T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
Ç A L I Ş A N I N   S E S İ 17 NİSAN 2006 PAZARTESİ
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Son Dakika
 
 
  657'liler Ailesi
  Ankara'da Şafak
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Okur Sözcüsü
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 


Tahsin SINAV


Çakışan BAĞ- KUR ve SSK sigortalılığında yeni çözüm

Halen yürürlükte olan Sosyal Güvenlik Sistemimiz'de hizmet çakışması neticesinde ortaya çıkan sorunlar, her zaman önemli olmuştur. Bir kişi, aynı anda iki sosyal güvenlik kurumuna tabi olarak çalışma hayatının içine girebilmektedir. Bu kişi, Bağ-Kur sigortalısı olmayı gerektiren herhangi bir limited şirket ortağı veya vergi mükellefiyken, öte yandan iş sözleşmesine istinaden Sosyal Sigortalar Kurumu sigortalısı da olabilir. Yani aynı süre içerisinde iki kuruma tabi sigortalı olmayı gerektirecek işlerde çalışabilir. Diğer bir deyişle sosyal güvenlik hukukumuz, bir kişinin aynı zaman dilimi içinde iki veya daha fazla sosyal güvenlik kurumu kapsamında çalışmasına müsaade etmekte; fakat bu kişinin sadece bir kuruma prim ödeyerek sosyal güvenliğini sağlaması gerekmektedir. Ancak aynı süre içerisinde iki sosyal güvenlik kurumuna birden sigorta primi ödeyerek hizmet kazanmak mümkün görülmemiştir.

Kısaca, sosyal güvenlik sisteminde teklik, yani tek kurum ilkesi geçerlidir. Vergi mükellefiyeti nedeniyle Bağ-Kur sigortalısı olan bir kişi, daha sonra bir işverenin yanında iş sözleşmesiyle çalışmaya başlarsa, SSK kapsamına girecektir. Ancak, bu kişi hakkında Bağ-Kur'a prim ödendiği için, ayrıca SSK'ya prim ödenmeyecektir. İş sözleşmesiyle çalıştıran işveren, ücret bordrosunda vergi ve diğer kesintileri yaparken SSK prim kesintisi yapmayarak; Bağ-Kur'lu olduğunu bordroda belirtmesi yeterli olacaktır. Anlaşıldığı üzere, bir kişi aynı zamanda iki kuruma birden prim ödeyemeyecektir.

Peki, bu kişi, hangi kuruma sigorta primi ödeyeceğini nasıl belirleyecek? Öncelik, ilk başladığı kuruma prim ödemesidir. Yani, SSK sigortalılığı devam ederken vergi mükellefi olan kişi, SSK sigortalılığı devam ettiği sürece Bağ-Kur'a prim ödemeyecektir. Ancak SSK sigortalılığı bittiği anda, Bağ-Kur'a prim ödemeye başlaması gerekecektir. Öncelik her zaman, sigortalılığın ilk başladığı kurumdadır.

Bilindiği üzere, 5458 sayılı Kanun öncesinde, bir kişinin öncelikli olan kuruma prim ödemeyip, diğer bir kuruma prim ödemesi durumunda hizmet iptali yapılmakta ve asıl tabi olması gereken kurum şartlarına göre tekrar prim alınmaktaydı. Bu uygulama hatası, ekseriyetle, Bağ-Kur'a prim ödemesi yapması gereken sigortalının, bilgi eksikliğinden dolayı, SSK'ya prim ödemesi ile ortaya çıkmaktadır. Bu gibi durumlarda SSK hizmeti de iptal ediliyordu. Kişinin Bağ-Kur'a müracaat ederek yeniden geriye dönük gecikme zammı ile birlikte prim ödemesi isteniyordu. SSK primlerinin sadece sigortalı hissesi de gecikme zammı hesaplanmadan kişiye iadesi yoluna gidiliyordu.

İşte uygulamanın bu çarpıklığını kısmen giderecek yasal düzenleme, 5458 sayılı "Sosyal Güvenlik Prim Alacaklarının Yeniden Yapılandırılması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun" ile yapılmış bulunmaktadır.

5458 sayılı 'Sosyal Güvenlik Prim Alacaklarının Yeniden Yapılandırılması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'un 16'ncı maddesi gereğince;

5434 sayılı TC Emekli Sandığı Kanunu ile 506, 1479, 2925 ve 2926 sayılı kanunlardan birine tabi sigortalı iken, aynı sürede bir diğer sosyal güvenlik kurumuna adına prim ödediği anlaşılan sigortalılardan, yersiz tahsil edilen prim asılları, sigortalı ya da hak sahiplerinin talebi, Emekli Sandığı bakımından ayrıca kurumların da talebi halinde, işsizlik sigortası primi hariç olmak üzere, hizmetlerin çakıştığı süredeki prim borcu aslına mahsup edilmek üzere, en geç 6 ay içinde tabi olması gereken sosyal güvenlik kurumuna devredilecektir. Çakışan hizmet süresine ilişkin devredilen prim miktarı, prim borcu aslını karşılamaması halinde, bakiye prim borcuyla ilgili kanun hükümlerine göre sigortalıdan veya 5434 sayılı Kanuna tabi kurumdan tahsil edilir. Sosyal sigorta kanunlarındaki sigortalılığın tespiti ile hizmetlerin birleştirilmesine ait hükümler saklıdır. Kanunun yürürlük tarihine kadar çakışan hizmet süreleri sosyal güvenlik kurumlarınca iptal edilmemiş sigortalılar da bu hükümden yararlandırılır.

Anlaşıldığı üzere, kamuoyunda "prim affı" olarak bilinen bu kanun ile hizmet çakışması halinde yeni bir uygulama başlatılmıştır. Buna göre, hizmet çakışması halinde yanlış ödeme yapılan kurumdan sigorta primlerinin doğru kuruma aktarılması sağlanacaktır.

Bu hükümle pek çok sigortalının başına gelmiş mağduriyete son verilmiştir. Sosyal güvenliğin zorunluluğu ve tekliği ilkeleri gereğince, Bağ-Kur'a prim ödemesi gerektiği halde, uzun süre SSK'ya prim ödeyen veya SSK'ya ödemesi gerekirken Bağ-Kur'a prim yatıran kişilere, prim ödediği kurum, bu primleri faizsiz geri verme yoluna gidiyordu. Prim ödenmesi gereken kurum ise faizli olarak primleri istiyordu. Yani, Bağ-Kur'lu olması gerektiği halde SSK'ya bildirilen sigortalı için, SSK ödediği primlerin işçi paylarını faizsiz olarak geri veriyorken, Bağ-Kur ödemesi gereken primleri faizli olarak talep ediyordu. Enflasyonun yüksek olduğu ülkemizde mağduriyetlere yol açan bir yanlış uygulama da sona erdi. Şimdi sigortalıları bu maddenin doğru uygulamasıyla rahatlatma dönemindeyiz. Mağdur sigortalılarımız, bu doğrultuda başvurularını yapmalıdırlar.

Geri dön   Mesaj gönder   Yazdır   Yukarı


ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi