T Ü R K İ Y E ' N İ N B İ R İ K İ M İ |
||
Y A Z A R L A R | 11 OCAK 2006 ÇARŞAMBA | ||
|
Bugün sizinle yurtdışında yaşayan Türkler'in bir derdini paylaşacağım. Almanya'dan yazan bir okurum bu derdi dile getirmiş; ancak hayatını başka ülkelerde kurmuş pek çok Türk de aynı sorunla karşı karşıya. Bulundukları ülkenin vatandaşlığına girmelerini biz teşvik etmişiz, onlar da bu çağrıya uymuşlar; şimdi hem 'Türk vatandaşı' sıfatları ellerinden gitmiş, hem de bir dizi hukukî sorunla karşı karşıyalar... Önce, Almanya'dan yazan Yaşar Uysal'ın şikâyetini okuyalım. Yaşar Bey yıllardır Almanya'da yaşıyor, eğitimini orada almış, öğretmenlik yapıyor, eşi de sonradan Müslüman olmuş bir Alman... İzinli olarak Türk vatandaşlığından çıkıp Alman vatandaşlığına geçmiş Yaşar Uysal; kendisi Türk vatandaşı iken doğan büyük kızı da onunla birlikte Türk vatandaşlığından çıkarılmış... O Alman vatandaşı olduktan sonra doğan küçük kızın ise, anne ve babası Alman olduğu için, konsoloslukta kaydı yapılmamış... Büyük kız 18 yaşına girince dilekçe verip Türk vatandaşlığına geçebiliyor, ama küçük kızın böyle bir şansı da yok. Baba yeniden TC vatandaşı olsa küçük kız da vatandaşlık hakkı kazanabilecek; baba şu sıralar vefat etse küçük kızın bir daha vatandaş olması muhal. Türk babadan doğma küçük kız vatandaşlık için başvursa, kabul için, yabancılarda aranan bütün şartları yerine getirmesi gerekecek. Türkiye'nin teşvikiyle bulundukları ülkenin vatandaşlığına geçmiş her Türk bu durumda. Almanya çifte vatandaşlığı kabul etmiyor, yeniden TC vatandaşlığı alanları kendi vatandaşlığından çıkarıyor. Türkiye ise, başka ülke vatandaşı olmuş Türk anne-babanın çocuklarına vatandaşlık hakkı vermiyor. Bu durumda, yurtdışında yaşayan onbinlerce Türk'ün Türkiye ile ilişkisi bütünüyle kopma yolunda... Almanya'da Sosyal Demokratlar iktidardayken sorun daha hafif hissediliyordu; Hıristiyan Demokratlar'ın uygulamaya başladığı 'asimilasyon' politikaları ise, anavatanla bağları kopan Türkler için ciddi bir tehdit teşkil ediyor. Okurumun derdini danıştığım bir bilen şikâyeti haklı buldu. Uzman görüşü de aktaralım: "Okurun yazdıkları doğru. Bu çok önemli bir sorun. Biz kanunlarımızı hep Almanların uygulamasına göre yönlendirdik. 'Pembe kartı' vs bu sebeple çıkardık. Eskiden vatandaşa 'Sen önce vatandaşlıktan çık; Alman vatandaşı ol, tekrar Türk vatandaşlığına girersin' diyorduk. Vatandaş da böyle yaptı. Ama artık Almanlar buna göz yummuyorlar. Türk vatandaşlığına geçtiğini belirleyince hemen Alman vatandaşlığından çıkarıyorlar." "Şimdi bu durumda olan vatandaşların çocukları çok zor durumda. Anne-babaları Türk vatandaşı olmayan çocuklar vatandaşlık talebinde bulunamıyor. Zira Vatandaşlık Kanunu, 'Anne veya babasından biri Türk ise çocuk da Türk doğar' diyor. Bu konuda mutlaka bir şeyler yapmak gerekir. Orta ve uzun vâdede bu konu başımızı ağrıtır." Amerika'da yaşayan Türklerin de bir sorunu var. İleri yaşlarda askere gitme zorunluğu yüzünden Türk anne-babadan doğan çocukların çoğu nüfusa kaydettirilmiyor. Coğrafi açıdan uzak bir ülke olan ABD'de çalışan gençlerin 3-4 hafta izin alarak Türkiye'ye askere gitmeleri pratikte çok güç. 38 yaşına giren gence, "Sen askerlik yapmadın, ben de seni vatandaşlıktan çıkarıyorum" deniliyor. Oysa, ABD gibi bir ülkede, Türklerin Türkiye'ye ilgisini sürdürmek gerekir. Yurtdışında yaşayan Türkler bayramlarda zaten buruklar; çoğu doğru-dürüst bayram yapamıyor. Biraraya geldiklerinde de, kendilerine reva görülen yanlış uygulamalar yüzünden yaşadıkları sıkıntıları birbirlerine aktarıp dinleyen herkesin huzurunu kaçırıyorlar. Bu tür sorunların köklü çözüme kavuşturulması gerekir. Hükümet, bugüne kadar iktidara gelenlerin ihmal ettiği yurtdışında yaşayan Türkler konusunu kendine dert edinmelidir. Vatandaşlık Kanununda bulunan kolaylaştırıcı hükümler lehte uygulanmalı, gerekiyorsa yasalarda değişiklik yapılmalıdır.
|
|
Ana Sayfa |
Gündem |
Politika |
Ekonomi |
Dünya |
Aktüel |
Spor |
Yazarlar Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın |
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi |