Refah’a sığınan Filistinli çocuklar, Ebrar Camii sebilinden dağıtılan temiz sudan alabilmek için sıraya girdi. 2,3 milyon Filistinli, DSÖ’nün tavsiye ettiği su sınırının % 2,5’ine ve hayatta kalma seviyesinin %20’sine erişebiliyor.
Sivil altyapıyı hedef alan İsrail saldırıları 170'inci gününü geride bırakırken işgal güçlerinin su arıtma tesislerini tahrip etmesi büyük bir su krizine sebep oluyor. Gazze’nin su ihtiyacı arıtma tesisleri, yeraltı suları ve İsrail’den satın alınan su ile karşılanıyordu. 7 Ekim'de başlayan saldırılar nedeniyle bu arıtma tesisleri ya İsrail ordusu tarafından vuruldu ya da yakıt sıkıntısı nedeniyle hizmet veremiyor. Daha önce Gazze’ye su tedarik eden İsrail su şirketi Mekorot da kente giden suyu kesti.
BİR YUDUM İÇİN UZUN KUYRUK
İşgalci İsrail'in ablukasında aylardır hayatta kalmaya çalışan Filistinliler için gıda ve su kıtlığı ciddi problem oluşturmaya başladı. Özellikle Gazze'nin kuzeyinde yaşanan su kıtlığı bölgede yaşayan insanları zorluyor. Filistinliler mobil tanklar vasıtasıyla ve yıkılan bina kalıntıları arasındaki şebeke suyu borularını çıkararak suya erişmeye çalışıyor. Binlerce yerinden edilen Filistinli temiz olmadığı için içmeye elverişli olmadığını belirttikleri suyu plastik bidonlara doldurabilmek için uzun kuyruklarda beklemek zorunda kalıyor.
KİŞİ BAŞI 3 LİTRE SU
İsrail saldırılarının başladığı 7 Ekim öncesi Gazze Şeridi'nde kişi başına düşen ortalama su kullanımı günlük 84,6 litre olarak tahmin ediliyor. İsrail'in 170 gündür devam eden saldırıları nedeniyle şu anda Gazze Şeridi'nde bir kişi günde 3 ila 15 litre suya ancak ulaşabiliyor. Gazze'de yaşayan insanlar Dünya Sağlık Örgütünün (DSÖ) tavsiye ettiği su sınırının yüzde 2,5'ine ve hayatta kalma seviyesinin yüzde 20'sine erişebiliyor.
2 BİN KİŞİYE BİR KABİN
Gazze'nin güneyindeki Refah kentinde kurulan kampta yaşayan yerinden edilmiş Filistinliler, su kıtlığının yanı sıra tuvalet ve banyonun bulunmayışı nedeniyle zor koşullar içinde hayatta kalmaya çalışıyor. Birleşmiş Milletlerin (BM) yaptığı son incelemelere göre bölgede her 2 bin kişiye bir duş kabini ve her 500 kişiye bir tuvalet düşüyor. Kampta çöplerin çadırlar arasında birikmesi ile suya erişimin neredeyse imkânsız olması salgın hastalıklara davetiye çıkarıyor.