16 Nisan’da Türkiye’de yapılacak olan Anayasa değişikliği referandumu, Avrupa ülkelerini bir hayli rahatsız etti. Türkiye’ye karşı sansür uygulamasına ilk olarak Almanya öncülük yaptı. Almanya'nın ardından Hollanda ve Avusturya'da benzer açıklamalar yaparak Türkiye'ye olan düşmanlıklarını ortaya koydu.
Türkiye'yi hedef alan Almanya, Türk yetkililerin organize ettiği ve Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ile Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi'nin katılacağı toplantıları iptal etti. Mitinglerin gerçekleştirileceği salonlara baskı yapan Almanya söz konusu salonları kapattı. Almanya, Türkiye'nin sert tepkisi sonrası iptal kararının yerel yönetimler tarafında alındığını öne sürdü. Başbakan Merkel ve hükümetinin sorumluluğu yerel yönetimlere yıkmasına karşılık açıklama yapan Alman Belediyeler Birliği, Alman hükümetini yalanladı. Belediyeler Birliği, kararın Almanya tarafından verildiğini söyledi.
- Terör örgütü PKK'nın Almanya'daki propaganda faaliyetlerine sessiz kalan ve örgüte kalkan olan Almanya'nın Türkiye'ye karşı anti-demokratik siyaseti, Türkiye'den sert tepki gördü. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Yıldırım'ın tepkileri sonrasında Türkiye'yi arayan Merkel, kriz havasını normalleştirmeye çalıştı.
Türkiye'ye karşı 'yasakçı' zihniyeti Nazi dönemindeki uygulamalara benzetilen Almanya, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun Türk vatandaşlarıyla görüşeceği salonu da iptal etti. Tüm engellemelere rağmen Türk vatandaşlarına Türkiye'nin Hamburg Konsolosluğu'nda hitap eden Çavuşoğlu, sistematik bir engellemeyle karşı karşıya olduklarını söyleyerek, 'Engellemeler bağlarımızı koparamaz' dedi.
Son olarak Almanya'da düzenlenen programa giden Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya'nın programları da Almanya tarafından iptal edildi.
Türkiye karşıtı kampanyaya destek veren ikinci ülke de Avusturya oldu. Avusturya Başbakanı Christian Kern, AB üyesi ülkelere Türkiye'ye karşı ortak hareket etme çağrısı yaparak skandal ifadeler kullandı. Kern, Türkiye'nin seçim programlarının AB ülkelerinin birlikte hareket ederek engellenmesi gerektiğini savundu.
Kern'in “Türk siyasetçilerin miting yapmasını yasaklayalım" yönündeki küstah çağrısına tepki gösteren AB Bakanı Ömer Çelik AB'nin bu hükümetlere karşı tedbir alması gerektiğini vurguladı.
Avrupa'nın sansür uygulamalarına kulak veren son Avrupa ülkesi de Hollanda. Almanya ve Avusturya'nın açıklamaları ve Türkiye karşıtı adımlarının ardından Hollanda'da Türkiye karşıtı açıklamalar yapmaya başladı. Hollanda devlet televizyonu NOS, Hollanda hükümetinin, Türk yetkililerin 11 Mart'ta Rotterdam kentinde yapmayı planladığı mitingi istemediğini iddia etti.
Bu gelişmelerin ardından açıklama yapan Hollanda Başbakanı Mark Rutte de Almanya ve Avusturya gibi Türkiye karşıtı bir söylem kullandı. Facebook hesabından küstah bir açıklama yapan Rutte, Türk yetkililerden referandum gösterisi için resmi talep geldiğini ancak iş birliği yapmayı düşünmediklerini söyledi.
Almanya'dan sonra skandal bir karara imza atan Hollanda da referanduma sansür uygulama kararı aldı. Hollanda'dan gelen bu açıklamaların ardından açıklama yapan Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Hollanda Dışişleri Bakanı Bert Koenders ile görüşeceğini söyledi. Çavuşoğlu, Hollanda'da seçimlerin olacağına işaret ederek, “Rica ederse 'Seçim sonrası gel' diye, adam gibi rica ederse yalnız, öyle şey yok baskıyı maskıyı kabul etmeyiz biz, seçim sonrası cuma ya da cumartesi günü gidebiliriz. Yok her şartta bizim için zor derse, bu cumartesi ben giderim. Gideceğim" dedi.
Yaşanan gerilimin ardından Hollandalı mevkidaşı ile görüşen Çavuşoğlu gazetecilere yaptığı açıklamada, "Hollanda'ya gideceğim. Bu tür engellemeler bizi durduramaz. Wilders gibi ırkçılara pabuç bırakmayız" ifadelerini kullanmıştı.
Hollanda'nın skandal yasağı ile ilgili bugün açıklama yapan Çavuşoğlu Hollanda'nın tutumu ile ilgili olarak, "Düşünebiliyor musunuz? Türkiye Cumhuriyeti'nin Dışişleri Bakanını tehdit ediyorlar. Bugün Rotterdam'a gideceğim. Hollanda benim uçuş iznimi iptal ederse bizim çok büyük yaptırımlarımız olur" dedi.
Türkiye'ye karşı sistematik bir sansür uygulayan Hollanda hükümeti de Almanya'nın yolundan giderek Türkiye karşıtlığını sürdürdü. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun uçağının iniş iznini iptal eden Hollanda, küstah kararına kılıf uydurarak, "Çavuşoğlu'nun iniş iznini güvenlik gerekçesiyle iptal ettik" açıklamasını yaptı.
Hollanda'nın skandal kararına sert tepki gösteren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hollanda, bir sıçrarsın, iki sıçrarsın ama bilesin ki oradaki benim vatandaşlarım sizin tezgahınızı bozacaklar 16 Nisan'da. İstediğiniz kadar baskı yapın, istediğiniz kadar teröristleri ülkenizde besleyin, büyütün, bunların hepsi size ters olarak dönecek ve bunlara yönelik şüphesiz ki 16 Nisan'dan sonra bizler uygulamalarımızı başlatacağız. Bizler sabırlıyız." ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hollanda'nın skandal kararına karşı tedbir alacaklarını söyledi. Erdoğan, Sen istediğin kadar Dışişleri Bakanımızın uçağını kaldırma, bundan sonra senin uçakların bakalım Türkiye'ye nasıl gelecek? Tabi burada ben diplomasiyi konuşuyorum, yoksa vatandaşların seyahatini değil. Bunlar Nazi kalıntısı, faşist" ifadelerini kullandı.