Yeni Ekonomi Programı'nın yansımaları devam ediyor. Ankara Sanayi Odası Başkanı Nurettin Özdebir, "YEP'te ortaya konan ve Türkiye ekonomisindeki değişimin anahtarı olacak plan ve programların yerinde olduğu görünmektedir" dedi.
Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir, "Yeni Ekonomi Programı'nda (YEP) ortaya konan ve Türkiye ekonomisindeki değişimin anahtarı olacak plan ve programların yerinde olduğu görünmektedir" ifadesini kullandı.
Özdebir, programla kamu yatırımlarının ve teşviklerinin etkinliğini takip eden uygulama ve kurumsal yapıların hayata geçirilecek olmasının önemli olduğuna dikkati çekti.
İmalat sanayinde önceliklendirilmiş alanların ön plana çıkarılmasının, ulusal verimlilik uygulamalarının, sürdürülebilir büyümenin anahtarı olacağını aktaran Özdebir, "Kredi kanallarında yerli ve katma değerli üretime pozitif ayrımcılık yapılması beklenmektedir. Mevzuatlarda yer alan ve büyümeyi engelleyebileceği düşünülen unsurların ayıklanacağının ifade edilmesi, büyüme hedeflerini tutturabileceğimizin işaretlerini vermektedir. YEP'te ortaya konan ve Türkiye ekonomisindeki değişimin anahtarı olacak plan ve programların yerinde olduğu görünmektedir." değerlendirmesinde bulundu.
İç talebe dayalı büyüme hedefi
YEP'te bütçenin performans ölçütlü olmasının önemine de işaret eden Özdebir, "Bundan önceki programda ihracata dayalı bir büyüme politikası tercih edilirken, yeni programda iç talebe dayalı bir büyüme hedeflemiş ancak bu uygulamanın enflasyon üzerinde bir baskı yaratacağı da unutulmamalıdır." ifadelerini kullandı.
Programda sanayicinin en büyük problemlerinden biri olan nitelikli insan kaynağı ihtiyacını karşılamaya yönelik adımların atılacağı vurgusunun çok önemli olduğunu belirten Özdebir, şunları kaydetti:
"Türkiye ekonomisinin 2020-2022 için belirlenen yüzde 5'lik büyümeyi yakalaması ve sonrasında koşmaya başlamasının ilk gerekliliği iç pazardaki canlanmadır. Bütçe dengesini korumak adına kamu harcamalarında frene basılması sonrasında büyümeyi destekleyecek olan unsur hane halkının tüketimi olacaktır. Bu süreç bir yandan vergi gelirlerini artıracak aynı zamanda sanayinin de yeniden hareketlenmesine imkan tanıyacaktır. Sürdürülebilir bir enflasyon ve faiz düzeyinde Türkiye ekonomisine olan güvenin tesis edilmesi çok önemlidir."