|
Biz alay edemeyiz
Karikatürler, belki de 'global' bir proje. Haftalardır mektup ve mesaj yağıyor. Kimi öfkeli, kimi soğukkanlı, kimi 'uçuk' tepkiler. Bir de 'terbiyemiz gereği' bizim hiç bir zaman uygulayamayacağımız öneriler.
Selam verirken, insanlara söylediğimiz kelimenin anlamı 'barış'tır. İslam'a girmenin bir anlamı da barışa girmektir.
İslam, karşıtlarının ve o karşıtlara alet olanların göstermek istediğinin aksine, kısır tartışmalar, laf ebelikleri ve terör üretmek için değil, Nairobi'de, Londra'nın, Paris'in ortasında, Harlem'de, Hartum'da, Tokyo'da, Pekin'de veya İstanbul'da... Dünyanın neresinde olursa olsun, tüm insanların derdine şifa olsun diye gelmiştir. Bu yüzden, Peygamberimiz, alemlere rahmettir.
Danimarka'daki zavallıların resmettiği, kendi ruhlarına çöken karanlıktır.
Evet, bu zavallılık, dünya kamuoyunun en önemli konusu haline geldiğinde, bir çok okurumuz, hiç olmazsa diliyle arşılık vermek istedi. Bazıları, biz de Hz. İsa'nın karikatürlerini çizelim dedi, ki bu akla hiç gelmemesi gereken bir düşünceydi. Önce, biz, İsa Aleyhisselam bir İslam peygamberi olduğu için, O'nu, o karikatürleri çizenlerden daha çok sevdiğimiz için. Sonra, biz, başkalarının kutsallarına hakaretten men edildiğimiz için.
Yahudi soykırımını hicvetmek de gündeme geldi. Biz, bunu da yapamazdık. 'Soykırım' ile ilgili gerçek ne olursa olsun, bizim uygarlığımız, bir tek insanın ölümünü bile hafife almamızı doğru bulmazdı.
Bazıları, karikatürleri görerek kızmak için' karikatürleri göstermemizi bile istedi. Bu da 'çirkinliğin' tekrarı olurdu.
Ekonomik boykot, uygulayabilirdik. Bu vesileyle, bize karşı uyguladıkları çifte standardı teşhir edebilirdik. O ruh ve akıl sefaletini her şekilde, lanetleyebilirdik. Peygamberimiz'e sevgimizi tazeleyebilir, olayları O'nun getirdiği mesajı yeryüzüne yeniden sunmak için bir vesile kılabilirdik.
Bir çirkinliğe, bir başka çirkinlikle mukabele etmek sadece çirkinliği büyütür. Biz olaylara böyle baktık.
Kitaplarınız yerine ulaşıyor
Mahrumiyet bölgelerindeki okullardan gelen kitap taleplerini bu sayfalardan ilettiğimizi okurlarımız hatırlayacaktır. Bu kampanyaların verimli olduğunu, güzel sonuçlar alındığını bildirmek isterim. Yeni talepler de var ve bu talepleri önümüzdeki günlerde diğer sayfalarımızda haber olarak değerlendirmek istiyoruz. Öğretmen Mehmet Altunbaş'ın mektubunu, bu yardımların akıbeti hakkında bilgi edinmek isteyenler için buraya alıyorum.
"Aylar önce bir kitap kampanyasından bahsederek size ulaşmıştım. Sizin hayrınız bize bugün ulaştı. Ama farklı bir olaya vesile olacak galiba... Dün bir bayan arkadaş bize Darwin hakkında sorular sordu. Çünkü arkadaşları bu mesele hakkında üzerine gitmişler. Kızcağızın kafası karışmış. Bize sürekli anlaşılması zor sorular soruyor; ama biz içinden çıkamıyorduk. Bugün gönderdiğiniz kitapları kutudan çıkarttıktan 2 dakika sonra o (adı geçen bayan) geldi. Biraz sıkılarak Evrim hakkındaki kitabı istedi. Ona kitapların istediği kadar kendisinde kalabileceğini söylediğimde çocuklar gibi sevinerek ve kitaplara sarılarak yanımdam ayrıldı. Bir ilköğretim okulunun kitap kampanyasına verdiğiniz destek bereketiyle geldi. Size ne kadar teşekkür etsek azdır.
Mehmet Altunbaş Mehmet Akif İnan İlköğretim Okulu Türkçe Öğretmeni
Afrika'nın yeri değişti
Uzanlar'ın, Cayman Adaları'ndaki mahkemesi kayda değer bir haberdi. Tabii ki Cayman Adaları'nın nerede olduğunu herkes bilemez. Grafikerlerimize, Cayman Adaları'nın nerede olduğunu gösteren bir harita yapmalarını söyledik. Güzel bir harita yaptılar. Cayman Adaları'nın yerini de güzelce gösterdiler. Ama bir yanlış yaptılar. 'Afrika' yazısını, tutup, Güney Amerika'nın üzerine yapıştırdılar. Hepimiz, bu ayrıntılarda daha dikkatli olmak zorundayız.
Isparta haberi niçin yok?
Bazı okurlarımız, Isparta Belediye Başkanlığı'nda meydana gelen olayların haber değeri taşıyıp taşımadığını soruyor, Yeni Şafak'ın bu konudaki haberlere yer vermemesini eleştiriyordu. İnceledim. İlk haber, verilmemiş. Sorguladım, mantıklı bir gerekçe gelmedi. Şu kadarını biliyorum: Bu konuda bir sansür uygulaması sözkonusu değil. Sonraki iki günde, haber, kısaca görülmüş. Bu da bir eksik değerlendirme. Benim vardığım sonuç şu: Haber tamamen 'görülmemiş' değil. Yine de, birinci gün hiç görülmemesi hata. Gazetenin, herhangi bir haberi 'gizlemek' gibi bir politikası olmadığını hem okurlarımıza, hem haberi sunan arkadaşlarımıza bir kez daha duyuralım.
ÖSYM öğretmenleri ne zannediyor?
ÖSYM bu sene ÖSS müracaatlarını okullara kurduğu bilgisayarlar ile internetten kabul etmeye başladı. Emrivakiyle bizi 'başvuru merkezi görevlisi' yaptı. İki gün seminer verdiler. 5 ay geçti hala paramızı ödemediler. Bir taraftan dersimize giriyor diğer taraftan ÖSYM'nin işini yapıyoruz. ÖSYM kayıt sırasında adaylardan 2 YTL almamızı istiyor. Bize para toplatıyor. Ama yaptığımız işlerden dolayı kaç para ödeneceğini açıklamıyor. Kısacası bizi enayi yerine koyuyor. Sistem 3 gündür çalışmıyor. Ne zaman çalışacağını bildirmiyor. Adaylar bu kış şartlarında okula gelip kaydını yaptıramadan geri dönüyor. Olan vatandaşa ve bize oluyor.
Oğuz Türkmen
Sabiha Odabaşı
Danıştayın kararı hukuka aykırı. Bu işin bir hale yola konulması gerekiyor. Ortamı germemek adına ses çıkarmadık ama evimizde ne giyeceğimize de karışacaklar. Başını aç yetmez, kolun uzun yetmez, bacak da gözükse iyi olur. Kötü örneksin oruç da tutma, herkesin kınaması lazım.
Gülbahar Yıldız
Sayın Hüseyin Hatemi Hoca'nın Yeni Şafak'ta yazmaya başlaması çok sevindirici. Yazısını çok beğendiğimi ve bundan sonrakileri beklediğimizi bildirmek isterim.
Ömer Faruk
Sayın Hüseyin Hatemi'ye. Yazılarınızda, yabancı daha doğrusu yabancı olmayan ama bizlerin anlamdığı germ-ü serd gibi ifadeler kullanırken yanlarına parantez içinde anlamlarını da yazarsanız sevinirim. Şimdiden teşekkür ederim. Bu yazımı bir eleştiri olarak görmeyin, benim bilgi eksikliğim olarak kabul edin. Yazınız mükemmeldi tabii ki.
Yakup Poyraz
CHP'nin İş Bankası'ndaki hissesinin tartışmaya açılması zamanı gelmiştir. Bununla ilgili haberler güzel. Özellikle sayın Abdullah Muradoğlu'na teşekkür ediyorum.
Mehmet İnalöz
Peygamberimize hakeret hepimizin malumu. Ve bizler bunu protesto ettikçe bunun ardı arkası kesilmiyecek. Bana göre bu durumdan biz müslümanlar kendimizi sorumlu tutmalıyız. Biz onlara dinimizi ve Resulümüzü yeterince tanıtamadık.
Osman Arı
Peygamber efendimize yapılan hakaret sonucu neredeyse tüm islam aleminde karikatürleri yayınlayan ülkelerin mallarını almama kararı alındı. Başı çeken ülkelerin ülkemizde hangi malları bulunduğunu yazarsanız seviniriz.
Eşref Şahin
Türkiye'nin gündemi son birkaç gündür karikatürler üzerinde yoğunlaşmakta ve arkadaşlarımdan Danimarka mallarını kullanmamam için mesajlar almaktayım. Ancak neye kızdığımı bilmiyorum. Duymak değil, aynı zamanda görerek kızmak istiyorum.
Adnan Saykal
Lütfen herkes duyarlı olsun, şiddetle kınıyorum. Galeyana gelmeden bilinçli yapalım yine provakatörlere fırsat vermeyelim.
Feza Dağlı
İbrahim Karagül'ün yazısında da belirttiği gibi, Müslümanlar şimdi ne yapsın? Yeni Şafak, bir kampanya başlatamaz mı? Gül kampnayası gibi. Gülle protesto etmek, bilemiyorum. Silik değil... Ama anlamlı bir kampanya olmalı.
Salih Küçük
Pazar günlerini daha da keyifli kılacak bir ek istiyoruz. Ayrıca kitap eki çok iyi olmuş.
|
