T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
Y A Z A R L A R 19 NİSAN 2006 ÇARŞAMBA
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Son Dakika
 
 
  657'liler Ailesi
  Ankara'da Şafak
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Okur Sözcüsü
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

Resul TOSUN

Şehirlerin ruhu ve hayattaki değerler

İnsanlar vardır yanı başınızdadır ama sizi hiç mi hiç etkilemez. Ama insanlar vardır televizyon ekranında görseniz bile sizi etkiler. Hiç tanımadığınız bazı insanlarla yüz yüze geldiğinizde kendinizi onun çekim alanında bulabilirsiniz. Mıknatısın demiri çekmesi gibi sizin dikkatinizi çeker ve ilgi duyarsınız. Elektrik, enerji, şahsiyet, karizma, ruhaniyet, maneviyat adını ne koyarsanız koyun.

Aynı şey mekanlar ve şehirler için de geçerlidir. Öyle şehirler vardır ki insan oraya girdiğinde kendisini bir haleti ruhiye kaplar, kuvvetli bir mıknatısın çekim alanına girmiş gibi hisseder, insan ruhuna bir ferahlık ya da sıkıntı verir. Manevi bir haz alır insan ya da sıkılır.

Bu hava mesela İstanbul'un Eyyub Sultan, Fatih, Hırka-i Şerif gibi bazı semtlerinde vardır. Bursa'da vardır. Maraş'ta, Gaziantep'te Erzurum'da, Konya'da, Tokat'ın Sulusokak semtinde, Niksar'da, Kastamonu'da, Halep'te, Hıms'da Şam'da vardır. Bu hava bu ruh Medine'de ve Mekke'de vardır. İşte bu hafta sonu bu şehirlerden biri olan Şanlı Urfa'daydım. Her ziyaretimde ayrı bir zevk ayrı bir keyif aldığım ve enerji yüklendiğim şehirlerden biridir Şanlı Urfa. Bu kez değerli dostum Mehmet Atilla Maraş'ın sanatının kırkıncı yıldönümü törenine katılmak üzere Şanlı Urfa'ya gittim.

Türkiye Yazarlar Birliği'nin başlattığı hayattaki değerleri onurlandırma etkinlikleri bağlamında bir tören düzenlenmişti. İnsanlar hep öldükten sonra kıymete biner. Öldükten sonra kıymeti anlaşılır. Türkiye Yazar Birliği buna bir son vermek için sanatçıya hayattayken değer verme yolunu deniyor. Geçenlerde Rasim Özdenören'in ellinci yılı kutlandı. Bu hafta da M. Atilla Maraş'ın kırkıncı sanat yılı.

İki günlük programda hem şehirle hem şehre hayat veren Urfalılarla haşir neşir olduk. Dergah'taki sabah namazı ve namaz sonrası bir saatlik manevi ziyafet, Urfa'yı gönlünüze kazımanız için yetiyor. Balıklıgöl, Çift mağara, tarihi camiler, çarşılar...

Hz. İbrahim Urfa'da doğmuş, putlara karşı verdiği o cesurca mücadelesi sonunda Urfada ateşe atılmış, Urfa ona serinlik ve kurtuluş olmuş. O ateşin yerinde rivayete göre şimdi Balıklıgöl var. Hz. Yakub Harran'da evlenmiş. Harran Hz. İbrahim'in kardeşinin adı. Hz. Eyyub o meşhur sabrını Urfa'da göstermiş ve Urfa'da vefat etmiş. Hz. Elyesa Hz. Eyyub'un yaşadığı Eyub köyüne kadar gelmiş. Şuayb Peyamber Harran'a 37 km. uzaklıktaki Şuayb şehrinde yaşamış. Hz. Musa asasını Şuayb Peygamberden burada almıştır. Bu köklü tarihi sebebiyle zaten Urfa'ya Peygamberler Diyarı denmiş. Zaten şehirlere ruh veren oradaki taşlar topraklar değil. Orada yaşamış olan önemli şahsiyetlerin bıraktığı izlerdir. İnsanı etkileyen de taşlar topraklar değil o büyük şahsiyetlerin eserlerine sinmiş maneviyatlarıdır. Harran'daki harabelerin bile insanı esir almasının sebebi bu olsa gerek. Urfalılar şanlarına yakışır bir iş yaparak hayattaki sanatçılarına değer verdiklerini gösterdiler.

Türkiye Yazarlar Birliği Şanlı Urfa Şubesi, Mehmet Atilla Maraş'ın kırkıncı sanat yılını değerlendirirken Atilla Maraş'ı görmeliydiniz. Durmadan terliyordu. Bu ter sıkıntı teri değildi. Tatlı bir telaşın eseriydi. Hemşehrileri ona hayattayken ona hayatının en mesud anını yaşatmıştı.

Atilla beyi bu önemli gününde dostları da yalnız bırakmamıştı. Suat Cebeci, Mustafa Özçelik, Rasim Öznenören, Zübeyr Yetik, Behiç Öney, Mehmet Doğan, Ali Akbaş, Yücel Çakmaklı, Muhsin Mete, İbrahim Ulvi Yavuz, Metin Önal Mengüçoğlu, Mehmet Sılay, Aydın Işık ve isimlerini şu anda hatırlayamadığım diğer dostları. Türkiye Yazarlar Birliği Şanlı Urfa Şubesi Başkanı Mehmet Kurtoğlu'na bu fevkalade vefa timsali insani programı için ne kadar teşekkür etsek azdır. Konuşmasıyla tavırlarıyla yiğit birer Urfa evladı olduklarını gösteren ve bizi hiç yalnız bırakmayan Sıtkı Aloğlu, Mehmet Oymak, Sait Koyuncu ve etrafımızda halelenen Mehmet Atilla Maraş'ın yakınları unutulası değil. İnsanımıza hayattayken değer vermeye başladığımıza göre yavaş yavaş adam oluyoruz demektir.

Urfa'ya doyamadık!

Geri dön   Yazdır   Yukarı


ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi