Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, antiterör operasyonunun bitmesinden sonra, bölgede siviller arasında toplu ölüm olmadığı ve Karabağ Ermenileri için bir tehdit bulunmadığını belirtti. Bu aslında Ermeni diasporasının ve bazı Ermeni destekçilerinin, “Karabağ Ermenileri etnik temizlik tehdidi ile karşı karşıyadır” propagandasını da çürütmüş, uzun zamandır dillendirilen “Azerbaycan Karabağ Ermenilerini yok etmek için abluka uyguluyor” tezini de geçersiz kılmıştır.
Azerbaycan’ın kesin askeri zaferi ile sonuçlanması ile birlikte Azerbaycan ordusu, Karabağ’da sivillerin yaşadığı bazı şehir ve köylere girmedi. 2020 yılında Azerbaycan, Rusya ve Ermenistan arasında imzalanan üçlü bildiri ile bu bölgeye geçici olarak Rus barış birlikleri yerleşmişti. Bildirinin dördüncü maddesine göre, Rus barış birliklerinin bölgeye girmesiyle Ermeni silahlı birlikleri de bölgeden çıkacaktı. Fakat üzerinden üç yıl geçmesine rağmen Ermeni silahlı birliklerinin bölgeyi terk etmemesi, Azerbaycan’a yönelik saldırıları ve aynı zamanda Ermeni tarafının bu yasadışı birlikleri diplomatik baskı aracı olarak kullanma isteği bölgede yeni bir kısa süreli çatışmanın yaşanmasına neden oldu.
24 SAAT DOLMADAN GELEN ZAFER
19 Eylül’de Azerbaycan Savunma Bakanlığı bu yasadışı dışı silahlı birliklerin bulunduğu bölgede Azerbaycan’ın anayasal düzenini sağlamak ve onları etkisizliştirmek amacıyla sınırlı bir antiterör operasyonu başlattı. Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı’nın açıklamasına göre, bölgede 10 binden fazla aktif silahlı, 100’den fazla tank ve 200 civarında diğer saldırı silahları bulunmaktaydı. Azerbaycan operasyonu başlatırken bazı taleplerde bulundu. Buna göre silahlı kişiler silahlarını bırakacak ve teslim olacak, bölgedeki yasadışı cumhurbaşkanı, parlamento ve bakanlıklar fesh edilecek ve sivil halkın Azerbaycan’ın anayasası ve yasaları çerçevesinde entegrasyon süreci başlayacak. Azerbaycan tüm bu taleplerin karşılanması halinde operasyonun durdurabileceğini açıklamıştı.
Operasyon başladıktan 24 saat sonra bölgedeki yaşadışı birlikler Azerbaycan’ın taleplerini kabul ederek teslim oldular. Bunun başlıca nedeni ayrılıkçıların dışardan beklediği desteği alamaması ve Azerbaycan ordusunun başarılı askeri harekatı oldu. Azerbaycan ordusu öncelikle stratejik yükseklikleri ve bu silahlıların ikmal yollarını kontrol altına alınca teslim olmaktan başka şansları kalmadı.
Azerbaycan’ın taleplerinin Karabağ’daki ayrılıkçılar tarafından karşılanması onların özel statü ve uluslararası mekanizma taleplerinden vazgeçmesi anlamına gelmektedir. Nitekim Ermenistan Karabağ’da yaşayan Ermenilerin iradelerine zıt bir şekilde onların kaderi ile ilgili karar verilmeyeceğini, uluslararası toplum ise Azerbaycan ve Karabağ Ermenileri ile doğrudan diyaloga başlatılmasını istemekteydi. Dolayısıyla Karabağ Ermenilerinin Azerbaycan’a entegrasyon için kendilerinin karar vermesi Ermenistan ve onun destekçilerinin tezlerini geçersiz kıldı.
DİASPORANIN PROPAGANDASI ÇÜRÜTÜLDÜ
21 Eylül tarihinde Azerbaycan’ın Yevlah şehrinde Karabağ Ermenilerinin Azerbaycan anayasası çerçevesinde entegrasyonu için ilk görüşmeler yapıldı. Azerbaycan Cumhurbaşkanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, bu bölgede yaşayan Ermenilerin ilk istekleri yiyecek, içecek, hijyen, ve yakıt yardımı, okul ve kreşlerin onarımı oldu. Bu istekten bir gün sonra Azerbaycan Ağdam-Hankendi yolunu kullanarak Karabağ’da kendi vatandaşı olan Ermenilerin ihtiyaçlarını giderdi. Böylece uzun zamandır yasadışı silahlıların kapattığı Ağdam-Hankendi yolu açıldı. Aynı gün Karabağ’daki Ermeni silahlılar silahlarını teslim etmeye başladılar. Fakat bazı silahlı gruplar alınan kararlara uymadılar ve bu da çatışmaların çıkmasına neden oldu. Bazı Ermeniler evlerini yakarken, bazıları da arşiv belgelerini yakarak kanıtları ortadan kaldırdılar. Uzun yıllardır Azerbaycan’a karşı düşmanlık eden Ermenilere ise antiterör operasayonunda Azerbaycanlı doktorlar ve askerler tarafından yardım edilerek, tedavi edildi, gıda ve su verildi.
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev bir kararname imzalayarak Karabağ Ermenilerinin Azerbaycan entegrasyonu için bir komisyon oluşturdu. Bu komisyon bir taraftan bundan sonraki süreçte Karabağ’da Azerbaycan devlet kurumlarının işlevselliğini sağlamak, Karabağ’daki Ermenilerin sosyo-ekonomik sorunlarının çözümü ve aynı zamanda onların Azerbaycan’a entegrasyonu için çalışacaktır.
Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, antiterör operasyonun bitmesinden sonra, bölgede siviller arasında toplu ölüm olmadığı ve Karabağ Ermenileri için bir tehdit bulunmadığını belirtti. Bu aslında Ermeni diasporasının ve bazı Ermeni destekçilerinin, “Karabağ Ermenileri etnik temizlik tehdidi ile karşı karşıyadır” propagandasını da çürütmüş, uzun zamandır dillendirilen “Azerbaycan Karabağ Ermenilerini yok etmek için abluka uyguluyor” tezini de geçersiz kılmıştır.
YASADIŞI BİRLİKLERİ DESTEKLEYENLER DE KAYBETTİ
Öte yandan, uzun zamandır uluslararası alanda bazı devletler bu operasyonun yapılmaması için baskı yapmaktaydı. Operasyondan birkaç gün önce ABD Senatosu Dışişler Komisyonu Başkanı ve Ermeni lobbisinin önde gelenlerinden Bob Menendez’in girişimi ile Karabağ konusunda dinlemeler yapılmış ve ABD dışişleri yetkilileri bile haksız bir şekilde Azerbaycan’a karşı açıklamalar yapmıştı. İlginç olanı, Bob Menendez operasyondan 3 gün sonra ABD polisi tarafından rüşvet alması nedeniyle tutuklanmış ve görevinden istifa etmiştir.
Fransa ve Ermenistan’ın girişimi ile BM Güvenlik Konseyi son altı ayda ikinci defa Karabağ meselesini görüşmek için 21 Eylül tarihinde toplanmıştı. Fransa ve Ermenistan’ın başlıca amacı Karabağ’daki ayrılıkçılara BM Güvenlik Konseyi’nden destek çıkarmaktı. Fakat BM Güvenlik Konseyi’nden birgün önce Karabağ’daki ayrılıkçıların teslim olması ve Azerbaycan’a entegre olmaya karar vermeleri doğal olarak Ermenistan ve Fransa’yı zor durumda bıraktı. Sonuçta bu operasyon yalnızca Karabağ’daki yasadışı silahlı birliklerin değil, onları destekleyen güçlerin de yenilgisi anlamına gelmekteydi.
ERDOĞAN’DAN GÜÇLÜ DESTEK
Bu operasyonda Azerbaycan sadece askeri başarı değil aynı zamanda diplomatik başarı da elde etmiş oldu. Antiterör operasyonu yapılırken ABD’nin New York şehrinde BM Genel Kurulu yapılmaktaydı. Genel Kurul’da konuşma yapan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Azerbaycan’ın bu operasyonuna kuvvetli bir destek verdi. Zaten Karabağ konusunda Türkiye’nin tutumu son derece netti, herzaman olduğu gibi bugün de yine Azerbaycan’ın yanında yer almıştır.
Sonuç olarak bu operasyon bölgesel normalleşme ve barış için yeni imkanlara da kapı açmış oldu. Azerbaycan-Ermenistan arasında devam eden barış görüşmelerinin en önemli engellerinden biri Karabağ’da yaşayan Ermenilerin durumu idi. Sonuncu operasyondan sonra onların Azerbaycan’a entegre olmayı kabul etmeleri önemli bir engelin ortadan kalkması anlamına gelmektedir. Fakat Karabağ bölgesinin Ermeni silahlı birliklerden ve ayrılıkçılardan temizlenmesi biraz daha zaman alacaktır. Yine de bu operasyonla Karabağ’ın bütününde Azerbaycan’ın egemenliği sağlanmış oldu...