İsviçre'nin Cenevre kentinde Birleşmiş Milletler (BM) gözetiminde düzenlenecek Suriye konulu 5. tur görüşmelerde taraflar, Beşşar Esed rejiminin yoğun ateşkes ihlalleri ve muhaliflerin karşılık verme çabasının gölgesinde masaya oturacak.
Suriye krizine çözüm arayışlarında söz sahibi olan aktörler, bir ay aradan sonra Cenevre'de siyasi görüşmeler için yeniden bir araya gelecek.
Görüşmeler, rejim ve destekçisi yabancı terörist grupların, aralıksız süren ateşkes ihlalleri ve sivil katliamlarının gölgesinde yapılacak.
Muhalefet heyeti, saldırılar ve kendilerine verilen sözlerin tutulmaması nedeniyle 14-16 Mart'ta Rusya ve Türkiye öncülüğünde düzenlenen Astana 3 toplantısına katılmamıştı. Rusya'nın garantörü olduğu rejim güçlerinin saldırılara son vermesini sağlayamaması nedeniyle, Astana 3, somut sonuç alınamadan kapanmıştı.
Cenevre 5 görüşmelerinin bu tablo nedeniyle iyimser bir atmosferle başlaması beklenmiyor.
BM Cenevre Ofisi Sözcüsü Alessandra Vellucci'nin dünkü basın toplantısında verdiği bilgiye göre, Cenevre 5'te son görüşmelerdeki katılımcılar yer alacak.
Terör örgütü PYD/PKK, önceki turda olduğu gibi görüşmelerin dışında tutulacak.
Görüşmeleri, perşembe günü BM Suriye Özel Temsilcisi Steffan De Mistura'nın yardımcısı Remzi İzzettin Remzi açacak.
Remzi'nin ikili toplantılarla başlatacağı görüşmelerin ilk günü, Mistura'nın temaslar için Ankara'da olması bekleniyor.
Görüşmelerin cuma günü, Mistura'nın moderatörlüğünde, dolaylı olarak sürmesi planlanıyor. Mistura, gidişata göre doğrudan görüşmelere geçebileceklerini belirtiyor.
Muhalefet ise BMGK'nın terör örgütü kabul ettiği Nusra Cephesi ve ittifak yaptığı bazı gruplarla savaşa girmenin, “kendi gücünü tüketeceği” görüşünde. Bunun yerine önceliğin uluslararası koalisyon desteğiyle DAEŞ'e karşı verilmesini makul buluyor.
Rejim, DAEŞ ve Nusra Cephesi'ne ek olarak genel anlamda askeri muhalefetin tümünü terörist kabul ediyor.
Bu konudaki görüş ayrılığının, Cenevre 5 görüşmelerinden sonuç alınmasını zorlaştırmasından endişe ediliyor.
Görüşmelerde sorun teşkil edebilecek diğer bir konu, Rusya ve rejimin, Moskova ve Kahire yönetimlerine yakınlığıyla bilinen sözde muhalif grupların rolünü güçlendirecek girişimlerde bulunması.
Önceki turda, Rus müzakere heyeti, söz konusu grupları "muhalif" olarak kabul ettirip, gerçek muhalefeti zayıflatmaya çalışmıştı.
Bu durum, “karşımda müzakere edecek muhatap yok” iddiasıyla, muhalefeti parçalı bir yapı olarak göstererek masadan kaçmaya çalışan rejim heyetinin işine yaramıştı.
Cenevre 5'te muhalefetin, 4. turda olduğu gibi masada kalarak, sözde muhalif unsurların rolünü sınırlamak için de mücadele vermesi gerekecek.
Görüşmelerde, Astana 3 toplantısında ateşkes için garantörlüğü resmen kesinleşen İran'ın tutumunda değişiklik beklenmiyor.
Tahran'ın, rejim ve destekçisi Moskova yönetimiyle ortak noktası, muhalefeti ve destekçilerini Suriye'de tam yetkili bir geçiş yönetimi yerine "ulusal birlik hükümeti"ne razı etmek.
Böylece, Esed ve yakın çevresinden geri kalan yetkileri kullanan hükümette, bazı bakanlıklar muhaliflere bırakılarak, dünyaya "kriz aşıldı" mesajı verilecek.
Türkiye, Cenevre 4'te BMGK kararının öngördüğü doğrultuda siyasi geçiş sürecinin tartışılmasını sağlamak için rejim dışındaki taraflar üzerinde tüm etkisini kullanmıştı.
Sözde muhaliflere masada güçlü rol verilmesi girişimlerini ve görüşme gündeminin değiştirilmesini engellemeye çalışan Türk heyeti, muhaliflere, masada kalarak rejimi siyasi geçişi görüşmeye zorlamalarını tavsiye etmişti.
Bu turda, Ankara'nın terörle ilişkisi olmayan grupların zayıflatılmasına karşı tutum sergilemesi bekleniyor.
Cenevre 5 görüşmelerine Türkiye'den yine Dışişleri Bakanlığı Ortadoğu'dan sorumlu Müsteşar Yardımcısı Sedat Önal ve beraberindeki heyetin katılması öngörülüyor.
Muhalifleri Cenevre 4'te olduğu gibi Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) siyasi komite üyesi Nasır Hariri temsil etmesi bekleniyor.
Ancak, muhalefet heyetinden Cenevre 5 görüşmelerine ilişkin henüz bir açıklama yapılmadı.
Muhalefet heyetinin, masaya öncelikli olarak Esed rejiminin artarak süren ateşkes ihlallerini taşıması bekleniyor.
Muhalifler, ablukaların sonlandırılması, insani yardım koridoru açılması ve tutukluların serbest bırakılması taleplerini yineleyecek.
Washington'daki başkanlık değişimi nedeniyle Cenevre 4'te varlığı hissedilmeyen ABD yönetiminin, bu turda da pasif tutumunu koruması öngörülüyor. Zira, Trump yönetiminin Suriye politikası halen netleşmiş değil.