Washington Post gazetesi, ABD Başkanı Joe Biden'a Cemal Kaşıkçı cinayeti konusundaki seçim vaadini yerine getirmesi için çağrı yaptı. Biden'ı sorumsuzlukla suçlayan gazete, "Başka bir ülkeden hesap verilebilirlik talep ederken, bir diğerini görmezden gelirsek nasıl güvenilir bir insan hakları savunucusu olabiliriz?" ifadelerine yer verdi.
ABD Ulusal İstihbarat Direktörlüğü'nün Cemal Kaşıkçı'nın öldürülmesine ilişkin raporunu açıklamasının ardından Washington Post gazetesi üst yöneticisi, yayıncı Fred Ryan tarafından kaleme alınan makalede, Biden'ın, 3 Kasım 2020 başkanlık seçimi vaatlerinden birisinin Kaşıkçı cinayeti sorumlularının hesap vereceği sözü olduğu, ancak bu sözünü yerine getirmede başarısız kaldığı belirtildi.
Makalede şu ifadelere yer verildi:
"Önceki yönetimin ticari hesaplamalarından ziyade Amerikan değerlerinin bir kez daha savunulacağını ümit eden Amerikalı seçmenler, Biden'ın, ABD'yi insan hakları savunucusu olarak yeniden kuracağına ve kişisel ilişkilere veya stratejik ihtiyaçlara dayalı istisnalara izin vermeyeceğine dair sözlerine inandı."
"Seçim vaadine rağmen yetersiz kalındı"
Açıklanan ABD Ulusal İstihbarat Direktörlüğü (DNI) raporunda, Kaşıkçı cinayetinden Suudi Veliaht Prens Muhammed bin Selman'ın sorumlu olduğunun teyit edildiği vurgulanan makalede, ancak Biden'ın seçim vaadine rağmen, sorumlulara yönelik yaptırımların yetersiz kaldığına işaret edildi.
"Diğer zorbalara da cesaret verecek"
Makalede, esas suçluya ceza verilmezken, emirleri uygulayan alt düzey oyunculara yaptırım uygulamanın yasal, ahlaki ve mantıksal olmadığının altı çizilerek "Bin Selman'ın, acımasız davranışının sonucundan kaçması sadece onun elini güçlendirmeyecek, diğer zorbalara da cesaret verecek." görüşü dile getirildi.
Biden'ın şu an elinde, "Amerika'nın gerçekten geri döndüğünü" gösterecek bir fırsat olduğu belirtilen makalede, şunlar kaydedildi:
"Bölgesel istikrara giderek artan bir tehdit oluşturan bir liderin desteğini kazanmak için zayıflık göstermenin ve insan hakları konusunda teslim olmanın zamanı değil. Aksine, dünyaya Amerikan değerlerine sahip çıkmanın ticari ve diplomatik kısa vadeli fırsatlardan daha önemli olduğunu göstermenin ve Cemal için adalet getirmenin en önemli bir zamanı."
Ne olmuştu?
DNI, 2018 yılında hazırlanan ancak eski başkan Donald Trump yönetiminin kamuya açıklamadığı "Kaşıkçı istihbarat değerlendirme raporunu", 26 Şubat'ta yayımlamıştı.
Raporda, "Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ın, Suudi Arabistanlı gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın, Türkiye'nin İstanbul kentinde yakalanması ya da öldürülmesine yönelik operasyonu onayladığı sonucuna ulaştık." ifadesine yer verilmişti.
ABD Dışişleri Bakanlığı, aynı gün, Kaşıkçı cinayetinin yanı sıra Suud yönetimine muhalif kişileri tehdit ettikleri gerekçesiyle ismi açıklanmayan 76 Suudi Arabistan vatandaşına, vize kısıtlaması yaptırımı uyguladıklarını açıklamıştı.
Rapora rağmen Bin Selman'a yönelik herhangi bir adımın atılmaması eleştirilere neden olmuş, Beyaz Saray Sözcüsü Jen Psaki, dün CNN'de, Biden yönetiminin, Bin Selman'a yaptırım uygulamaması kararını savunarak, "Suudilerle ortak konularda çalışma alanı bırakabileceğimize inanıyoruz." diye konuşmuştu.