T Ü R K İ Y E ' N İ N B İ R İ K İ M İ |
||
Y A Z A R L A R | 11 OCAK 2006 ÇARŞAMBA | ||
|
Geçenlerde bu sütunda kuşlarla ilgili bir yazı yazmış, bazı rakamlar vererek dünyada ve ülkemizde soyu tükenen kuşlardan bahsetmiştim. Verilen rakamlara göre (Avrupa'nın Kuş Raporu-2004) Türkiye AB ülkeleri içinde 319 kuş türü ile en zengin ülke. Ancak geçen on yıl içinde kuşlarımızın % 53,6'sını kaybetmişiz. Yarısı yitmiş yani. Yahu hocam onca derdimiz var, sen de durup durup kuştan-böcekten-çiçekten bahsediyorsun bırak bu ayakları demeyin. Çocuklar, bulutlar, çiçekler ne ise, kuşlar da odur. Onlarsız bir dünya olabilir mi? Sorarım size hiç turna gördünüz mü? Çoğumuz "Yoo!... diyecektir. Bazıları televizyonda gördüğünü söyleyecek. Bendeniz ise çocukluğumdan hatırlıyorum o kadar. Halbuki bu kuş hayatımıza ne kadar katılmıştır. Bunu turnalarla ilgili türkülerin çokluğundan çıkarabiliriz. Belki de bülbülden sonra gelen turnadır. Nurettin Albayrak'ın hazırladığı Ansiklopedik Halk Edebiyatı Sözlüğü (Timaş Yay. 2004) adlı kitapta geniş bir turna maddesi var. Bilgi edinmek isteyenler oraya bakabilir. Turna, leylek gibi göçebe ve iri bir kuştur. Adından çokça söz edilen "telli turna" ise daha küçük olanıdır. Siyah göğüs tüyleri aşağı doğru sarkar. Bazı cinslerinin baş ve boyun bölgelerinde kırmızı tüyler bulunur. Bu sebeple ona "allı turna" denir. Çok yüksekten ve genellikle katar teşkil ederek "v" şeklinde uçarlar. Uzun mesafeler kateder, sulak alanlarda, çayırlarda yaşarlar. Uzun mesafeler katettikleri için turna halk arasında "haberci" olarak bilinir. Hasret çekenler, sevgililer, sevdiklerine turna ile selam gönderir, ondan bir haber beklerler. Gökyüzünde bölük bölük turnalar
Alevi-Bektaşi semahları arasında bulunan "Turna Semahı" bu kuşun hareketlerinden ilham ile oluşturulmuş, en hareketli semah havasıdır. Turna "vefa" timsalidir. İnanışa göre eşi ölen bir turna, yedi yıl eşini bekler ve kolay kolay çiftleşmez. Nurettin Albayrak güzel bir benzetme ile ona "aşk ve göç" kuşu diyor. O da leylek gibi kutsal beldeleri ziyaret ettiği için saygı görür ve avlanmaz. Turna hakkında söylenecek çok söz var ama, acı olan düne kadar yanıbaşımızda bulunan bu kuşun, avlanma, tarım ilaçları vb. gibi sebeplerle artık türkülerde kaldığıdır. Belki bir zaman sonra o da Anka gibi efsane olacak. Bir kuş ile haberleşmenin yerini cep telefonu ile haberleşme aldı da iyi mi oldu? Sevda çekenler açısından bana sorarsanız kötü oldu derim. Kötü oldu, çünkü şimdilerde kimseler bir turna türküsü dinleyince gözleri yaşarmıyor. İçine gözyaşı damlamayan aşk mı olur yahu. En iyisi artık kavranması güç olan bu konuyu Gevherî'nin bir dörtlüğü ile kapayalım: Ben de gittim vatanımdan elimden
|
|
Ana Sayfa |
Gündem |
Politika |
Ekonomi |
Dünya |
Aktüel |
Spor |
Yazarlar Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın |
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi |