T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
Y A Z A R L A R 11 OCAK 2006 ÇARŞAMBA
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Bugünkü Yeni Şafak
 
  657'liler Ailesi
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Nar-ı Beyza
  Okur Sözcüsü
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

Vecdi AKYÜZ

Akika ve adak kurbanı

Kurban Bayramı günlerinde, biri mendup, öteki vacip iki kurban türünden, ayrıca bayramda karşılaşılabilen kurbanlığın ölmesi ve kaybolması durumunda neler yapılması gerektiğinden sözetmek uygun olur.

Akîka kurbanı

Sözlükte, yeni doğan çocuğun veya yavrunun başında bulunan ana tüyüne akîka adı verilir. İşte bu manaya uygun olarak, yeni doğan çocuğundan dolayı, saçlarını kesip adını verdikten sonra Allah'a bir şükür vesilesi ve nişanesi olsun diye kesilen kurbana da akîka kurbanı denmektedir.

Yeni doğan çocuk için kurban kesme âdeti Cahiliye devrindeki Araplarda da vardır. Fakat onlar akîkayı yalnız erkek çocukları için keserdi. Hz. Peygamber (s.a.) bu âdeti benimseyerek bunun kız çocuklarına da uygulanmasını sağlamıştır. Çocuğun başına sürülen kan âdetini kaldırmıştır. Yerine safran sürmeyi yerleştirmiştir. Ayrıca kesilen saçların ağırlığınca altın veya gümüş tasadduk etme âdetini getirmiştir. Günümüzde çeşitli sebeplerle kesilen kurbanların kanından sürme, işte bu cahiliye devri âdetinin yeniden canlanmasıdır.

Akîka kesmek mübahtır. Akika kesmenin terk edilmesiyle günah işlenmiş olmaz. Akika olarak kesilecek hayvanların cinsleri ve yaşları, aynen udhiye kurbanında olduğu gibidir. Akika kurbanı doğumun yedinci günü kesilir. Akika kurbanının gece deği, gündüz kesilmesi gerekir. Çünkü bu konuda da udhiye kurbanı esas alınır. Güneş doğup kerahat vakti çıktıktan sonra kesilir. Akikayı kesen kimse ve aile üyeleri, udhiyede olduğu gibi kurbanın etinden yiyebilir; başkalarına da yedirebilir. Kesen, istiyorsa eti tasadduk edebilir. Kemikler eklemlerden ayrılarak parçalanır. Gelenek olarak budu ebeye verilir. Akikanın kesildiği gün, çocuğun saçı tıraş edilir. Saçın ağırlığınca altın tasadduk edilir. Bu gün ismi de konulur.

Adak kurbanı

Belirtilen cins, zaman, nitelik ve yerle ilgili adak sözlerine bağlı kalınarak adak kurbanı kesilebilir. Adak kurbanının eti ve diğer kısımlarından adak sahibi, eşi, annesi-babası, dedeleri, çocukları ve torunları yiyemezler; tamamının tasadduk (sadaka) edilmesi gerekir. Faydalanılan kısmının değerinin tasadduk edilmesi şarttır. Adak kurbanının kesilmesi için udhiye (bayram) kurbanı hakkındaki hükümler aynen uygulanır.

Kurban kesiminin sonu

Kurban Bayramı namazının kılınmasından sonra başlayan kurban kesiminin son vakti, bayramın üçüncü günü güneşin batmasıyla biter. Şafiîlere göre ise, teşrik günlerinin sonuncusu olan dördüncü gün (yani yarın) akşama kadar kurban kesilebilir.

Kurbanın ölmesi veya kaybolması

Kurbanlığın ölmesi veya kaybolması durumunda, kurban mükellefliğinin sürmesi veya düşmesi konusu, önemli bir konudur.

1) Kurbanlığın ölmesi: Zengin bir kimsenin aldığı kurban ölürse, yerine başkasını alması gerekir. Fakirin aldığı kurban ölürse, yerine yenisini almak gerekmez.

2) Kurbanlığın kaybolması: Zengin bir kimsenin kaybolan ilk kurbanı bulunduğunda, aldığı ilk kurbanı kestiyse ikincisini de kesmesi gerekmez. Fakat, ikinci olarak aldığını henüz kesmeden, birinci bulunursa, hakkında herhangi bir kurbanı kesmek vacip olduğundan dilediğini keser. İkinci de kesilmeden eyyam-ı nahir geçerse ve birinci bulunursa, daha fiyatlı olanın farkı tasadduk edilir.

Fakirin birinci kurbanı kaybolduğunda, ikinci bir kurban aldıysa, bunu kessin veya kesmesin, ikisini de kesmek zorundadır. İkinciyi alınca, ikinci bir borç altına girmiş olur. Çünkü fakirin bu borcu adak gibidir, ikinci bir kurban gerekmez.

Kaybolan kurban yerine yenisi alındığı halde, kesmeden eyyam-ı nahir geçse ve sonra ikincisi bulunsa, hayvanların her ikisi de kesilmez; değerli olanı zengin sahibi tarafından tasadduk edilir.

Adak kurbanı ölür veya kaybolursa, hem zenginden, hem fakirden borç düşer, yenisini almak gerekmez.

Bayramın üçüncü günü güneş batmazdan biraz önce yoksul düşen veya vefat eden Müslümandan da kurban yükümlülüğü kalkar.

Geri dön   Yazdır   Yukarı


ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi