Günümüzde internet kullanımı ilkokul çağındaki çocuklarda bile oldukça yaygın. Sanal ortamda bireyleri intihara sürükleyebilen siber zorbaların hedefi ise sıklıkla çocuklar oluyor. Uzman Psikolojik Danışman Dr. Öğr. Üyesi Bülent Tansel, “Siber zorbalık vakaları, ülkemizde özellikle orta ve lise dengi okullarda öğrenim gören öğrenciler arasında en sık karşılaşılan vakalar arasında yer alıyor” dedi.
Zorbalık eylemlerinin güç, kontrol ya da maddi çıkar elde etmek amacıyla genellikle gizli gerçekleştirildiğini belirten İstanbul Gelişim Üniversitesi (İGÜ) İktisadi İdari Ve Sosyal Bilimler Fakültesi (İİSBF) Psikoloji Bölümü Öğr. Üyesi Dr. Bülent Tansel, “İnternetin dünyamıza girmesi ve her alanda yaygın olarak kullanılmaya başlamasıyla, geleneksel zorbalığın yanında ‘siber zorbalık (cyber bullying)' kavramı da literatürde yerini almaya başladı. Siber zorbalık eylemlerinde, zorba birey, mekân olarak kurbandan uzaktadır ve kurbanla karşılaşma ihtimali düşüktür. Bu nedenle, kurbanda meydana gelen olumsuz etkileri görmez, yaptıklarından dolayı rahatsızlık duymaz” dedi.
“Birini ısrarla aramak siber zorbalık kapsamına giriyor”
Birini ısrarla arama, kişisel konuşmaları kopyalayıp başkalarına gönderme, sanal ortamda bir kişinin hakkında dedikodu çıkarma, kişiye ait resimlerinin üzerinde oynama ve diğer insanlara gönderme gibi davranışların siber zorbalık eylemleri arasında yer aldığını aktaran Dr. Öğr. Üyesi Bülent Tansel, “Siber taciz ise bir kişiye aşağılayıcı, tehdit içeren, ciddi korku oluşturan mesajların yoğun şekilde gönderilmesi gibi eylemleri içeriyor.
İnternet ortamında başkasının kimliğiyle izinsiz paylaşımda bulunmak, görüntülü yapılan özel bir görüşmeyi, karşı tarafın haberi olmadan başkasına izlettirmek, internet ortamında yapılan paylaşımlara (yorum, fotoğraf, video, bilgi) utandırıcı, kırıcı yorumlar yapmak siber tacizin davranışları arasında yer alıyor” ifadelerini kullandı.
Siber zorbalığa maruz kalan çocuk davranışları
Ebeveynleri siber zorbalık konusunda uyaran Dr. Öğr. Üyesi Bülent Tansel, çocuklarda dikkat edilmesi gereken birtakım davranış değişikliklerini sıraladı.
Eğer çocuk, siber zorbalığa maruz kalmışsa ya da maruz kalıyorsa;
“Bilgisayar, cep telefonu gibi sahip olduğu cihazların kullanımını beklenmedik bir şekilde bırakma veya kullanırken gergin ve sinirli görünme,
Çevrim içi aktiviteler sonrasında (en sevdiği bilgisayar oyunu sonrasında bile) gergin ve agresif tavırlar sergileme,
Depresif hissetmek ya da nedensiz ağlama,
Gel-git bir ruh hali,
Kendini iyi hissetmemek,
Çevrim içi aktiviteleri ile ilgili bilgi vermekten kaçınma,
Uyku düzeninde bozulma (az veya çok uyuma),
Yemek yeme düzeninde bozulma,
Depresif ruh hali, en sevdiği aktivitelere ilgi duymama,
Arkadaşları ile geçirilen vakitte azalma,
Anti-sosyal olmak,
Ödevlerinde geri kalma davranışları görülür.”
Çocuk, siber zorbalık davranışlarını/eylemlerini gerçekleştiriyorsa;
“Bilgisayar veya cep telefonunun ekranını gizleme eğilimi,
Bilgisayar veya cep telefonunu gecenin her saatinde kullanma,
Çevrim içi aktiviteleri ile ilgili bilgi vermekten kaçınma,
Çevrim içi olamadığı durumlarda gergin olma,
Kendine ait olmayan birden fazla çevrim içi hesaba sahip olma davranışları görülebilir.”
“Siber zorbalığa maruz kalan bireyler yasal yollara başvurmalı”
Dr. Öğr. Üyesi Bülent Tansel, “Bilişim Teknolojileri Kurumu (BTK) tarafından bilgi iletişim teknolojileri aracılığıyla bir bireyin ya da grubun diğerlerine yönelik düşmanlık, korkutma, tehdit, sindirme, taciz amaçlı yazılı veya görsel iletileri kasıtlı veya düzenli şekilde göndermesi şeklinde tanımlanan siber zorbalık için Türk Ceza Kanunu (TCK)'da birçok madde bulunuyor. Siber zorbalığa maruz kalan bireyler yasal yollara başvurarak suçu bildirmeli” dedi.