PKK’lı teröristlerin Ceylanpınar’ı hedef alan roket atışına TSK’nın yaptığı misilleme bölgedeki Mossad varlığını ortaya çıkardı. Türk topçu bataryalarının Rasulayn’da imha ettiği 7 nokta arasında yer alan Fireysa köyündeki 3 İsrail ajanı paniğe kapılarak ABD’den yardım istedi. Ayn İsa’dan havalanan 2 helikopter gece 01.00’de gelerek ajanları götürdü.
Ceylanpınar’a saldıran teröristlere yönelik obüs ve top atışları, sınırın öbür yanındaki Fireysa köyünde PKK’lılarla birlikte 3 Mossad ajanına da ölüm korkusu yaşattı. Yardım çığlığını duyan ABD askerleri, Ayn İsa’dan helikopter kaldırarak İsrail ajanlarını sıcak bölgeden kaçırdı.
PKK’lı teröristlerin Suriye’nin sınır kenti Rasulayn’dan Ceylanpınar’a yönelik roketli saldırısı sonrası TSK’nın yaptığı misilleme atışları, İsrail gizli servisi Mossad’ın bölgedeki varlığını ortaya çıkardı.
2 BİN TERÖRİST GETİRDİLER
Öte yandan Türkiye’nin Fırat’ın doğusuna harekât kararlılığını gören terör örgütü PKK, Suriye kuzeyine yığınağı hızlandırdı. Örgüt, işgali altında tuttuğu Rakka, Haseke ve Deyrizor’dan 2 bin kişiyi toplayarak bunları Rasulayn-Tel Abyad hattına taşıdı.
Bu arada TSK’nın operasyonunu diplomatik müzakerelerle geciktirmeye çalışan Amerikalılar ise Dırbesiye ve Ayn İsa’da sözde ‘Barış Gücü’ için karargâh inşasına başladı. Yeni Şafak’a bilgi veren kaynaklar, ABD’nin sınır boyunca 8 gözlem noktası kurulması konusunda nokta tespiti yaptığını kaydediyor.
PKK ile görüşen ABD’li yetkililer, gözlem amaçlı üslerin inşasını müteakip eylül-ekim döneminde karma gücün sınır boyunda konuşlandırılmaya başlanacağını kaydetti.
MÜNBİÇ SADECE OYALAMAYDI
Gelişmelere ilişkin görüşlerine başvurduğumuz Münbiç Yerel Meclisi Kurucu Üyesi Hasan el-Nifi, ABD’nin Münbiç konusunda 3 yıldır tüm dünyaya yalan söylediğine dikkat çekti.
Obama yönetiminin 12 Haziran’da Münbiç’e giren PKK unsurlarının 8. ayda bölgeyi terk edeceği taahhüdünde bulunduğunu hatırlatan Nifi, Türkiye’nin Münbiç’e yönelik 3 operasyonunun da ABD’nin benzer vaadleriyle ertelendiğini kaydetti. Suriye Aşiretler ve Kabileler Meclisi Sözcüsü Mudar Hamad ise Türkiye ve ABD arasında 2018 yılı haziran ayında belirlenen yol haritasının oyalama taktiğinden öte anlam taşımadığını kaydetti. Yeni Şafak’a konuşan Hamad, şunları söyledi:
AŞİRETLERE SATILIK ‘LİDER’
- “ABD ve destekçileri eliyle Suriye kuzeyinde Arapları satın alma amaçlı kirli bir borsa kuruldu. Bu durum aslında Arapları bölge genelinde yok etme girişimidir. ABD ve müttefikleri, satın aldıkları isimleri aşiretlere lider olarak dayatıyorlar ve bu kişilere ciddi vaatlerde bulunuyorlar. Şu an yürütülen faaliyetler ‘bölge halkı yanımızda’ görüntüsü vermekten öte anlam taşımıyor. ABD ve Körfez ülkelerin temsilcileri Rakka, Haseke, Münbiç ve Deyrizor’da konuştukları aşiret liderlerine, ‘size PKK Federe Devleti altında yerel özerklik vereceğiz’ diyorlar. Eğitim, sağlık, belediye, maliye, emniyet gibi alanlarda özerk yönetim modeli taahhüt ediyorlar. Ululararası camiaya karşı da ‘Araplar bizim yanımızda’ görüntüsü vermeye çalışıyorlar. Ama Araplar bu tuzağa düşmeyecek. Uluslararası toplum Kandil merkezli bu terör projesi yerine mağdur milyonlarca Suriyeliyi görmek ve desteklemek zorunda. Halkımız ABD-PKK işgaline boyun eğmeyecek, ABD-PKK projesi orta ve uzun vadede mutlaka çökecektir. Tüm demografik değişim oyunlarına rağmen Araplar bölgenin yüzde 90’ını oluşturuyor.”