Gezi Parkı eylemlerine ilişkin yargılandığı davada beraat eden ancak “Askeri ve siyasal casusluk” suçundan tutuklanan Osman Kavala ve eski CIA danışmanı Henri Barkey hakkında 3 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 20 yıla kadar hapis cezası istendi. İddianamede, Kavala’nın, Barkey’in casusluk eylemleri kapsamında yerel işbirlikçisi olduğu ve Türkiye’deki faaliyetlerinde birlikte hareket ettikleri belirtildi.
Gezi Parkı eylemlerine ilişkin yargılandığı davada beraatine ve tahliyesine karar verilen ancak başka bir soruşturma kapsamında “Askeri ve siyasal casusluk” suçundan halen tutuklu bulunan Osman Kavala hakkında ikinci iddianame hazırlandı. Kavala ve eski CIA danışmanı Henri Barkey hakkında, 3 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 20 yıla kadar hapis cezası istendi.
BİRLİKTE HAREKET ETTİLER
İstanbul 36. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilen iddianamenin ayrıntılarında Kavala ve Barkey’in FETÖ’nün gerçekleştirdiği 15 Temmuz darbe girişimi sürecinde de rol aldığına dikkat çekildi. İddianamede darbenin kilit isimlerinden firari mahrem imam Adil Öksüz’ün 15 Temmuz darbe girişimi öncesinde gerçekleştirdiği seyahatler ve toplantılarla Barkey ve Kavala’nın gerçekleştirdiği eylemlerin paralellik gösterdiği vurgulandı. Kavala’nın, Barkey’in casusluk eylemleri kapsamında yerel işbirlikçisi olduğu ve Türkiye’deki faaliyetlerinde birlikte hareket ettikleri değerlendirmesinde bulunuldu.
15 TEMMUZ’DAN HABERDARLARDI
İddianameye göre Kavala ve Barkey’in 15 Temmuz öncesinde gerçekleştirdikleri faaliyetler, darbe girişimi hazırlıkları ile kesişti. Her iki şüpheli de 15 Temmuz’dan haberdardı ve darbe girişiminin alt yapısını oluşturmak için yurt içi ve yurt dışı bir dizi bağlantı kurdu. Son olarak Barkey, 15 Temmuz günü Türkiye’ye gelerek darbeyi İstanbul Büyükada’da sabaha kadar takip etti, yurt dışı bağlantılarını gece boyunca devam ettirdi.
SOROS, KAVALA, ALATON ÜÇGENİ
FETÖ’nün yayın organı Zaman Gazetesi’nin darbe girişiminden 9 ay 10 gün önce yayınladığı subliminal ‘Gülen bebek’ reklamından kısa bir süre sonra 6 Kasım 2015’te George Soros’un Türkiye’ye geldiği, aynı günün akşamında Osman Kavala ve İshak Alaton’la birlikte bir davete katıldıkları tespit edildi. Davette çekilen fotoğraflar da Kavala’nın cep telefonunda bulundu. İddianameye göre 15 Temmuz’un kilit ismi firari mahrem imam Adil Öksüz de bu süreçte örgüt elebaşı Fetullah Gülen’in yanına giderek darbe girişimine ilişkin toplantı yaptı. Bu gidişlerin ilki ise Soros, Kavala ve İshak Alaton’un görüşme yaptığı tarihten kısa bir süre sonra 14 Kasım 2015’te gerçekleşti.
TARİHLER KARŞILAŞTIRILDI
Henri Barkey 7-13 Mart tarihleri arasında İstanbul ve Adana’da bir dizi içeriği belli olmayan görüşme ve faaliyetlerde bulundu. Öksüz’ün ABD’ye ikinci gidişi ise 17-21 Mart 2016 tarihinde gerçekleşti. Barkey 16 Mart 2016’da PKK’nın Suriye kolu PYD’nin başkanı Salih Müslim ile Irak Süleymaniye’de bir araya geldi. Bu dönemde Türkiye’de PKK ve DEAŞ tarafından bombalı eylemlerde bulunuldu. Öksüz’ün ABD’ye üçüncü gidiş tarihi olan 20-25 Haziran 2016’dan 1 gün sonra 26 Haziran’da Barkey tekrar Türkiye’ye geldi. Barkey, 3 Temmuz günü yurt dışına çıkarken darbe girişimini takip etmek için 15 Temmuz sabahı tekrar Türkiye’ye geldi. Kavala ise Barkey’in İstanbul’a gelişinden 1 gün sonra 27 Haziran’da Diyarbakır’a gitti ve aynı gün İstanbul’a döndü.
ZAMANLAMASI MANİDAR!
Öksüz’ün son darbe toplantısını yaptığı 13 Temmuz günü Henri Barkey’in ABD Kongresi Alt Komitesi’nde ‘Türkiye’nin demokratik gerilemesi’ isimli oturumda konuşmacı olduğu belirlendi.
Taktikleri iyi biliyor!
İddianamede, Osman Kavala’nın 15 Temmuz darbe girişiminin yaşandığı 2016 yılındaki yurt dışı giriş çıkış kayıtları da mercek altına alındı. Almanya, Belçika, Fransa, Portekiz, Yunanistan olmak üzere çok sayıda Avrupa ülkesine seyahat ettiği belirlenen Kavala’nın darbe girişiminden önceki yıllara oranla daha fazla yurt dışına çıktığına vurgu yapıldı. Kavala’nın Barkey ile gerçekleştirdiği telefon görüşmeleri de ayrıntılı olarak iddianamede yer aldı. Kavala’ya ait cep telefonundan Barkey’in ABD hattı ile 8 Ekim 2016’da saat 12.18’de 28 saniye, saat 16.06’da 36, saat 16.10’da ise 193 saniye görüştüğü tespit edildi. İki şüphelinin iletişim tespitlerine yakalanmamak için yüz yüze görüşme yapma ihtimalleri de göz önüne alındı. İki şüphelinin de kullandığı hatların ortak baz verdikleri noktalar incelendi. Savcılık iki ismin doğrudan iletişim kayıtlarının az olması tespitinin Barkey’in istihbari taktik ve usulleri bilmesi ve uygulamasından kaynaklandığı bu hususta özel gayret gösterdiği değerlendirmesinde bulundu.