli.” dedi.




#yeni şafak
#30.yıl
#Hüseyin Besli