T Ü R K İ Y E ' N İ N B İ R İ K İ M İ |
||
Y A Z A R L A R | 11 OCAK 2006 ÇARŞAMBA | ||
|
Bayram yazıları siyaset dışı olsun dedik... Ve dün "kadının fendi"yle başladık... Bugünkü konumuz "aptallık"... Nasıl başlamalı? Hayat dediğiniz şey aslında bir yanıyla, etrafınızdaki insanlardan, insan ilişkilerinden oluşur. Kimi insan münvezi karakterlidir, insanlarla ilişki kurmak ona da acı verir, diğer insanlara da... Kimi ise aşırı insanseverdir, yalnız kalmaktansa hoşlanmadığı insanlarla vakit geçirmeyi yeğler. Ne var ki herkes sosyaldir... Birlikte davranır, birlikte hareket ederiz, birlikte varoluruz... O zaman şunu söylemek pek de yanlış olmaz: Her kişinin temasa girdiği diğer kişiyle arasında cari bir hesap vardır. İlişki dostane olsa ya da duygusal veya ticari de olsa her ilişki bir alışveriştir. Kaybeder veya kazanırsınız... Yapın bir muhasebe göreceksiniz: Ya kazanmış ya da kaybetmişsinizdir... Bir ilişkiyi kendi elinizle ve razınızla kurmuşsanız kayıbın bir önemi yoktur. Olsa olsa bir deneyimdir bu. Ama hayatın en kritik meselesi, daha doğrusu sorun şudur: Manasız ve acıtıcı kayıplar genellikle beklenmedik zamanlarda, beklenmedik biçimlerde, en önemlisi kendi rızanızla kurmadığınız temaslarda ortaya çıkarlar... Her insanın hayatı, yaptıklarından dolayı kesinlikle hiçbir yarar sağlamadan en beklenmedik ve en uygunsuz zamanda karşımıza çıkıveren herhangi akılsız bir yaratığın neden olduğu zararlar ve güçlükler yüzünden zaman, para, enerji, iştah, huzur, neşe kaybına uğramamıza yol açar olayların izlerini taşır. İş yerinden, trafiğe, sokaktan, eve bu örnekler kaynar durur. Akılsız yaratıkların yaptıklarını neden yaptığını hiç kimse bilmez, anlamaz ya da açıklayamaz. Gerçekten de bunun bir açıklaması yoktur. Daha doğrusu tek açıklaması vardır: Söz konusu insan aptaldır... Şimdi sizi ünlü bir tarih profesörü olan İtalyan Carlo M. Cipolla'nın mizahi makelesini birlikte okumaya davet etmenin tam zamanı... Aptallığın Temel Yasaları başlıklı bu makalede şöyle diyor Cipolla: Aptallığın 1. Temel Yasası: Her zaman ve kaçınılmaz olarak çevremizde dolaşan aptalların sayısını azımsarız. Aptallığın 2. Temel Yasası: Belirli bir insanın aptal olma olasılığı aynı kişinin her hangi bir karakter özelliğinden bağımsızdır. Yani kadınlık, erkeklik, zenginlik, yoksuluk, kültür, ırk aptallıkla ilişki değildir. Her sosyal ve kültürel öbekte aptal sayısı aynıdır. Aptallığın 3. Temel Yasası: İnsanlar dört temel gruba ayrılırlar: Saflar, zekiler, haydutlar ve aptallar. İnsanların büyük bir bölümü tutarlı davranmaz. Bazı durumlarda bir insan zekice haraket eder ve başka hallerde aynı insan pek safça davranır. Zeki bir insan bazen haydutça, bazen safça hareket edebilir. Kuralın tek önemli istisnası her türlü etkinlikte doğal olarak tam bir tutarlılık gösteren aptal insandır. Saf insan bir eylemde bulunup kendisine yarar sağlamadan ya da kendisi zarar görerek başkasına yarar sağlayan insandır. Bir kişi kendisine yarar diğerine zarar vermişse, bu yararı diğerinin zararı üzerinden elde etmişse haydutça davranmıştır. Zeki insanın eylemlerinde her iki taraf da yarar sağlar. Aptal bir insan, kendisine hiçbir yarar sağlamadan, hatta bazen zarara uğrayarak başka insan ya da insan topluluğuna zarar veren kişidir... Aptallığın 4. Temel Yasası: Aptal olmayanlar her zaman aptalların zarar potensiyelini küçümser. Özellikle de aptal olmayanlar herhangi bir anda ve yerde, herhangi bir durumda, aptal insanlarla ilişki kurmanın veya onlarla biraraya gelmenin kaçınılmaz olarak pahalıya mal olan bir yanlışa yol açtığını sürekli unuturlar. Aptallığın 5. Temel Yasası: Aptal insan varolan en tehlikeli insan türüdür. Aptal hayduttan daha tehlikelidir. Aptalın eylemleri mantık kurallarına uymadığı için şu sonuçlar artaya çıkar. a) İnsan genellikle saldırının saşkınlığıyla kala kalır. b) Saldırının bilincine varınca da insan mantıklı bir savunma yapamaz. Çünkü saldırının kendisi herhangi mantıklı bir yapıdan yoksundur. Aptallığın 6. Temel Yasası: Zeki insan zeki olduğunu biliyordur. Haydut, haydut olduğunun bilincindedir. Safderun kendi saflık duygusu içinde üzücü bir şekilde boğulup kalmıştır. Bütün kişilerin aksine aptal, aptal olduğunu bilmez. Bu da onun yıkıcı eylemine daha büyük güç, etki ve üretkenlik kazandırmaya kuvvetle yardımcı olur. Durum işte bu... Artık farkındasınız... Ne var ki bu durumun farkında olmanız size kesinlikle hiçbir şey kazandırmaz... Aptallar sizi o ya da bu şekilde kuşatmaya devam edeceklerdir...
|
|
Ana Sayfa |
Gündem |
Politika |
Ekonomi |
Dünya |
Aktüel |
Spor |
Yazarlar Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın |
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi |