T Ü R K İ Y E ' N İ N B İ R İ K İ M İ |
||
Y A Z A R L A R | 19 NİSAN 2006 ÇARŞAMBA | ||
|
İlk tepkiler önemlidir. Merkez Bankası Başkanlığı'na 26 yıldır Merkez Bankası'nda çalışmış olan Durmuş Yılmaz'ın atandığını ilk duyduğumda, iş ve finans piyasalarında etkili yönetici ve patronların yanındaydım. Önce herkes rahat bir nefes aldı: Atama kararnamesi bu kez köşkten dönmemişti. Artık bir kördüğüm haline gelmiş olan atama krizinin bir şekilde çözülmüş olması, iktisadi gelişmeleri yakından takip eden piyasa oyuncuları arasında müspet olarak algılandı. Konuştuğum kişilerden aldığım sinyal, Durmuş Yılmaz ismine de bu çevrelerin müspet yaklaştığını gösteriyordu. Bu makam için adı geçen isimler arasında bir ara, çok kısa bir süre çıkmış, ancak sonra gündemden düşmüştü. Buna rağmen, Merkez Bankası'nı izleyen çevrelerin tanıdığı bir isim, Durmuş Yılmaz. Birkaç gün önce Banka'nın İdare Meclisi üyeliğine İlker Parasız Hoca ile birlikte yeniden atanan Yılmaz, aynı zamanda Para Politikası Kurulu'nda da üye. Daha önce Banka'nın çeşitli birimlerinde de çalışmış olan Durmuş Yılmaz, ilk basın toplantısında gayet sakin bir portre çizdi. Atama birkaç açıdan ilginç. Durmuş Yılmaz'ın atama kararının Köşk'ten nihayet çıkmış olması, aslında hükümetin süreci tahminlerden öte "iyi" yönettiğinin bir göstergesi. Medyanın Serdengeçti şartlanması, hükümet tarafından dile getirilecek bütün isimlere karşı bir önyargı oluşturmuş, Cumhurbaşkanı da bu süreci bir ölçüde körüklemişti. Bu çerçevede Yılmaz ismi aynı zamanda başkanlığa içeriden birinin atanmasını isteyenlere ve Merkez Bankası tecrübesi arayanlara da bir cevap niteliği taşıyor. Ancak Durmuş Yılmaz isminin Köşk'te bu kadar beklemiş olması da, belki ayrıntı sayılabilecek bir gelişmeye ön ayak oldu. Bu kararname geçen hafta Merkez Bankası Genel Kurulu öncesi imzalanmış olsaydı, Durmuş Yılmaz ismi İdare Meclisi için yeniden gündeme gelmemiş olacaktı. Şimdi mevcut İdare Meclisi, Türk Ticaret Kanunu hükümlerince toplanmak ve yeni bir meclis üyesi atamak zorunda. Bu üye gelecek genel kurula kadar görev yapacak ve genel kurul uygun görürse devamını isteyecek veya yerine başka birini atayacak. Yine bu çerçevede Para Politikası Kurulu'na da yeni bir atama yapılması gerekiyor. Böylece Merkez Bankası'na acilen iki başkan yardımcısı, bir para politikası kurulu üyesi, Haziran'da da bir başkan yardımcısı daha atanması gerekiyor. Hâlihazırda başkan yardımcılığı görevlerini vekâleten yürüten Rifat Günay ve Çiğdem Köse'nin vekâletleri, asalete çevrilebileceği gibi, tamamen yeni bir veya iki isim de bu noktalara getirilebilir. Normalde Erdem Başçı'nın vekâleti sürecinde atanmış olan Günay ve Köse'nin yeni bir başkanla değişmesi beklenebilirdi. Ancak nihayetinde Durmuş Yılmaz'ın da dâhil olduğu bir süreçte yapılan bu vekâleten atamalara, Yılmaz'ın dokunmayacağı tahmin edilebilir. İlk tepkiler önemlidir. İlk tepkiler, Durmuş Yılmaz isminin "uygunluğu" konusunda hemfikir. Merkez Bankası'nın yeni döneminin ülkemiz için hayırlı olmasını temenni ederiz.
|
|
Ana Sayfa |
Gündem |
Politika |
Ekonomi |
Dünya |
Aktüel |
Spor |
Yazarlar Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın |
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi |