T Ü R K İ Y E ' N İ N B İ R İ K İ M İ |
||
S A Ğ L I K | 15 NİSAN 2006 CUMARTESİ | ||
|
Anne adaylarına altın öneriler
Anne adayı için sezaryen doğum öncesi daha az zahmetli, ancak doğum sonrası daha zordur. Uzmanlar, aksi bir durum gerekmediği sürece normal doğumun tercih edilmesi gerektiğini vurguluyor Ulusal Üreme Tıbbı ve Tüp Bebek Cemiyeti Başkanı Prof. Dr. Hakan Yaralı, aksi bir durum gerekmediği sürece normal doğumun tercih edilmesi gerektiğini ifade etti. Genel olarak bütün gebeliklerin yüzde 15-20'sinin düşükle sonuçlandığını vurgulayan Prof. Dr. Yaralı, gebelerde 20 haftanın altındaki bütün kayıpların düşük olarak tanımlandığını, bu düşüklerin en büyük nedeninin ise bebeğe ait kromozomsal bozukluklar olduğunu belirtti. Hormonal bozuklukların, bazı enfeksiyonların, annenin rahmiyle ilgili anatomik problemlerin ve pıhtılaşma bozukluklarının da düşüğe sebep olabileceğine dikkati çeken Prof. Dr. Yaralı, düşüklerin, annenin yaptığı fiziksel aktivitelerle ilgisi olmadığını ifade etti. Prof. Dr. Yaralı, "Anne isterse hep yatsın, düşük olacaksa olur. Ancak, çok büyük bir trafik kazası ve büyük bir travma gerçekleşirse düşük gerçekleşir" dedi. Önce test yaptırın
Prof. Dr. Yaralı, gebelik kararı alınmadan önce annenin genel sağlığının normal olması gerektiğini, bu kapsamda genel jinekolojik muayene, smear alımı, ultrasonografik muayene, tam kan sayımı, karaciğer, böbrek fonksiyon, hepatit B ve C testlerinin yapılmasının önemli olduğunu söyledi. Gebelik kararı alındıktan sonra o ay içinde ya da 2. ayda gebe kalınmadığında bunun problem olarak algılanmaması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Hakan Yaralı, şöyle konuştu: "Daha önce aynı birliktelikten çocuğu olan, gebe kalmakta sıkıntısı olmayan bir çiftin bile 1 ayda gebe kalma şansı yüzde 20-25'tir. Dolayısıyla, gebe kalmak için 1 yıl beklenmeli. Ancak bu bekleme sürecinde kadının yaşı, önceden açık ameliyat olup olmadığı, kürtaj ve erkekte sperm problemi gibi faktörler de etkili." Hekim takibi aksatılmamalı Gebelik süresince anne ve bebeğin sağlığı için düzenli olarak doktor kontrollerinin yapılmasının önemine dikkat çeken Prof. Dr. Yaralı, belli dönemlerde yapılması gereken testler olduğunu söyledi. Prof. Dr. Yaralı, gebelik süresince yapılması gereken testleri şöyle sıraladı: "Öncelikle ultrasonla gebeliğin rahim içerisinde olduğunun belirlenmesi gerekir. 7. ve 8. haftalarda bebeğin kalp hareketine bakılır. Kalp hareketinin görülmesiyle birlikte yüzde 15-20 olan düşük riski yüzde 3-4'e iner. Kan sayımı, idrar kültürü, hepatit taramaları yapılır, demir ve vitamin içeren takviyelere başlanır. 10. ve 12. haftalarda kromozom anormallik testleri, 16. ve 20. haftada detaylı ultrason ve 24. haftada da şeker taraması yapılır. Her kontrolde ultrasonografi yapılarak bebeğin gelişimi kontrol edilir. Doktora 26-28'inci haftaya kadar 4 haftada bir gidilmelidir.
Dengeli beslenin Prof. Dr. Yaralı, gebelik süresince protein, karbonhidrat ve yağların belli oranlarda mutlaka alınmasını ve her şeyden kararınca 3 öğün yenmesinin gerektiğini belirterek, "Gebeliğin 3. ve 4. ayında aşırı bulantı olması durumunda yeterli gıda alınamayabilir. Bu gibi durumlarda gebe hastaneye yatırılır ve destekleyici vitamin tedavisi uygulanır. Gebelik süresince ara öğünlere yer verilmeli, bol sebze ve meyve yenmeli, beyaz-kırmızı et, balık gibi yiyecekler dengeli şekilde tüketilmeli. Annenin yeterli gıda alamaması durumunda kansızlık gibi sıkıntılar doğabilir" şeklinde konuştu.
|
|
Ana Sayfa |
Gündem |
Politika |
Ekonomi |
Dünya |
Aktüel |
Spor |
Yazarlar Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın |
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi |